Vallahi de yaptığım sadece şu:
"Koyu mavi -içine çok az ışık alıyor- bir büyük su bardağına yağmur suyu koyuyorum; içine 1 çay kaşığı oksijenli su atıyorum; çok çok az -minicik bir kırıntı kadar;tırnağımla kenarından çentik aldığım miktarda- aspirin de atıyorum; sonra çeliği hem dip hem de bir üstündeki 1 göz seviyesi suyun altında kalacak şekilde bardağa yerleştiriyorum; su altında kalan yaprak varsa koparıyorum, mümkünse çelikte en fazla 2 adet yaprak kalacak şekilde yaprakları kopartıyorum -yaprakların çok büyük olduğu durumlarda yaprakları enlemesine tam yarısından kesiyorum-, sonra da bardağın tepesinden orta/büyük boy şeffaf buzdolabı poşeti (koroplast markalı, marketlerde satılıyor) geçirip o poşetin içine nefesimle üfledikten sonra paket lastiği ile bardağın alt taraflarında boneyi sıkıca sarıp o karbondioksitli ve nemli ve ılık hava içinde kalacak şekilde yarı aydınlıkta tutuyorum çeliği.
Günde bir kaç saat (2-3) poşeti/boneyi kaldırıp da havalandırmayı unutmuyorum. Arada (kafama göre, birkaç günde bir) çeliğin yapraklarını yağmur suyu veya (Klorsuz, kireçsiz) iyi içme suyu ile fısfıslıyorum.
2 aya kalmaz kökçükler veriyor... Bir de geceleri soğuk olmayacak bir noktada muhafaza ediyorum. Gündüzleri de kalorifer peteğinin üzerindeki ahşap dolapta... Ilıkta yani...
Budur işte.
3'te 2 başarı elde ediyorum genelde ki ben bunu, benim gibi çok amatör bir bitkisever için başarı kabul ediyorum...
Ama şu aralar, havai köklendirmeye acaip ilgiliyim. Anaç gardenyamda birden fazla denemem var şu andan... Bakalım sonuç bu sefer ne olacak...
NOT: Konuyu saptırdık; özür... Ev için kokulu bitki tavsiyeleri verecektik. Birine saplandık kaldık...