"Biz bu yaylaru yaylamaduk." türküsü dilime dolandı.
Nasıl dolanmasın temmuz ayında bile birkaç defa soba yaktık akşamları. Hani yakmasak da durulabilirdi ama yanınca da insanın hoşuna gidiyor.
Tabiidir ki, fideciklerimiz de kendi meşeplerine göre bu durumdan etkilendi. Altın çilek ise bilmem viyolde uzun süre kalmasından, bilmem soğuk gecelerimizden, en çok etkilenen oldu.
Bir karışı biraz geçti. Daha tomurcuk falan da göremedik. Ama umutla bekliyoruz.