View Single Post
Eski 21-01-2008, 13:58   #20
husgun
Yeni Üye
 
husgun's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-01-2008
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 7
SAKSIDA YETİŞEN NEMLENDİRİCİ: ALOE VERA

Saksıda yetiştirilen bitkinin taze yaprakları koparılarak yaprağın içindeki jel anında nemlendirici olarak istenilen yere uygulanabiliyor. Koparıldıktan sonra bir hafta saklanabilen bitkinin yapraklarındaki jel, istenilen bölgeye sürülerek 'nemlendirici' olarak kullanılabiliyor.

ESKİ MISIRLILAR YANIKTA KULLANIYORDU

Anavatanı Afrika olan aloe vera, 'ölümsüzlük bitkisi' ve 'ilaç bitkisi' isimleriyle de tanınıyor.

M.Ö 1500 yıllarında Eski Mısır'da yanık tedavisinin yanı sıra, enfeksiyon ve parazit tedavisinde de kullanılan bitkinin, ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın güzellik sırlarından biri olduğu, cildini taze tutmak için aloe vera ile masaj yaptırdığı biliniyor. Ayrıca, Afrikalı avcıların terlemeyi ve vücut kokusunu gidermek için aloe verayı ciltlerine sürdüğü belirtiliyor.

Bitkinin yüzde 96'sı sudan oluşan yapraklarında ayrıca temel yağlar, amino asitler, mineraller, vitaminler, enzimler, glikoproteinler (glicoproteins), rezin ve antrasen veya antrakinon türevleri yer alıyor. Sindirim sistemi, epitel doku, solunum yolları ve bağışıklık sistemi üzerinde düzenli kullanım ile mucizeler yaratan bitkinin yapısında aspirinin ana maddesi olan salisilik asid de bulunuyor.

Yapılan araştırmalar aloe veranın cildi nemlendirdiğini, güneş yanığı ve cilt kızarıklıklarına iyi geldiğini, cildin esnekliğini ve tazeliğini korumaya, akne ve ekzemayı kontrol altına almaya da yardımcı olduğunu gösteriyor. Aloe vera ayrıca, böcek veya sinek ısırıklarından veya alerjiden kaynaklanan kaşıntıya da iyi geliyor.



BAKIMI:

Aloe vera bitkisinin iç mekanda fazla güneş almayan, sıcaklığın 18 derecenin altına düşmediği bir yerde zeolit ve perlitli bir toprakta kolaylıkla yetiştirilebileceğini, 5-6 günde bir sulamanın yeterli oluyor.

Aloe vera (sarısabırotu) bitkisinin, doğada çok sayıda türü var, ancak bunlardan yalnızca 3-4 tanesi “şifalı” kabul ediliyor.
Bu bitkinin şifalı özellikleriyle şu şekilde sıralanıyor: antikor oluşumunu hızlandırıyor, tümörlü hücrelerin yok edilmesine yardımcı oluyor, güneş nedenli foto-yaşlanmayı engelliyor, vücuttan zehirli maddelerin atımını kolaylaştırıyor, oksidan maddeler nedenli hücre yaşlanmasını önlüyor (güçlü bir antioksidan), kemik iliğinde alyuvar oluşumunu hızlandırıyor, ağız içi bölgesi ve diş eti rahatsızlıklarına iyi geliyor, suyu mantar ve hemoroit oluşumlarına iyi geliyor, ülser ve kolit gibi rahatsızlıklarda iyileşmeyi hızlandırıyor, yanık tedavilerinde hücre yenilenmesini hızlandırıyor, cilt sorunlarına karşı da birebir.
Yapraklarından elde edilen jelin kimyasal analizleri sonucunda, bu jelin yüksek miktarda aminoasit, temel yağ, mineral, vitamin, enzim, protein, polisakkarit ve biyolojik uyarıcı maddeler içerdiği ortaya çıkarılmış. Rahatsızlığın türüne göre, bitkinin yaprakları başta olmak üzere çeşitli bölümleri ya da özsuyu, sıvı ya da jel halinde kullanılıyor.

MUCİZE OLARAK TANITILIYOR

İddiaya göre aloe vera, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, ağız ve boğaz hastalıklarını, bronşiti, zatürreeyi, vajina bölgesindeki miyomları, hemoroidi, prostatı, cilt ve böbrek hastalıklarını, kireçlenmeyi, damar tıkanıklığını, koliti, ülseri, astımı ve kanseri tedavi ediyor.
Aloe vera'nın ağızdan alınması halinde dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarılar yapıyor. Ağızdan alınarak kullanımında tedavi edici özelliği hakkında bilimsel hiçbir veri yok. Haricen kullanımında ise zararlı olmadığı biliniyor. Bitkinin tıbben kanıtlanmış tek etkisi kaydırıcı özelliği nedeniyle bağırsakları çalıştırması.

YAN ETKİSİ VAR MI?

Haricen kullanımda bilinen ciddi bir yan etkisi yok. Ancak kalp, böbrek ve karaciğer nakli gibi organ nakli geçirmiş olanların, hamilelerin ve iki yaşından küçük çocukların ağız yoluyla kullanmamaları gerekiyor. Uzun süreli kullanımda potasyum kaybına neden olabiliyor. Ağız yoluyla kullanımda kadınların regl dönemi kanamalarında artış olacağı ifade ediliyor. Polen alerjisi olan kişilerin ise ağız yoluyla veya haricen kullanımda çok dikkatli olmaları gerekiyor. Ağız yoluyla kullanımda ortaya çıkan bir diğer sorun ise doz belirlemesi. Aşırı dozda kullanım sorun yaratabiliyor.

Aloe vera çok yıllık, sukkulen(etsi) bir bitkidir.Rozet yapraklıdır. Gençken yaprakları beneklidir, sonra gri-yeşil renge döner ve her bir yaprak uzunluğu 60-90 cm e erişir. Çiçek sapı, 150cm yüksekliğe kadar uzayabilir, üzerinde boru şeklinde, sarı renkli salkım çiçekler oluşur. Aloe vera çiçekleri kısır olduğundan üretimi, yandan verdiği yavruların ayrılması ile gerçekleştirilir. Bitkiler genelde 12-16 yapraklıdır, yaşam süresi 12 yıl dolayındadır. Bitki 4 yaşına geldiğinde, erişkin hale geldiği kabul edilir, yaprak boyu 60-90cm ve her bir yaprağın ağırlığı, 1.5-2 kg a erişir. Bitkinin yaprakları da içeriği bakımından, tıbbi amaç veya kozmetik sanayiinde kullanılacak en yüksek kaliteye ulaşır. Tıbbi amaçla kullanmak için en dıştaki, büyük yapraklar, senede 2-3 defa kesilir. Bitkinin kendini çok çabuk iyileştirme özelliği vardır. Yaprağın kesildiği yerde oluşan yaralar, saniyeler içinde, bir film tabakası ile kaplanır ve yaradan sıvı kaybı önlenir.

Aloe vera sıcak ülkelerin bitkisidir. 0C° altında yaprakları zarar görür, -4C° altında genelde ölüm meydana gelir. Ticari olarak Aloe vera yetiştiriciliği yapılacaksa, sıcaklığın hiçbir zaman 0C° ye düşmemesine dikkat edilmelidir. Toprağın geçirgen olmadığı veya çok nemli ortamlarda bitki daha yüksek derecelerde de zarar görebilir. İdeal olarak geçirgenliği iyi bir toprak ve bol güneş gelişmesi için şarttır.

husgun Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön