İlk İş: Bir mimarlık ofisiyle anlaşmak
Yeri aldıktan sonra ilk olarak emlak bildirimi yapmak üzere belediyeye gittik ve genel bilgi almak maksatlı belediyenin imar müdürlüğüne uğradık (Zaten yeri almadan önce de belediye ve tapudan sorgulatma yapmıştık). Burada genel bilgilendirmenin akabinde, ruhsat işlemleri için öncelikle bir mimarlık ofisiyle anlaşmamızın ve işlemlerin bu ofisler tarafından takip edilmesinin uygun olacağı söylendi.
"Sizin önerebileceğiniz ofis var mı?" sorumuza ise "Hayır, doğru olmaz." yanıtı verdiler
Sonradan öğrendiğimiz üzere mimarlık ofisleri tasarım ağırlıklı ofisler ve ruhsat takip ağırlıklı ofisler olarak ikiye ayrılmaktaymış. Ayrıca, hem proje, hem uygulama konusunda destek veren inşaat firmaları da mevcutmuş. Adından anlaşılacağı üzere "yaptıracağım ev eşsiz olmalı, ruhsatı bir şekilde alırım" diyorsanız tasarım ağırlıklı ofisleri, "tasarım bir şekilde hallolur, ruhsat alımında problem-gecikme yaşanmasın yeter ki" diyorsanız ruhsat takip ağırlıklı ofisleri tercih etmeniz gerekiyormuş.
Biz, müteahhitliği kendimiz yapmayı düşündüğümüz için inşaat firmaları ile görüşmedik. Mimari tasarım konusunda ise kafamızdaki plan üç aşağı beş yukarı belliydi ve ruhsat işlerini "var tanıdıklar" şeklinde halledemezdik. Bu nedenle estetik kaygıyı maalesef ikinci plana atmak zorunda kalarak, o bölgede yoğun çalışan, bölgenin imar planlarını iyi bilen bir ruhsat takip ağırlıklı ofis arayışına girdik.
Bu şekilde 2 ofis bulduk ve bunlardan biri zemin etüdü + harita dahil 28.000-TL (4.000 USD), diğeri zemin etüdü + harita hariç 18.000-TL (2.600 USD) fiyat teklifi verdi (Hariçlerin ilavesiyle aynı fiyat). Çok da fazla uzatmadan, bu iki ofisten daha güleryüzlü olanı seçtik ve anlaştık.
Maalesef bunlar yaşanırken, memleketteki estetik kaygı yoksunluğunun, mimari zevksizliğin sebebi olan realiteyi bizzat deneyimlemiş olduk.