Ben Odyseus'u hiç sevmem. "Toplumsal Cinsiyetçilik"in babası olarak düşünürüm onu:
Ali "döneceğim Hatçe'm" diyerek Almanya'ya çalışmaya gider. Orada evlenir, çoluk çocuğa karışır. Derken emekli olur, karısı ölür. Ali "ölmeden önce doğduğum toprakları bir kez daha göreyim" diyerek köyüne döner. O da ne? Hatçe hâlâ kendisini beklemektedir. Ali Hatçe ile evlenir.
İlk bekleyen kadın Penelophia, bekleten Odyseus'tur. Neyse ki bir kadın yazar Penelophia'nin gerçek öyküsünü anlatır bize ama çok geçtir. Sistem yerleşmiştir bir kere, Hatçelerin ömrü beklemekle geçer, geçer, geçer.
|