View Single Post
Eski 27-11-2007, 23:18   #20
Oğuz Karsan
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Merhaba,
Bu sene 50 yaşıma girdim. Bir çok konuyu eksik veya yalnış değerlendirdiğimin farkına vardım. Bana göre bizim ormanlarımızın gerçek ve en tehlikeli düşmanı yaprakları kemiren keçiler veya ağaçları yakmak için kesen orman köylümüz değilmiş.

Öncelikle Meyve bahçesi sahipleri ile, Zeytin ağacı sahiplerine veya arazilerini düzenli ekip biçemeyen kişilerin yanıtlaması gereken bir soru soruyorum. Arazilerinizi en az 5 en fazla 10 yıl kendi haline bırakırsak ne olur. Doğru dürüst bir düşünün ve yanıtlayın. Doğru tabi ki orman olur. Bu çok doğru. Peki şimdi bir soru daha; Madem ormanlar kendi başlarına bu kadar kolay gelişip serpilebiliyor, bizim ormanlarımız neden çoğalamıyor.

Cevap olarak, başta cahillik olmak üzere en az 15 sebep gösterebiliriz. Ama ilave sebepleri sıralamaya başlayınca en önemli sebebin aslında yalnış politikalar oluşturmak ve bunların zararlı olduğunu bile bile ısrarla uygulamak olduğu gerçeğinin hemen farkına varırsınız. Bir an kendinizi köylü vatandaşımızın yerine koyun.

Bir gün, Babanızdan, dedenizden kalan tarlanızda bir sebepten ötürü, yine babanızın veya dedenizin diktiği ağaçların bazılarını kesmeniz gerekirse ve bir nedenden ötürü kesmenize izin verilmezse. Ağaca olan sevginiz gelişebilir mi? Tabi ki hayır. İşte bu nedenden dolayı köylümüz ağacı sevmiyor. Adeta ağacı rakibi ve düşmanı olarak görüyor. En azından dikeceği fidan ileride başına bela olsun istemiyor.

Peki hem insanımızın hunharca ağaç katletmesini önleyip, hem de gerektiğinde ağacın ve ormanın nimetlerinden faydalanabileceği bir sistem neden olmasın. İşte gelin bunu araştıralım, fikir üretelim, kendimize emsal alabileceğimiz ülkeler bulalım. Hatta biz öyle bir sistem bulalım ki diğer ülkeler bizden örnek almaya uğraşsın.

Problemleri bir tarafa, getirileri diğer tarafa yazıp nasıl uzlaşabiliriz ona bakalım.

Bir yangın tehlikesinde orman köylümüz,Jandarma korkusu ile değil,Ormanı sahiplenerek koşsun.Ama gerektiği zaman kesilmesi veya budanması gereken ormandan payını,yakacağını da ormancının karşısında ezile büzüle değil,Dimdik alnı açık bir biçimde korkmadan alabilsin.
Kaçak kesim yapıp ormana %100 zarar vereceğine her sene yetiştirdiği ormanın % 10 unu alıp kışlık yakacağını karşılasın.Artanını satıp geliriyle yeni fidanlar diksin.Yıllardır kullandığı arazi orman ilan edildi diye ormana düşman olup zarar vermesin.
Ormancıyı görünce,içinden acaba geçen gün kaçak odun kestiğimi farketti mi ? diye düşüneceğine,kolkola girip ormandan daha fazla verim alabilmek için ortak projeleri konuşabilse,Yetkililer bugün yine nerede yangın çıkacak diye stresle bekleyeceklerine.
Organize edip köylüye havale ettikleri orman ihya ve bakım işlerinin artık sadece kontrolünü yapıp,artan zamanlarını,araştırma geliştirmeye ve fikir üretip hangi sahalarda uygulayabileceklerini düşünse.

Orman uzmanları Ülkemizin hangi bölgelerinde ne tür ormanlar oluşturulabilir diye tartişsalar.Kader kurbanı diye adlandırdığımız kişiler cezalarının belli sürelerinde ağaç dikseler.Büyütebildikleri ağaç adedine ve oluşturdukları ormanlar ile orantılı cezalarında indirime gidilse.

Mesela 5 sene cezası kalmış bir hükümlü,3 yıl içinde 5,000 ağaç dikerse,cezasında 3 yıl indirim yapılsa,Erozyon önleme ve Setleme çalışması yapan firmalara ssk indirimi yapılsa Türkiyemiz Çöl olur mu ? ? ?
Çok mu iyimserim ? Sahiden gerçekleşmesi imkansız düşler mi bu düşündüklerim.

Saygılar.

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön