View Single Post
Eski 03-03-2008, 16:39   #8
erolsen37
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 03-03-2008
Şehir: Antalya
Mesajlar: 2
Kırmızı Palmiye Böceği

Kırmızı Palmiye Böceği hakkında Tarım Bakanlığı Tarafından sunulan " Zirai Mücadele Geçici Teknik Talimatı" aşağıda bulunmaktadır.
Öncelikle bu böcekle hiç tanışmamış olmanızı dilerim ancak sizde benim gibi bu böceğin mağdurları arasındaysanız, bilgi paylaştıkca artar lütfen hertürlü mücadele yöntemlerinizi forum aracılığı ile iletiniz. (Dosyanın orjinal halini isteyen arkadaşlara mail olarak atabilirim)

KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ
(Rhynchophorus ferrugineus (Olivier) (Coleoptera: Curculionidae))
ZİRAİ MÜCADELE GEÇİCİ TEKNİK TALİMATI

1- TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Erginler kırmızımsı kahverengi ve silindir şeklinde olup, 35 mm uzunluğunda ve 10 mm enindedir. Kın kanatları koyu kırmızı renktedir. Baş ve hortumun uzunluğu vücudun toplam uzunluğunun 1/3’ü kadardır. Hortum; üstten kırmızımsı kahverengi, alttan ise koyu kahverengi olup, uzun, eğri ve çıkıntılıdır. Erkekte hortumun üst kısmı kısa kahverengimsi kıllarla kaplı, dişide ise kılsız, kıvrık, daha ince ve uzundur.
Yumurta, oval, beyaz-krem renkte olup ortalama 2.6 mm uzunluğunda ve 1.1 mm enindedir. Genç larvanın baş kısmı siyah, diğer kısımları ise sarımsı beyaz renktedir. Larva olgunlaştıkça renk sarımsı kahverengiye döner. Olgun larvanın uzunluğu 50 mm, eni ise 20 mm olup, güçlü ağız yapısına sahiptir. Larva, gelişimini tamamladıktan sonra beslendiği ortamı terk eder, palmiyenin hemen altında toprakta, palmiye üzerindeki yaprak sapları ile gövde arasında veya ağacın zarar görmüş kısımlarında, palmiye liflerinden 50–95 x 25–40 mm boyutlarında oval bir kokon örerek pupa olur. Pupa dönemini kokon içinde geçirir. Pupa, önce krem daha sonra kahverengidir. Pupada baş aşağıya doğru bükülmüştür, anten ve gözler belirgin olup, 35 x 15 mm boyutundadır.
Dişi bireyler hayatları boyunca yaklaşık 200 – 300 adet yumurta bırakır. Yumurta, taze yaprakların gövde ile birleştikleri yerlere veya palmiyenin zarar görmüş kısımlarına, birbirine temas etmeyecek şekilde yan yana ve bitki dokusu içine bırakılır. Yumurtalar 2 ile 5 gün arasında açılır. Yumurtaların gelişebildiği en yüksek sıcaklığın 40ºC olduğu belirlenmiştir. Yaklaşık 1 ile 3 ay arasında değişen larva döneminden sonra pupa dönemine giren zararlı, 14 – 21 gün sonra ergin olur. Erginler, sıcaklığın 12–14°C üzerinde olması durumunda aktif hale geçerler. Bölgelere göre değişmekle birlikte erkek bireyler 50–120 gün, dişiler ise 50-109 gün yaşar. Tüm hayat dönemi yaklaşık 4 ay sürmektedir. Erginler uzun uçuşlar yapma yeteneğinde olup, bir uçuşta 900 m uzaklığa ulaşabildiği kaydedilmiştir. Yılda 25–27°C sıcaklıkta 3 döl verebilir.




2- ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI:
Zararı larvalar yapar. Yumurtadan çıkan genç larvalar gövde içine girer ve burada yumuşak lifli dokuyla beslenerek tüneller açar. Larva, yaşamını tamamen gövde içinde geçirdiği için başlangıçta zararlıyı ve oluşturduğu zararı tespit etmek çok zordur.
Zararlının palmiye ağaçlarının büyüme noktalarında beslenmesi sonucu, gövde üzerinde ve yaprakların gövdeye bağlandığı kısımlarda açılan küçük deliklerden sarımsı kahverengi yapışkan bir sıvı ve larvanın beslenme artıklarının oluşturduğu tümsekler gözle görülebilir. Zamanla (yaklaşık 2-3 yıl sonra) yapraklarda sararma, solma ve kuruma gözlenir. Larvalar 1 m uzunluğunda tüneller açabilmektedir. Zarar gören bitki dokularında çürümelerin meydana gelmesi ve kötü bir kokunun yayılması tipiktir. Ağaçlarda tünel sayısı arttıkça ağacın gövdesi giderek zayıflar ve bu durum ağacın kolaylıkla devrilmesine ya da çürüyerek ölmesine neden olur. Bu zararından dolayı birçok ülkede hurma ağaçlarının tamamen yok olmasına ve dolayısıyla önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır.
Dünyada, Mısır, İsrail, Ürdün, İspanya, Yunanistan, İtalya, Fas Cezayir, Bangladeş, Bahreyn, Kamboçya, Çin, Hindistan, Endonezya, Irak, Iran, Malezya, Myanmar, Umman, Pakistan, Filipinler, Katar, Suudi Arabistan, Tayland, Birleşik Arap Emirlikleri, Vietnam, Avustralya, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, İspanya, İtalya, Fransa ve Amerika’da yaygın olarak görülmektedir. Zararlı, Türkiye’de ilk kez 2005 yılında Mersin’de hurma ağaçlarında tespit edilmiş, daha sonra yapılan sürvey çalışmaları ve gözlemler sonucunda Adana, Antalya, Muğla, İzmir ve İstanbul illerinde varlığı belirlenmiştir.

3- KONUKÇULARI:

Genellikle Palmae (Arecaceae) familyasına ait palmiye cinsi bitkilerdir. Phoenix canariensis Hort. ex Chabaud, P. dactylifera L., P. sylvestris Roxb., Areca catechu L., Arenga pinnata (Wurmb) Merrill, Borassus flabellifer L., Caryota maxima (Himalaya), C. cumingii Lodd.ex Mart., Cocos nucifera L., Corypha gebanga (Blume) Blume, C. elata Roxb., Elaeis guineensis Jacq., Livistona decipiens Becc., Metroxylon sagu Rottb., Oreodoxa regia Kunth, Sabal umbraculifera (Jacq.) Mart, Trachycarpus fortunei (Hook.) H.Wendl ve Washingtonia sp. gibi birçok tür konukçusu olarak bildirilmektedir. Ayrıca, Saccharum officinarum L. (şeker kamışı), Agave americana L. (sabırlık) ve Cycas revoluta Thunb. (sıkas) bitkileriyle de beslenebilmektedir.


4- DOĞAL DÜŞMANLARI :
Türkiye’de bu zararlı yeni olduğundan herhangi bir doğal düşmanı bilinmemektedir. Dünyada yayılış alanlarında bazı doğal düşman türleri belirlenmiş olmakla birlikte, zararlıyı baskı altında tutabilen etkili bir tür henüz bilinmemektedir. Orta Doğu ülkelerinde, entomopatojen nematodlardan, Heterorabditis ve Steinernema, entomopatojen funguslardan da Beauveria bassiana ve Metarhizium anisopliae türlerinin uygulamada kullanımına yönelik çalışmalar halen devam etmektedir.

5-MÜCADELESİ
5.1. Kültürel önlemler
Zararlı ile mücadelede kültürel önlemler önemli bir yer tutmaktadır. Periyodik olarak ağacın zayıflamış ve çürümekte olan kısımları temizlenmelidir. Sağlıklı bir ağacın herhangi bir yerinde yapılacak kesim ve yaralamalardan kaçınılmalıdır. Budamalar, zararlının aktif olmadığı kış aylarında yapılmalıdır. Kök sürgünleri ve kesilen dallar imha edilmelidir. Palmiye ağaçları için uygun sulama ve gübreleme programı ile ağaçların strese girmesi engellenmeli ve sulama, tercihen damla sulama şeklinde yapılmalıdır.
Ağır zarar görmüş palmiye ağaçları, zararlının değişik dönemlerine (yumurta, larva, pupa ve ergin) ait çok sayıda birey ihtiva ettiğinden bu şekilde zararlı ile bulaşık ağaçlar özellikle ergin bireylerin etrafa dağılmasına fırsat vermeden, yakılarak ya da gömülerek bir an önce ortadan kaldırılmalıdır.

5.2. Karantina önlemleri
Bu zararlı ile bulaşık ülkelerden ithal edilen palmiye ağaçlarının yurdumuza girişinde dış karantina önlemlerine önem verilmelidir. Zararlı, ergin dışındaki dönemlerini palmiye ağacının içinde tamamladığından, bitkinin dışından tespit edilmesi çok zor olmaktadır. Bu yüzden ülkeler arası palmiye ağacı ticaretinde zararlının taşınma riski oldukça yüksektir. Bulaşık palmiyelerin yurt içinde taşınması, bu zararlının yayılmasına neden olacağı için iç karantina tedbirlerine titizlikle uyulmalıdır.



5.3. Biyolojik Mücadele
Bu zararlının orijini olan bölgede mevcut doğal düşmanları bulunmakla birlikte, Türkiye’de bu zararlının doğal düşmanları ile ilgili yapılmış herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.

5.4. Biyoteknik yöntemler
Zararlının varlığının belirlenmesi ve ergin popülasyonunun azaltılması için feromon tuzakların kullanılması, kırmızı palmiye böceğini kontrol altında tutmada en önemli mücadele yöntemlerinden biridir. Feromon olarak erkek bireylerin salgıladığı Ferrugineol ((4S, 5S)-4-methyl-5-nonanol) kullanılır. Ancak feromon tek başına yeterli etkiyi sağlayamadığı için, tuzakların (kova tipi, huni tipi) içine küçük naylon poşette etil asetat (100 mg) ve bir cezp edici yem (hurma meyvesi, şeker, şeker kamışı, palmiye ağacının herhangi bir kısmı vs.) ilave edilerek feromon maddesinin etkisi arttırılır. En yaygın olarak kullanılan tuzak tipi, kova tipi olup, 10-15 litre hacminde, ve 25-30 cm yüksekliğindedir. Kenarında ve kapağında böceğin girebilmesi için 4’er adet, 10 cm² ebadında pencereler bulunur. Kapağın altındaki çengele, feromon ile etil asetat asılır. Tuzağın içine cezbedici yem, yüksek nem seviyesini korumak ve gelen ergin bireylerin tuzağın dışına çıkmasını engellemek için de yaklaşık 1-2 litre su ilave edilir. Ayrıca, kovanın etrafına gelen ergin bireylerin tutunarak pencerelerden içeri girmesini sağlamak için bir bez sarılır. Tuzaklar yerden yaklaşık 1.5-2 m yükseğe ve gölgede kalacak şekilde asılır. Feromon kapsüller ile etil asetat bulunan poşetler 2-3 ayda bir, cezbedici yem ise sıcaklığa bağlı olarak en geç üç haftada bir değiştirilmelidir ve suyu biten tuzaklara su ilave edilir.
Zararlının tespiti için, palmiye ağacı bulunan park, bahçe ve fidanlıklarda hektara bir tuzak, yol kenarı ve orta kaldırımlarda sıra halindeki palmiye ağaçları için ise 1 km’de bir tuzak asılır. Tuzaklar, 1 – 2 haftada bir kontrol edilir ve yakalanan kırmızı palmiye böceği erginleri sayılır. Belirli dönemlerde yakalanan böcekler sayılarak, erginin uçuş aktivitesi ve zararlının popülasyon yoğunluğu belirlenir. Böceğin varlığının tespit edildiği yerlerde kitlesel yakalama amacıyla tuzak sayısı artırılarak uygulama yapılır. Tuzaklar, yıl boyunca bulunduğu yerde asılı tutulur.

5.5. Kimyasal Mücadele
Zararlıya karşı ülkemizde herhangi bir ruhsatlı ilaç bulunmamaktadır. Son yıllarda yurt dışında iyi sonuçların alındığı farklı kimyasal mücadele uygulamaları bulunmaktadır. Zararlıyla bulaşık palmiye ağaçlarının bulunduğu alanlarda, bir yandan zararlının sağlıklı palmiye ağaçlarına bulaşmasının engellenmesi, diğer yandan da sağlıklı palmiye ağaçları için tehdit oluşturan bulaşık ağaçlardaki ergin bireylerin dağılmasının engellenmesi için palmiye ağaçları ilaçlanmalıdır. İlaçlamada tüm ağaç yüzeyi, özellikle yaprak petiollerinin ağaç gövdesi ile birleştiği kısımlar ilaçlı su ile iyice ıslatılmalıdır. Bu durumda ağaç başına yaklaşık 20-30 lt ilaçlı su kullanılır. Zarar belirtileri gösteren palmiye ağaçlarının büyüme noktası henüz zarar görmemişse hemen tedavi edici insektisit uygulamalarına geçilmelidir. Bu şekildeki ağaçların ölü yaprakları budanır ve gövdede zarar görmüş dokular kazınarak temizlenir. Bu kısımlara sprey şeklinde bir insektisit uygulanır. Ayrıca, sistemik bir insektisit, gövdeden enjekte edilir veya topraktan ağacın kök bölgesine verilir. Eğer ağacın büyüme noktası zarar görmüş ve tüm yapraklar kendini aşağıya doğru bırakmışsa, ağacın bulaşma kaynağı olmasının engellenmesi için bir an önce uygun şekilde imha edilmelidir.
Ayrıca, budamalardan sonra kesilen yüzeylere, zararlının yumurta bırakmasına engel olmak için kontak ya da sistemik etkili insektisitlerle sprey şeklinde ilaçlama yapılır. Sistemik insektisitler, ağacın gövdesinin toprakla birleştiği kısmın hemen etrafına 20-30 cm derinliğinde çukurlar açılarak buraya 10-20 lt su ile birlikte verileceği gibi, ağacın gövdesine, yere 30-45 derecelik açı yaparak matkapla 10-15 cm uzunluğunda delikler (ortalama 4 adet delik) açılır ve önerilen dozda insektisit bu deliklere enjekte edilir. Daha sonra deliğin ağzı aşı macunu ile kapatılır.
Yeni bulaşmaları engellemek amacıyla yapılan insektisit uygulamaları yaklaşık olarak 25-30 günde bir tekrarlanmalıdır. Ancak, zararlının henüz biyoekolojisi ve doğal düşmanları bilinmediği için, çevreye ve doğal düşmanlara zarar vermesi nedeniyle fazla ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Koruyucu veya tedavi edici olarak uygulanan ilaçlamalarda, insektisitler dönüşümlü olarak uygulanmalıdır. Topraktan **** enjeksiyon yoluyla sistemik insektisitlerin uygulanması tercihen bitkinin iletim demetlerinin daha iyi çalıştığı bahar ve yaz aylarında yapılmalıdır.







5.5.3. Önerilen İlaçlar, Dozları ve Uygulama Şekli
Etkili maddeAdı ve Oranı Formülasyonu Dozu (Preparat) 100 lt suya veya Ağaç başına Uygulama Şekli
monocrotophos, 400 g/lt + dichlorvos, 500 gr/lt EC, SC, SL 5 ml + 5 ml /oyuk veya larvanın giriş yeri Ağaçta zararlının yol açtığı oyuklar ve deliklerin içine konularak üzeri aşı macunu ile kapatılır.
chlorpyrifos ethyl, 480 g/lt EC 100 ml/100 lt Ağaç yaprakları ile birlikte gövdesi tamamen ilaçlı su ile ıslanacak şekilde ilaçlanır.
azinphos methyl % 25 WP 250 gr / 100 lt Ağaç yaprakları ile birlikte gövdesi tamamen ilaçlı su ile ıslanacak şekilde ilaçlanır.
imidacloprid + betacyfluthrin, 300 (210 g/lt + 90 g/lt) OD 50 ml/100 lt Ağaç yaprakları ile birlikte gövdesi tamamen ilaçlı su ile ıslanacak şekilde ilaçlanır.
lambda – cyhalothrin, 50 g/lt EC, SC, CS 100 ml/100 lt Ağaç yaprakları ile birlikte gövdesi tamamen ilaçlı su ile ıslanacak şekilde ilaçlanır.
imidacloprid, 350 g/lt SC 20 ml/ağaç 10-20 lt su ile karıştırılarak ağacın kök boğazına verilir
imidacloprid, 200 g/lt SL 35 ml/ağaç Direkt ağaç gövdesine enjekte edilir. Ayrıca 10-20 lt su ile karıştırılarak ağacın kök boğazına verilir.
alphacypermethrin 100 g/lt EC 100 ml/100 lt Ağaç yaprakları ile birlikte gövdesi tamamen ilaçlı su ile ıslanacak şekilde ilaçlanır.

6. Uygulamanın Değerlendirilmesi
Zararlıya karşı uygulanan mücadele yöntemlerinin etkinliği, her yıl yapılacak olan makroskobik gözlemlerle ve feromon tuzaklarla yakalanan ergin bireylerin yoğunluğuna bakılarak değerlendirilir.

erolsen37 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön