View Single Post
Eski 27-03-2008, 13:16   #95
cumhur59
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 27-03-2008
Şehir: kırıkkale
Mesajlar: 3
sokak Sütçüsü teyzeler amcalar ne kadar günahkar ?
büyük firmalar sütü köylülerden topluyorlar. bazılarının süt üretim çiftlikleri de var ama yine de asıl kaynak küçük üreticiler. ve bu toplama esnasında bozulmayı önlemek için ne yazık ki kimyasal ajanlar /dezenfektanlar/ kullanıyorlar. sütün pastörize edilmesi kaynatarak yapılmaktadır. Sterilizasyon un en sık kullanılan yöntemi kaynatmadır. yüksek ısıda bakteriler, mayalar, küfler ve virüsler tamamen imha edilerek mikroorganizmasız bir ürün elde edilmektedir. bu işlemden sonra soğutulma esnasında çevreden ve hava dan ürünümüz tekrar kontamine / biyolojik kirlenme olabilir. bunlar bilimsel veriler. o halde sütçü teyze ve amcanın günahı ne????? onlardan aldığımız sütü kaynattığımızda steril bir ürüne ulaşıyoruz. yoğurt **** bi başka şey ürettiğimiz de biyolojik bir kirlenme olacaksa bu bizim yaşadığımız çevreden bulaşacaktır bi başka yerden değil. bu konuda biz temiz isek ve hijyen kurallarına uyuyorsak ürettiğimiz yoğurt vs. de harika olacaktır. insanın elinde 15 000- 20 000 bakteri ağzında ise en az 120 000 bakteri yaşamaktadır. büyük firmalarda yapılan yoğurtlar da işte bu konumda bize göre avantajlıdır. ancak çevremizdeki bakteriler bizi zaten kontamine etmiştir. yani bakterisiz tamamen steril bir ortamda yaşamamız mümkün de değildir. mümkün olsa bile doğru da değildir. imuno sistem dediğimiz vücudumuzun savunma sistemi çok kısa sürede çöker böyle bir durumda. yüksek yoğunluklu sterilizasyon ancak ameliyathanelerde o da kısmen sağlanabilmektedir. bunun haricinde ilaç üretilen yerler. ve bazı labaratuvarlar için bu gereklidir. en ünlü yoğurt üreticisinin imalathanesinde bile ölçüm yapsak inanın sterilizasyonlarının olamadığını çok rahat tespit edebiliriz. bunu yüzde yüz sağlayabilseler zaten ürünlerinin son kullanma tarihi diye bir sorunları kalmaz. gıdaları bozan mikro organizmalardır. mikroorganizma yoksa bozulma da olmaz.

peki bu aşamaya kadar baktığımızda, sütçü teyze ve amcaların suçu nedir?????
eğer onlardan aldığımız süt kaynatılırken kesilirse onlar suçludur. **** evlerinde yağ makinesi varda sütün yağını çalıyorlarsa **** süte su katıyorlarsa suçludurlar. Ama onların sütü sağlıksızdır sözü KOSKOCAMAN BİR YALANDIIIIIIIIR. genellikle hayvancılıkla uğraşan insanlar yani sıradan yurdumun insanı dürüsttür ve müşterisini de kaybetmek istemez. dolayısı ile en büyük günahı belki de sütüne azıcık su katabilir. ama sütü bu insancıklar satınca tühhh kaka iken ayni sütü holdingler satınca nasıl sağlıklı oluyor. şöyle düşünüyorum hep süt aldığım teyze amcanın bi sorunu varsa evet vardır ama ben sütü kaynatarak steril ediyorsam korkulacak ne kalır geri??? peki büyük firmalar yüzlerce binlerce üreticiden ürün topladıklarına göre bu üreticilerden birinde bile diyelim ki şigella **** sarmonella varsa bir araya gelen tüm ürün kontamine olmayacak mıdır? dolayısı ile büyük firmalarca üretilen sütte kontaminasyon riski çok daha fazladır kaç üreticiden topladı ise çarpı o kadar kat risk artmaktadır. bu toplanan ürünün fabrikaya ulaşana kadar geçen sürede bozulmaması için içine kattıkları kimyasallar/koruyucu desinler dezenfektan desinler benim için fark etmez. süt kaynatıldığında da buharlaşıp uçmayacak ve direk olarak vucudumuza veya sevdiklerimizin vücuduna girecektir. bunların zararı belki on yıl belki on beş yıl sonra çıkacaktır.
sütçü amca fakirdir medyaya reklam veremez.
sütçü teyze cahildir bu konuyu böyle anlatamaz.
üniversitelerde bu insancıkları koruyanda yoktur.
dolayısı ile bu insancıkları 70-80 kuruşa bir litre süt satmaları engellenmelidir. bu insancıklar engellenir ve yok edilirse bu insancıkların sütünü 45 kuruşa alıp bize 130-200 kuruşa birileri satabilir.
yoğurt tariflerini hep okudum. Her kez serçe parmağı ölçüsü veriyor. bi düşünün bakalım 40-45 santigrattaki bir süt her cins bakteri virus ve maya için ideal ısıda iken siz küçük parmağınızı içine soktuğunuzda o parmaktaki binlerce bakteriyi sütün içine katmıyormusunuz???ve sütün en uygun ısısında bu işlemi yapıyorsunuz.

evde yoğurt yapmak isteyen arkadaşların en çok dikkat edecekleri husus bu olsun bence asla elinizi **** kirli bi metaryeli ılınmış sütünüze sokmayın ki steril, sağlıklı, katkısız , ve her defasında ayni yoğurdu elde edin.

yoğurt sünüyor muhallebi gibi oluyor diyen arkadaşıma bir bilgi; inek ilk buzağısını doğurduğunda ki sütünden yapılan yoğurtlarda bu sıkıntı hep olur ve önlenemez ineğin sonraki doğumları ile bu durum otomatik düzelir. bunu tüm inek besleyenler bilir kaldı ki sünme dediğin olsa ne olacak her şekilde yediğiniz yoğurt midenizde karışacak değil mi? bunun dış görüntüsüne takılana kadar; hijyenik, katkısız, doğal olması daha önemli değil mi?

sizleri seviyorum sevgili dostlar.
sizleri seviyorum sütçü teyzeler amcalar.
ürettiğinize saygı duyuyorum biliyorum sizler bu yazıları okuyamayacaksınız ama en azından bu yazıyı okuyan zahmet eden arkadaşlar da sizi sevecekler ve şüphe ile bakmayacaklar artık.

umarım sizleri sıkmadım. umarım sizlere ve sütçülere faydalı olabildim. saygılarımla
cumhur

cumhur59 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön