Etkinliğin en güzel, en büyük, türünün özelliklerini (en azından fiziki olarak) taşıyan en Marina di chioggia kabağı bende. Tohumu yanılmıyorsam üç yıl önce forumdan gelmişti. İlk ektiğimde sık ekilen fazla çeşit ve sayıda kabak ile rekabet edemeyince küçük kalmıştı. Bu yıl ilk gelen tohumları ektim, aralar 50 şer cm. ve yanında bir çeşit daha kabak vardı, o da iki adetti.
Kabakların tamamını hafta sonu topladım. Tohumları en büyük olan açık renkliden alırım, tabi kesebilirsek kabuğunu
Kış kabağı diye geçiyor, bilgilere göre en tatlı kabak çeşitlerinden biri, uzun yıllar dayanıyor (benim iki yıl önce yetiştirdiğim ufakça olanı bir yılın sonunda bozulmuştu gerçi) muhtemelen bıçakla dahi çok zor kesilen (hanım bu özelliğini hiç sevmemişti) dış kabuğu uzun süre dayanmasında etken olmalı. Zaman geçtikçe tadının arttığı (yer bademi-tigernut gibi) söyleniyor, hatta şeker dahi eklemeden tatlı yapılabilirmiş, tabi yersen..
Zırh gibi çıkıntılı kabuğu ve görüntüsü ile padişah kavuğunu andırıyor. Gören irkiliyor 'bu ne' diye. Kayınpeder baktı baktı da 'bunun neresini yiyeceniz' dedi ya...Kabak küp gibi ağır olmasa kaldır geçir kafasına 'aha işte burasını yiyecez' de.. Daha önce de söylemiştim, benim gibi bireysel tarıma gönül verenlerin önünde engel bizim baba-kız..
Kabakgilleri (karpuz-kavun-salatalık vs.) baklagiller gibi direk toprağa ekmek en sağlıklı sonucu veriyor. Bir kaç hafta kazanayım diye önce viyole ektiğimiz fideleri direk yere ekilenler 50 kere geçiyor zaten.
NOT: Resimdeki tohum alacağımız türünün özelliklerini en iyi yansıtan en büyük kabağı (10.5 kg.) dün akşam kestik (30.12.2019), bugün itibarı ile talep sayısı 21 olmuş. İçerisinden 190 tohum çıktı. Gülmeyin...hasta etmeyin adamı...tek tek saydım, ne olmuş...Ne deliler var forumda, ayrı başlık açıp hikayelerini bile anlatıyorlar, adam tek tek tüm salatalıklarının tohumlarını saymış benimki ne ki...Neyse konumuza dönelim. 190 tohumun 40 ı benim olsun, 50 si yöremizdeki tohum paylaşımını yöneten hocamızın, 100 ü de sizin. Bunların tamamı da karşılansa dahi 5 er tohum düşüyor, yeter de artar bile..
