View Single Post
Eski 07-01-2008, 21:58   #24
Güler
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Sevgili deportivo, evet tahmin edemiyeceğin kadar çok çalıştım. Dedim ya her bir karış toprağında tırnaklarımın izi vardır diye. Ama şükürler olsun, hem sebze bahçemde hem de çiçeklerimde karşılığını gördüm.

Sana bir hikayemi anlatayım; Hemen balkondaki sardunyaların önüne glayör soğanlarını ekiyordum. Ekeceğim soğanlar 150 den fazla, başımda şapka, elimde eldivenler, ayağımda çizmeler.
Sabahtan öğleye kadar diğer işlerle uğraşmışım bahçede. Sıra Glayör soğanlarına geldi. Öğlen yemeği filan hak getire, akşama doğru bir çay içerim diye hesaplamışım.

Bu sırada bahçe kapısının önünde bir araba durdu, içinden biri erkek üçü bayan 4 kişi indiler. Mesafe uzun, ben de miyop olduğum için uzağı fazla seçemiyorum. Demir kapıyı açıp içeri girdiler bana doğru geliyorlar ama ben tanımadım gelenleri. Bizim köyden değiller.

Şişmanca olan bey ''affedersiniz, ben bir sonraki köyün orta okul müdürüyüm, arkadaşlar da Balıkesir'den gelen öğretmen arkadaşlar, duymuşlar; bu köyde bir İstanbul'lu hanımın bahçesi varmış çok güzelmiş onu görmek istediler, biz de geldik. Lütfen bir müsade alırmısınız bahçeyi dolaşalim '' dedi.

Ben de üstüm başım toprak içinde '' olur, madem bu kapıdan girdiniz yukarıya limonluğa doğru çıkın oradan daha güzel görürsünüz sonra da bağın yanından sebze bahçesinin önünden aşağı kapıdan çıkarsınız, ben de hayli yorgunum sizi dolaştıramıyacağım'' dedim.

Genç öğretmenlerden biri israr etti'' Biz çekiniriz, siz lütfen yine bir sorun da müsaade alın'' demez mi?. O zaman anladım ki gelenler beni bahçede çalışan işçi zannettiler, halim hiç de İstanbul'lu hanıma benzemiyordu. ''Kızım İstanbul'lu hanım dediğiniz benim, size söyledim ya çok yorgunum lütfen siz dediğim gibi dolaşın ve aşağı kapıdan çıkarsınız dedim. Akşam, olanları eşime anlatığımda çok güldük.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön