View Single Post
Eski 22-10-2007, 23:37   #1
Mine Pakkaner
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Fidanlık Zararlılarıyla Mücadele

FİDANLIK ZARARLILARIYLA MÜCADELE
Belkıs DİNÇ
Eskişehir Ağç.Erz.Kont.Şb.Müd.


Fidanlıklarda ciddi zararlardan kaçınmak için daima dikkatli ve hazırlıklı bulunmak gerekir. Zararın erken tespiti, iyi bir mücadele kadar önemlidir.

Yabancı Otlarla Mücadele

Yabani otlar, fidanların besin ve su alımlarına ortak olarak fidanın zayıf düşmesine, hatta daha da büyüyerek ışıksız kalmalarına neden olmaktadır. Bu yüzden yabani otların muhakkak uzaklaştırılmaları gerekir. Bu işlemler ya mekanik mücadele dediğimiz işçi gücü ile veya çeşitli makinelerle ya da kimyasal yol dediğimiz herbisitlerle (ot öldürücü ilaç) yapılmaktadır.

Fidanlık çalışmalarında, kültür sahalarındaki otların alınması teknik yönden olduğu kadar ekonomik yönden de büyük önem taşır. Ot alma işleri fidanlık çalışmalarının aksamasına, masrafların artmasına, zamanında yapılmaması durumunda da kalitesiz fidanların elde edilmesine neden olur.

Fidanlıklarımızda yabancı otlarla mücadele, tüm işletme masraflarının %50-70’i gibi oldukça büyük bir miktarını oluşturmaktadır. Bu bakımdan yabancı ot mücadelesi zamanında ve yeterince yapılmalıdır.

Fidanlık Kültür Sahalarına Otların Gelişi

Fidanlık çalışmalarında en pahalı kalemi oluşturan otlar kültür sahalarına çeşitli yollarla gelir.

-Sahalardaki Otlardan: Zararlı otlar dinlendirme ve kültür sahalarındaki otların zamanında yok edilemeyip tohumlarının olgunlaşmasına kadar bekletilmesi sonucu toprağa dökülmesi ile gelmektedir.

-Tarlalara Verilen Organik Maddelerle: Kültür sahalarına organik madde olarak verilen ahır gübresi, kompost, orman toprağı ve humus ile yabancı ot tohumları ve üreme yeteneği olan gövde parçaları toprağa getirilir. Ahır gübresi ve kompostlar usulüne uygun olarak olgunlaştırılmaması halinde semizotu gibi sert kabuklu ve uzun zaman çimlenme yeteneğini muhafaza eden tohumları olan ot çeşitleri kültür sahalarının devamlı konukçusu olur. Ormandan getirilen humus ve toprakta bulunan ayrıklara dikkat edilmelidir.

-Sulama Suyu İle: Bazen tarlalarda görünmeyen zararlı ot çeşitlerinden bazılarının kültür sahalarımızda bol miktarda ürediği görülür. Bu ot tohumları sulama suyu ile kültür sahalarına gelirler. Bu gelen ot tohumları genellikle su yüzünde veya su altında 1-2 cm derinlikte taşınır.

-Tarla Kenarı ve Civardaki Otlardan: Tarla kenarında ve yollardaki otlar genellikle kültür bitkilerine zarar vermediklerinden yok edilmeleri düşünülmez veya en sonraya bırakılır, bunlardan fazla miktarda tohum meydana gelerek kültür sahalarını işgal ederler. Ayrıca komşu tarlalarda bulunan hafif ve uçucu tohumlar rüzgarla kültür sahalarına taşınır.

Ot alma nedenleri kısaca şöyle özetlenebilir; Yabancı otlar topraktaki besin maddelerine ve suya ortak olarak fidanların yeterince gelişmelerine engel olur. Yabancı otlarla fidanlar arasındaki gelişme rekabetini fidanların lehine çevirmek için ot alma işlemi yapılır. Böylece otların fidanları baskı altına almaları ya da onlara sarılmak suretiyle zarar vermeleri önlenmiş olur.

Fidanlık çalışmalarında hedef alınan sağlıklı ve kaliteli fidan üretimini belirleyen faktörlerden birisi de yetiştirme ortamında fidanla birlikte büyüyen yabancı otlar ve onlarla mücadeledir.

Kültür alanlarında kültürü yapılan bitki dışındaki diğer bitkilere yabancı ot denilmektedir. Genellikle yabancı otlar çevre koşullarına çok iyi uyum sağlamış bitkilerdir.

Yabancı otların zararlarını;

-Toprağın su düzenine olan zararları,
-Toprağın besin maddelerine olan zararları,
-Kültür bitkilerinin ışıklanmalarına olan etkileri,
-Toprak sıcaklığına olan etkileri,
-Yabancı otların bazı kültür bitkisi zararlı ve hastalık etmenlerine yataklık yapması,
-Yabancı otların salgıladıkları maddelerin etkileri, olarak gruplandırılabilir.

Kültür sahalarındaki zararlı otların yaşama ve devamlılığında, otların üreme şekillerinin yanı sıra, toprak işlemesi ve zamanı da önemlidir.

Yabancı otlarla mücadele öncelikle zamanında ve iyi yapılan toprak işleme yöntemleriyle başlar. Dinlendirme parsellerinde sürüm derin yapılmalı, otlanma varsa, mutlaka otlar tohum bağlamadan sürülerek toprağa karıştırmalıdır. Ancak rizomlarla çoğalan ayrık gibi yabancı otlar vejetatif parçalanmayla iyice çoğalacağı için, bunlar mümkün olduğunca kökleriyle çıkarılıp alandan uzaklaştırılmalıdır.

Yine dinlendirme parsellerinin kenarında büyüyen otlarında tohum bağlamadan biçilmesi gerekir.

Ekim yastıkları ve repikaj alanlarında yabancı otlarla mücadele ise; İşçi gücü ile, Makine ile, Kimyasal (herbisit), ilaçlarla yapılmaktadır.

Ekim yastıklarında yapılacak ot mücadelesinde daha çok işçi gücü kullanılmaktadır.

Özellikle fidanların çimlenme döneminde ve fidanlar tam gelişmeden yabancı otların alınmaması gerekir. Fidanların ot baskısına bırakılmaması için ekim öncesi herbisitlerin kullanılması gerekmektedir. Ekim öncesi veya hemen ekim sonrasında tohum çimlenmeden önce kullanılan herbisitler, otların çıkışını geciktirmekte, böylece çimlenme döneminde fidanları yabancı ot baskısından korumaktadır. Ekim yastıklarında işçi gücü ile ot alımında, mümkün olduğunca otlar çok büyümeden ve köküyle alınmalıdır. Yastık yolları fazla otlandırılmadan ve aynı zamanda toprağın havalandırılması amacıyla yastık yolları çapa makineleriyle temizlenmelidir. Yine parsel kenarlarındaki otlar mutlaka tohum bağlamadan biçilmeli veya çapalanmalıdır.

Repikaj alanlarında yapılan ot mücadelesi ise, ekim yastıklarına göre daha kolay yapılabilmektedir. Fidan sıra araları uygun dikim aralığıyla dikildiği taktirde; küçük bahçe tipi traktörler, motorlu frezeler ve rotovatör gibi ekipmanlarla sıra araları işlenebilmektedir. Fidan çevreleri ise işçi gücü ile çapalama şeklinde temizlenmektedir. Yine özellikle boylu yapraklı türlerde fidana çok yaklaşılmadan, yeşil aksamı öldüren herbisitler de fidan aralarında kullanılabilmektedir.

Fidanlık Kültür Sahalarında Yabancı Otlarla Kimyasal Mücadele:

Ot alma masraflarını asgariye indirmek için mekanik ot mücadelesi yanında kimyasal ilaçlardan da yararlanılmaktadır. Ot ve bitkilerin yok edilmesinde kullanılan kimyasal maddelere Herbicid denir. Ot öldürücü olarak bir çok Herbicid bulunmakta ise de hepsinin fidanlıklarda kullanma imkanı yoktur. Zira bazıları otları tamamen öldürmesi yanı sıra fidanlara zarar vermekte veya fidanların büyümesini kısıtlayıcı hatta %100 e varabilen öldürücü etki yapabilmektedir.

Etkilerine göre Herbicidler ikiye ayrılırlar:

-Kontakt Herbicidler: Bunlar genellikle yaprak yolu ile etki yaparlar. Yapraktaki suyu almak, yaprak hücrelerine girerek dokuları öldürmek, klorofil oluşumuna mani olmak ve klorofili yok etmek suretiyle bitkilerin temas ettiği kısımlarını öldürür. Bu Herbicidlere kireç azotu, arsenikler, madensel yağlar, solvent, gramaxon örnek olarak verilebilir.

-Sistemik Herbicidler: Bu Herbicidlerin etkin maddeleri bitkilerin yaprakları veya kökleri vasıtasıyla alındığında öz suyu ile bitkinin her tarafına nakledilir. Bunlar bitkiye kök yolu ile etki eder, tohumların çimlenmesine engel olarak ot mücadelesinde faydalı olur. Kontakt Herbicidlere oranla daha etkilidirler.

Yabancı otlarla mücadelenin hedefi; mümkün olduğunda kültür alanına otların gelmesinin önlenmesi, sahadaki otların ise alandan uzaklaştırılmasıdır. Bu amaca ulaşmada uygulanacak en etkili yöntemlerden biri de herbisitler olarak adlandırılan kimyasal ilaçlardır. Ancak, piyasadaki herbisitlerin çoğunluğunun tarım bitkilerine yönelik seçici herbisitler olarak üretilmekte, piyasadaki birçok ilacın ancak bazıları yapılan denemeler sonucunda fidan üretim alanlarında kullanılabilmektedir. Fidanlıklarımızda kullanılan bazı herbisitler ve uygulama şekilleri şöyledir:

-Gramaxone (Etkin maddesi Paraquation 1.1-dimethyl-4,4-bipy ridliumion):

Seçici değildir. Temas ettiği bütün yeşil aksamı öldürür. Sistemik değildir, otların köküne zararı yoktur. Ekim öncesi ekim yastıklarındaki otların mücadelesinde kullanılabilir. Yine ekim yastıkları dışında boş alanlarda, boylu repikaj sahalarda fidana çok yaklaşılmadan ve fidana temas ettirilmeden kullanılabilmektedir. Ancak mümkün olduğunca otların küçük olduğu dönemlerde kullanılması ve yabancı otların her tarafına temas etmesi başarıyı arttırır. İlaçlamanın ikinci gününden sonra ölümler başlar, alanda ilaçlamadan sonra sulama yapılmamalıdır.

Kullanma Dozları: Dar ve geniş yapraklı yabancı otlara 400 ml/da (yabancı otlar 3-6 yapraklı iken), boş alanlarda 500 ml/Da (yabancı otlar 3-5 yapraklı iken) olarak kullanılır. Gramaxone ile ilaçlama yapılırken yabancı otların ıslanmasına özen gösterilmelidir. Gramaxone en çok 40 kısım suya 1 kısım ilaç düşecek konsantrasyonda kullanılmalı, daha yüksek konsantrasyonlarda kullanılmamalıdır. Dekara kullanılacak ilaçlı su miktarını belirlemek için önce sadece su ile belirli bir alandaki yabancı otlar düzgünce ıslatılır, harcanan su belirlenerek dekara kullanılacak ilaçlı su miktarı hesap edilir.

-Roundup (Etkin maddesi Glyphosate):

Seçici değildir. Tüm bitkileri öldürür. Sistemik bir ilaç olduğundan bitkinin yeşil aksamına nüfuz ederek köklere kadar taşınabilir, dolayısıyla bitki kökü de ölür. Toprakta çok çabuk ayrışır. Ekim yastıklarında kullanılmaz.

Kullanımı: Dar ve geniş yapraklı yabancı otlara karşı; 1 litre/da oranında yabancı otların aktif büyüme devresinde kullanılır. Dekara atılacak en uygun su miktarı, 20-40 litredir. Diğer ilaçlarla karıştırılmaz.

-Trifilin (Etkin maddesi Trifluralin):

Ekim öncesi uygulanarak ekim yastıklarında yabancı ot çıkışını geciktirir. Suda erimediği için toprakta alt kısımlara taşınamaz. Ekimden 6 hafta önce başlayarak ekim gününe dek kullanılabilir. Özellikle Karaçam ekim öncesi ve diğer yapraklı türlerde de ekim öncesinde güvenle kullanılabilmektedir. Ancak ilaçlamadan önce sahada mevcut yabancı otlar yok edilmelidir. İlacın uygulanmasından sonra en geç 8 saat içinde toprağa karıştırılmalıdır. Mümkünse püskürtme ve karıştırma faaliyetleri birlikte yürütülmelidir. Karıştırma işlemi toprağa 8-15 cm derinliğinde işleyecek şekilde ayarlanmalıdır. 5 cm den az derinlikte işleyecek şekilde ayarlanan gereçlerle yapılacak yüzeysel karıştırma, yabancı ot mücadelesinde istenilen etkinliği sağlamaz.

Kullanımı: 200 ml/da dozunda kullanılır. İlaç öncesi pulvarizatör ölçüsü belli suyla denenerek dekara yeterli olan su miktarı belirlendikten sonra ilaçlama yapılır. Genel olarak 20-40 lt/Da dozunda kullanılır.

Herbisitler farklı ticari markalarca değişik isimlerle üretilmektedir. Bu nedenle her türlü kimyasal ilaç alınırken o ilacın isminden ziyade etkin maddesine dikkat edilmelidir. Ayrıca kimyasal ilaçlar denenmeden kullanılmamalıdır. Yanlış bir uygulama ile yabancı otla birlikte binlerce fidanında zarar görmesine ve ölmesine neden olunabilmektedir. Bu nedenle gerek önerilen ilaçlar, gerekse kullanılması düşünülenler; eğer daha önce söz konusu türde kullanılmamışsa mutlaka önce küçük alanlarda deneme amaçlı kullanılmalı, sonuca göre kitlesel uygulamaya geçilmelidir.

İlaçlama mümkün olduğunca serin (akşam veya sabah saatleri) ve rüzgarsız havada yapılmalıdır.


Mekanik Yolla Ot Mücadelesi:

Mekanik yolla ot mücadelesi şu bölümlerden oluşur:

-Elle koparılmak suretiyle (ekim yastıklarında)
-El aletleriyle ot alma (çepin, orak, tırmık, el kültivatörü, çapa v.s)
-Sürüm (kültür sahalarında Gobl-disk, Diskaro, Kültivatör, Tırmık, Rotovatör vs)

Geniş ekim sahalarında çalışan fidanlıklarda otların hemen hemen periyodik olarak aynı zamanda geldikleri görülür.

Hem daha masraflı hem de zaman olarak uzun bir dönemi kapsadığından mekanik metot, kimyasal metoda nazaran daha az faydalıdır. Mekanik metotla ot alınırken fidelerde gerek kırılarak gerekse de kökleri gevşeyerek azalma olur. İlk aylarda bu sakıncalar Damping-off hastalığına neden olabilir.

Mekanik Yolla Ot Alma Zamanı

Otlar kültürle birlikte, hatta ekim sahalarında kültürlerden daha evvel geldiklerine göre ot alma işlemi zamanında ve yeteri kadar yapılmalıdır. Ekim sahalarına da tohumlar çimlendikten hemen sonra ot alınacaksa, fideciklerin biraz gelişmesi beklenmeli ancak otlar kültürü tamamen kapatacak kadar büyütülmeden alınmalıdır. Kökünden alınmayan otlar tekrar büyüyeceğinden fazla zaman ve para kaybını önlemek için bu konuda gereken dikkat gösterilmelidir.

Ot mücadelesinde önemli olan diğer bir konu da otların hiçbir zaman tohum verme zamanına kadar bekletilmemesidir.

Çapa İşleri

Çapa yapılmamış, bunun sonucu olarak da sert ve sıkı oturmuş bir bünyeye sahip bulunan bir toprak fidan köklerinin toprağa girmesine mukavemet eder. Bu toprakların içerdiği su kapillarite ile devamlı bir şekilde yüzeye çıkar ve buharlaşarak kaybolur.

Çapa yapmadaki amaç kapillariteyi kırmak toprağın havalanmasını ve köklerin gelişmesini sağlamaktır. Böylece suyun yüzeye doğru toprağa dağılması ve bitkiye faydalı olması sağlanır. Su kaybı önlenerek yağış suyunun toprağa daha iyi nüfuz etmesi sağlanmış ve zararlı otlarda alınmış olur.

Çapalamada Kullanılan El Alet ve Makineleri

El aletleri içinde en fazla kullanılanları el kültivatörü, değişik tip ve ebatta çapalar, bazı hallerde çepin gibi aletlerdir.
El kültivatörü ibreli ve yapraklı ekim yastıklarında fidanların meydana getirdiği çizgiler arasında kalan şeritlerde oluşan kaymak tabakasının kırılmasında kullanılır. Ot varsa alınmış ve çapa yapılmış olur. Kolay ve ekonomik bir alettir.

Çepin de aynı sahalarda kullanılır, fakat oluşan kaymak tabakası kalınlaşmış ise, bunun el kültivatörü ile kırılması sakıncalı olur zira levha halinde kopacak olan kaymak parçaları fidana zarar verebilir. Böyle durumlarda bu aletin kullanılmaması daha doğru olur. Sakıncası yavaş çalıştırılması sonucu daha pahalı olmasıdır.

Repikaj sahalarının çapalanmasında toprak frezeleri ve rotovatörler kullanılır. Fidanlara bunların çalışabileceği aralık-mesafe verilmemişse el çapaları kullanılır.

Çapalama Zamanı:

Genel olarak sulama yapıldıktan sonra toprağın tava gelmesi beklenmeli ve tavında iken çapa yapılmalıdır. Kapillarite ile su kaybına meydan verecek kadar beklenmemeli, aynı çalışma her sulamadan sonra tekrar edilmelidir.

Aralıkla Yapılan Derin Çapalama: Fidanlıklarda uygulanan bu çapalama sistemi, çapalama etkinliğinden uzak, pahalı bir çalışma sistemidir. Yabani otlar fidanı tehdit edecek boya ulaştığı zaman yapılır. Fidan aralarının dar levhalı çapa veya çepin ile derin olarak çapalanması şeklinde yürütülür. Derin çapalama vejetasyon devamınca ortalama 3-4 kez tekrarlanır ve ağır topraklarda daha fazla uygulanır. Yabancı otların boylanmaya bırakılması, kök mücadelesi yanında genellikle ekim ve repikaj fidanlarının alt ibre ve yaprakları üzerinde boğucu etkisi sebebiyle zararlı sonuçlar yaratır. Sıcak havalarda, yabani otlar birden bire sökülüp uzaklaştırılırsa, fidanlarda sararma meydana gelir. Bu sararma büyümeyi büyük ölçüde etkiler.

Devamlı Yapılan Sığ Çapalama: Sığ işleme sistemi, derin çapalama metoduna nazaran gerek ekonomik, gerekse biyolojik bakımdan faydaları olan bir çapalama metodudur. Ekim ve repikaj sahalarının yaklaşık iki haftada bir çekilerek veya vurularak çalışan aletler, el veya motorlu freze makineleri ile sığ olarak 3-4 cm derinlikte işlenir. Bu işleme sayesinde toprak iyice gevşetilmiş, kapillarite kırılmış olur. Bunun sonucu buharlaşma düşer, elle ot alma asgariye iner. Böylece ot alma işi sadece yeni ekim yastıkları ile ekim ve repikaj sıralarında görülen az miktardaki otların uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Parseller düzenli olarak, yaklaşık iki haftada bir çapalanmalıdır. Yağışların uzun sürmesi halinde ağır topraklar da tava gelir gelmez derin çapalama yapılmalı, toprak rutubetinin normale dönüşmesi ile tekrar sığ işlemeye geçilmelidir.

Kuş ve Kemirgenlere Karşı Koruma ve Mücadele:

Kuşlar: İbreli ekim yastıklarında zarar yapan kuşlar; Güvercingiller, Kargagiller, Serçegiller ve Tepeli Tarla Kuşlarıdır. Bu Kuşların çabuk üremeleri, süratle hareketleri, özellikle arsız ve kurnaz olmaları nedeniyle ekim yastıklarında fidanlar çıkıncaya kadar koruma metotları uygulanması gerekir. Bütün fidanlıklarımızda bu nedenle Pomarsol-Forte adlı tiksindirici ilaç ve karışım kullanılabilir.

Tohumların bu karışımla ilaçlanmada; 15 kg ibreli tohum için 800gr Pomarsol-Forte, 42 gr Alümine Tozu ve 2 litre suya ihtiyaç vardır. İlk olarak Pomarsol-Forte plastik kap içinde 1 litre su ile eritilip yoğurt kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Tohumların tamamen ilaçla kaplanması sağlanır. Daha sonra 42 gr Alümine Tozu ilave edilerek birkaç kez aktarılır. Tohumların üzeri parlak beyaz renk alıncaya kadar serilerek kurutulur. Kuruyan tohumlar ekime hazırdır. Bu karışıma toprak altı kurtlara etkili olması nedeniyle 10 gr toz Malathion ve Dipterex gibi ilaçlar karıştırabilir ancak bu tür ilaçlar insan ve hayvanlar için zararlı olabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Ceviz, Kestane, Meşe gibi tohumlar ekimden önce mazotlu suya(100 litre su + 1 litre mazot) batırılarak ekilirse fare ve kuşlara karşı etkili olabilir.

Devam edecek.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön