Büyük dede 93 harbi denilen 1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra Bulgaristan'ın Tutrakan kasabası köyünden Çanakkale'ye göçmüş..kimbilir ne acılar çekmişlerdir, hayal bile edemiyorum
Ağustos ayında belediyeden aradılar..dış duvarları patlamış, her tarafı yaralı 130 yaşındaki bu evi ya yıkturmamı ya da onarmamı istediler..
Ben , kıyamadım bu hatıralarla dolu doğduğum evi yıktırmaya..
İşbaşı yaptık..önce dış cepheyi hallettik..15-20 kat renk renk badanaları, tüm çatlayan veya çatlaması muhtemel sıvaları sağlam zeminleri görene dek kırdık..karkas yapının duvarları içindeki keresteleri gördükçe şaşırdım..hala sapasağlamdılar..
Elektrik ve su tesisatını yeniledik..
Neyse, ilkokul arkadaşım ile birlikte yaptık bu işleri..hasarlı duvar kalıntılarını keser, çepinle ben kırıp temizledim..o da sıvasını yaptı..ben de sıva sonrası astar ve 2 kat akrilik badanasını yaptım..
Sonrasında çatıyı söktük..çatıdaki eğiklikleri gördükçe ben çatının çürümekte olduğunu sanıyordum..ama sökülünce anladık ki, çatı ağaçlarını fakirlikten balta ile yontup koymuş dede..ve zor söktüler çatıyı..hani çivi çaksan girmez cinsindendi meşeler..
Neyse..çatıdan başladık iç mekana..yine keser, çepinle iç duvar temizliklerini ben yaptım..çok önemliydi bu iş..20-30 kat rengarenk badanaları, çatlak duvarları kırdım..sağlam duvar yerlerine kalekim sıvanın daha iyi tutunması için baltayla çentikler attım 10-15 santim aralıklarla..ve sıvandı tüm duvarlar nihayetinde..
Dededen kalma ahşap pencere ve kapıların çürük yerlerini temizleyip , böcek deliklerini ahşap macunuyla , büyükçe yerleri toz talaş karışımı tutkalla doldurdum ve zımparaladım..eski macunları temizleyip yeniden camları macunlamak bile 3 günümü aldı..
Tavan lambrilerini ve laminat döşemelerini eşimin yardımıyla kendim yaptım..sadece banyo tavanına plastik lambri çaktım..Lambriler bitince, çatı arasına çıkıp izocamla kapladım her tarafı..
Seramik işini de kendim yapardım ama tuvalet-banyo ve mutfaktaki 13 metrekare alan için kesme makinası falan almaya değmezdi, onları da ilkokul arkadaşım yaptı..
Sonrasında, eşim kapı ve pencereleri boyadı..ben de tavan lambrilerini vernikleyip , duvarlara 2 kat kireç badana yaptım..5 kilo kirece yarım kilo tutkal koydum..
Sonunda, harabeden de beter metruk bi evi ve aynı bahçede anamın yaşadığı ikinci evi bu hale getirdik..tam 110 gün uğraştım..bu süre zarfında tam 17 kilo zayıfladım
Evde hakim olan renk mavi..nedense, çocukluğum deniz kıyısında yalınayak geçtiğinden mi nedir, maviye tutkum vardır..mavi benim için umut ve moraldir..zaten, deniz kenarı olmayan başka bir yörede yaşamayı bile göze alamam..
Eski evin sadece şofben işi kaldı..''Veito'' marka elektrikli şofbende aklım..ama bazen al bi demirdöküm, diyorum 50-60 litrelik..ama kasaba suyu aşırı kireçli olduğu için, rezistans dayanmadığından ondan da vazgeçiyorum..
Bakalım; havalar müsaade ederse, kasabadaki satıp kurtulmaya çalıştığım apartman dairesinden taşınacağım bu mekana yavaş yavaş..
Gören herkesin hayretlerini , ilgisini çekiyor, çok beğeniliyor bu son icraatim
Evin konumu öyle güzelki..iki oda ve mutfaktan deniz görünüyo..3 oda ve mutfak sabahtan akşama kadar güneş alıyo..önü meydan..