View Single Post
Eski 09-04-2008, 14:10   #1
denizakvaryumu
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Kardeş Köy Projesi / Eko köy - Permakültür

Arkadaşlar

Türkiye'de eko köy çalışmaları neden başarılı olamamaktadır?

Ekö köyler Türkiye için ütopik bir rüya olarak mı kalacak?

Permakültür anlayış Türkiye'de geçerli olur mu?

Hocamköy
İmece evi
Güneş köy

gibi çalışmalar başarılı bir çalışma sayılabilir mi?




Eko-Köyler

Kuzey ülkelerinin birçoğunda özellikle İskandinavya’da insanlar bir araya gelerek eko-köyler kurmaktadır.

Bu hareket küçük toplumlar oluşturarak temel ihtiyaçları olabildiğince lokal olarak karşılamayı, böylece taşıma ve depolamayı elimine etmeyi hedefler. köylerde gıda organik olarak üretilir.

Köy üyeleri planlama ve çiftlik işlerine hep birlikte katılır.

Eko-köyler yaşamın her yönünü uyum içerisine getirme çabasındadır. Atıklar gübre olarak toprağa geri dönüştürülür, enerji lokal yenilenebilir kaynaklardan temin edilir, evler lokal malzemeden iklime uygun olarak inşa edilir.

Her birey kullandığı kaynağın orijinini bilir ve aktivitelerinin sonuçlarının sorumluluk bilincindedir.

Okul, çocuk bakımevi, çalışma yerleri yakın mesafededir. Eğlenme, kutlamalar ve diğer faaliyetler için sık sık biraraya gelinir.

İsveç ülke olarak bu hareketin en güçlü yaşandığı ve yayıldığı yerdir .

--------------------------------------------------------

Ekoköylerin oluşmasına neden olan faktörler arasında, dayanışma üzerine kurulu sosyal/kültürel yapıların çökmesi ve yerküremizde giderek çoğalan zararlı çevre uygulamaları sayılabilir.

Ekoköyler, kendi kendine yeten, tatmin edici bir yaşam tarzı sürdürmeyi isteyen, birbiriyle, tüm canlılarla ve yerküreyle uyum halinde yaşamaya çalışan, kentli veya kırsal toplum insanlarından oluşur. Ekoköyler, dayanışma prensibine dayalı sosyal çevre ile sade bir yaşam tarzını birleştirmeye çalışır. Bunu gerçekleştirmek için, ekolojik tasarım, permakültür, ekolojik mimari, yeşil üretim, alternatif enerji, toplum oluşturma uygulamaları ve benzeri birçok yöntemden yararlanılır.

Tipik bir ekoköyde üç boyutun çeşitlemeleri görülür:

· Sosyal / toplumsal

· Ekolojik

· Kültürel / ruhsal

Topluluk - Ekoköyün Sosyal Boyutu

Ekoköy toplumlarında yaşayan insanlar çevrelerindekilerden destek alıp, onlara karşı sorumluluk hissederler. Bu insanlara derin bir 'ait olma' duygusu verir. Yeterince küçük topluluklar olduklarından, herkes kendini güçlü, görülür ve duyulur hisseder. Bu sayede insanlar, gerek kendi hayatlarını gerekse içinde yaşadıkları topluluğu etkileyen kararlara şeffaf bir şekilde katılma yetkisine sahip olurlar.

Topluluk ne demektir:

· Başkalarını farketme ve onlarla iletişim kurma

· Ortak kaynakları paylaşma ve karşılıklı yardımlaşma

· Bütüncül ve koruyucu sağlık yöntemlerini vurgulama

· Tüm fertlere anlamlı bir iş ve geçim imkanı sağlama

· Uçtaki, azınlık grupları birleştirme

· Bitmeyen bir eğitim sürecini öne çıkartma

· Farklılıklara saygı göstererek birliği teşvik etme

· Kültürel ifade şekilleri geliştirme

Ekoköyün Ekolojik Boyutu

Ekoköyler insanlara canlı doğa ile ruhsal bağlarını yaşama fırsatı verir. İnsanlar hergün toprak, su, rüzgar, bitkiler ve hayvanlarla içiçe olurlar. Yiyecek, giysi, barınma gibi günlük ihtiyaçlarını sağlarken, doğanın döngülerine saygılı olurlar.

Ekoloji ne demektir?:

· Mümkün olduğunca topluluğun bio-alanı içinde yiyecek yetiştirmek

· Bu alan içinde organik yiyecek üretimini desteklemek

· Evleri yerel malzemelerden yapmak

· Köy-bazlı, yenilenebilen enerji sistemlerini birleştirerek kullanmak

· Biyolojik çeşitliliği korumak

· Ekolojik iş prensiplerine sadık kalmak

· Ekoköyde kullanılan tüm ürünlerin yaşam sürecini sosyal, ruhsal ve ekolojik açıdan değerlendirmek

· Düzgün enerji ve atık yönetimi ile toprak, su ve havayı temiz tutmak

· Doğayı korumak ve vahşi doğa alanlarını muhafaza etmek

RUHSALLIK

Ekoköylerin Kültürel / Ruhsal Boyutu

Ekoköyler doğal alemle bütünleşme olgusu verir. İnsan hayatının ve doğanın, makrokozmosun birer parçası olduğu prensibi benimsenir.

Bazı köyler, açıkça tanımlanmış bir ruhsal yol izlerse de, birçoğu ruhsal uygulamalara ağırlık vermez. Ancak, doğanın döngülerini izleyerek, yerküreye ve üzerindeki tüm canlılara saygı duyarak, insanla doğanın ve evrenin bağlarının bilinçli olarak farkına varılır.

Ruhsallık ne demektir?

· Değişik kültürlerde ve yerlerde ruhsallığın birçok şekilde ortaya çıktığının bilincinde olup, buna saygı göstermek

· 'Ait olma' neşesini, çeşitli ayinler ve kutlamalarla yaşatmak

· Evrenle bağların ve bütünleşmenin ifadesi olarak yaratıcılığı ve sanatı vurgulamak

Genel Bilgiler

Binlerce yıldır, insanlar doğa ile içiçe ve sosyal dayanışma üzerine kurulu topluluklar halinde yaşamıştır. Bu topluluklardan birçoğu, ekoköyler, günümüze kadar gelmiş olup ayakta kalma mücadelesi vermektedirler.

Dünya üzerinde eskiden kalma yerel bazlı yerleşimlerin kalmadığı yerlerde, ekoköyler bilinçli olarak kurulmaktadır. Bu sayede, insanlar yeniden doğa ile içiçe topluluklar oluşturarak, tüm canlıların gelecekte de sağlıklı bir şekilde varolmasını hedefleyen bir yaşam tarzı seçerler. Günümüz dünyasının ana sorunu, büyümenin sınırlarına gelmiş olmamız ve yaşamlarımızda sosyal ve ruhsal boyutun eksikliğini hissetmemizdir. Birçok bilim adamına göre, eğer insan bir canlı türü olarak varolmayı sürdürecekse mutlaka zarar vermeyen, ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsemek zorundadır. 2000 yılında, BM temsilcileri, 850 uzman ve 30 çevreci kuruluşun görüşleri alınarak hazırlanan Birleşmiş Milletler raporunda, "mevcut sistemin sürdürelemez olduğu ve değişimi geciktirmenin artık bir seçenek bile olmadığı" sonucuna varılmıştır.

Ekoköyler, başarıyla sürdürülebilir bir yaşam tarzı yaratmak için uğraşarak, derhal neler yapılacağının canlı modellerini oluşturmaktadırlar. Sosyal, ekolojik ve ruhsal çöküntü ile mücadele etmenin etkili ve uygulanabilir yolunu temsil etmekte ve bize 21.yüzyılda çevremize zarar vermeden yaşamanın yolunu göstermektedirler. 1998de, Birleşmiş Milletlerin 'En İyi 100 Uygulama' listesi arasında, ekoköyler en mükemmel ve zararsız yaşam modelleri olarak yer aldılar.


FESTİVA A.Ş. ARAŞTIRMASI
http://www.webnaturel.com/index.asp?...ayrintiid=1486

--------------------------------------------------------------
Eko Köy İngiltere


Dünyaya zarar vermeden yaşamak...
İklim değişimi tartışmalarına kulak verirken, "Peki ama ben ne yapabilirim" diye düşündünüz mü hiç?

Haberimiz, bu soruyu sorup da harekete geçmiş bir köyün öyküsü.

İngiltere'deki Ashton Hayes köyünde yaşayan bin kişi, son bir yıldır hummalı bir faaliyet içinde: Ülkenin ilk karbonsuz köyü olmaya çalışıyorlar.

Projeye tüm köy halkı sahip çıkıyor.

Daha doğrusu karbon üretimlerini azaltıp, ürettikleri kadarını da atmosferden geri çekerek, dünyaya zarar vermeyen bir yaşam sürdürmeye.

Projenin fikir babası Garry Charnock, her şeyin iki yıl önce bir edebiyat festivalinde dinlediği bir tartışmayla başladığını söylüyor.

Katılımcılar demiş ki: "Şimdi herkes bu salondan çıkıp iklim değişimi hakkında birşey yapsa, büyük yol alırız."

O da "Ne yapabilirim" diye düşünerek çıkmış. Sonra bakmış ki, HSBC gibi, DHL gibi pekçok büyük şirketin atmosferde bıraktıkları karbon izini sıfırlama projeleri var.

"Onlar yaparsa, bizim köy de yapamaz mı?" diye sormuş kendine.

İşe çocuklardan başlamış. Okulda onlara 'geleceğin taşıtları' diye bir proje yaptırmışlar.

Çocukların heyecanının büyüklere de bulaştığını düşünüyor.

Köyün pub'ı da projeye canla başla katılmış

"İlk toplantıya, soğuk bir Ocak gününde 400 kişi geldi" diyor Garry Charnock, "Kimseler inanamadı. Bundan önce bizim köyde toplantılara 30, taş çatlasa 40 kişi gelirmiş."

İklim toplantısına gelen 400 kişiyse, köydeki yetişkin nüfusun yüzde 75'ini oluşturuyormuş.

İlk adım olarak Chester Üniversitesi'yle beş yıllık bir anlaşma yapılmış.

Üniversiteden gelen uzmanlar geçen Mayıs'ta köydeki 370 haneyi bir bir dolaşarak karbon üretimlerini hesaplamışlar.

Sonra da herkese, bunu azaltmaları için kişisel planlar hazırlamışlar.

Kimi enerji tasarrufu sağlayan ampuller takarak başlamış işe, kimi çift cam taktırıp, güneş panelleri takarak.

Isı kaçıran çatılar elden geçmiş. Evlere, okula güneş panelleri takılmış.

Bütün gün fişte duran televizyonlar, makineler fişten çekilmiş.

Köyün barında, yani pub'ında sigara satan makineden, bira soğutucularına kadar herşey elden geçirilip kullanılmayanlar kapatılarak elektrik faturasında ayda 250 sterlin tasarruf sağlanmış.

Bisikletine binenlerin, yürüyenlerin sayısı artmış. Bir sürü fikir de sırada bekliyor: Yerel bir şirket, her gün Liverpool'a, Manchester'a çalışmaya gidenler haftada bir gün evden çalışabilsin diye köye ortak bir video-konferans sistemi kurmayı önermiş.

Bir elektrik şirketiyle de, ilerde kendi elektriklerini üretmek üzere anlaşma yapmışlar.

Henüz ne tür bir yenilenebilir enerji kaynağı kullanacaklarını bilmiyorlar.

Rüzgar mı daha verimli olur, talaştan elde edilen biyo-yakıt mı, onu araştırıyorlar.

Ama mühendis Garry Charnock, en gurur duyduğu projesini sorduğunuzda "Ben en çok, köy halkının birleşmesinden gurur duydum" diyor.

"Her şeyden önce müthiş eğlendik birlikte. Mesela gördük ki, bir toplumu harekete geçirmenin en iyi yolu, çocuklarını harekete geçirmek.

"Onlar okulda bu konuyla ilgilenirse, evde projelerini hazırlarken anne-babalarıyla, kardeşleriyle, dedeleriyle, babaanneleriyle tartışıyorlar.

"Dedeleri de diyor ki 'A biz de zamanında böyle yapardık bunu, eski alışkanlıklara dönmek lazım."

Chester'daki köy bir ilki başarmayı hedefliyor

Çok konuşana bir deneyen

Aslında İngiltere'de pekçok köy, mahalle, semtte insanlar komiteler kurarak neler yapabileceklerini tartışıyor.

Ashton Hayes'in farkı, kendilerine 'ilk karbonsuz köy olma' gibi bir hedef koymuş ve 7'den 70'e herkesi bu çabaya katılmaya ikna etmiş olmaları.

Charnock sonuçta hedeflerine ulaşıp ulaşamayacaklarını, hatta bir fark yaratıp yaratamayacaklarını bilmediğini söylüyor.

"Ama önemli değil," diyor "İklim hakkında bu kadar konuşana, bir de deneyen lazımdı. Biz deneyelim, insanlar da isterlerse bize baksın, bize sorsun ve kendi deneylerini yapsın"

İngiltere'de Ashton Hayes projesine ilgi hakikaten de büyük oldu.

En az 20 köyün kendilerinden bilgi aldığını söyleyen Garry Charnock, dün de bir meclis komisyonuna bilgi verdi.

Bakalım bize de son bir mesajı var mı?

"Köyümüzde fark ettiğimiz şey şu oldu: İklim değişiminden kaygı duyan çok insan vardı. Ama kimse tek başına harekete geçmiyordu.
Çünkü 'Şimdi kalkıp çatıya güneş paneli koysam, komşular bana deli der' diye düşünenlerin sayısı epey fazlaydı.
Halbuki hep birlikte çalıştığımızda, herşey kolaylaştı. Yani birlikte çalışsınlar ve tabii, işe çocuklardan başlasınlar. Onların heyecanı, hepimize yetiyor!
http://www.ekoses.com/ekolojikyasamp...=vdocid,147748


Düzenleyen denizakvaryumu : 09-04-2008 saat 20:56 Neden: bilgi ekleme
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön