Herkese merhabalar. uzunca bir zamandır yazamıyordum.
Aman Allahım nasıl bir iş anlatamam. yorgunluk ve keyif had safhada. Babam, eşim, annem neredeyse durmadık 1 senedir.
Konunun ismininde artık Pritt'in Bahçesi olması zamanı geldi sanırım. Bunun için allah'a ne kadar şükretsem az. Eşimi, işimi,çocuklarımı, bahçemi ve ailemi seviyorum. onları bu süre zarfında ihmal etsem de artık rutin hayatımıza alıştık sayılır.
Neyse, keçileri 3 ay bakabildik ama hala tadı damağımızda. sütünü kış boyu derin dondurucudan çıkarıp kullandık. Keçiler çok haylaz hayvanlar bahçede baş gelemedik. Neyse ki şuan için düşünmüyoruz keçi bakmayı.
Babamla evin etrafına bir kazan dairesi yaptık. katı yakıt kazanımızı yerleştirdik ve bu sayede rahat ve konforlu bir kış geçirdik. ardından küçük bir atölye, ambar derken baya bir zamanımızı aldı bu yapılar.
Bahçeye geçen yaz pek bakamadık diğer işlerden. Ama ailemizi idare etti. Birkaç üzüm bağı diktim ve terbiyeleri etmeye çalıştım. ilgi ve bilgi isteyen bir işmiş bağcılık hala uğraşıyorum telli terbiye sistemi konusunda.
Kışın tere, marul, rokamızı yetiştirdik. Ardından bu bahar bahçemizi biraz olsun düzene soktuk. Sivri biber, kapya biber, salatalık, kavun, domates, bamya ektik. Yorgunluğun rehaveti midir nedir kendi stilimizi yetiştirmek konusunda biraz geç kaldık. aslında geçte kalmadık serayı kışın garaj olarak kullandığım için sera işine pek bakamadım, evde de yetiştirebilirdik ama yapmadık işte. tembelliğe kaçtık.şimdi pişmanım.
Kısaca hayat köyde zor ama keyifli. sevmeyen ne kadar yapabilir orası tartışılır ama şu içinden geçtiğimiz ve insanların virüsten eve kapandığı günlerde bize hayat oldu bahçemiz. saygılar.