Bir tanıdık anlattı.
Oturdukları mahalledeki bir kedinin her eve girip çıktığını, ama özellikle kendi evlerinde aşırı oyalandığını, kediyle aralarında farklı bir sevgi oluştuğunu; mütevazı bir sofra kurulmuş ve yemek için toplanılmışken, sevimli kediciğin bermutad payını almak için geldiğini, evin dedesinin ona "bak görüyorsun burada kuru ekmek var, diğer komşuda ise balık pişiyor, sen bu gün oraya git nasibini almak için..." dediğini, kediciğin dedeyi dikkatle dinleyip komutu yerine getirdiğini ve komşunun evine seğirttiğini anlatırken muzipçe gülümsüyordu.
Burada kedinin yaptığı bir çok konuyu açabilir olsa da, vurgulamak istediğim canlıların yürekten söylendiğinde pek çok şeyi anlayabiliyor, hissedebiliyor oluşudur