View Single Post
Eski 02-07-2019, 00:05   #16
derder
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 02-07-2019
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 1
13 yıllık konu hortlayacak belki ama dayanamadım üye oldum ön yargılı ve bilimsel kelimesini sık kullanan kişiler bu ön yargılardan kurtulmalı. öncelikle bu mesaj herhangi bir tavsiye niteliği taşımaz sadece hürriyet haber sitesinden alıntıdır ve orada da iç organları onarıcı etkisi(mesla deri ülseri) yazmaktadır. geniş bilgi için

kayanak: Kaygan Karaağaç bitkisi nedir, faydası nelerdir? - Son Dakika Haberler

Kaygan Karaağaç bitkisi nedir, faydası nelerdir?

Bu bitki, adı gibi hem tat hem de yapı açısından kaygandır. Kaynağı, anavatanı Kuzey Amerika olan orta büyüklükteki Ulmusrubra bitkisinin güzel kokulu iç kabuğudur. Peki Kaygan Karaağaç bitkisi nedir hangi rahatsızlıklara iyi gelir?
Tür adı olan rubra “kırmızı” anlamına gelir ve çiçeklerin pas kırmızısı rengindeki tomurcuklarına ithafen koyulmuştur. Bazı Amerika kabileleri kaygan karaağaç kabuğunu yiyecek olarak tüketirlerdi. Avrupalı göçmenler bu alışkanlığı yerlilerden öğrendiler. Amerikan Devrimi boyunca George Washington ve askerleri Valley Forge’da 12 gün boyunca bu bitkinin iç kabuklarına su veya süt ekleyerek pişirdikleri kaygan karaağaç lapası yiyerek hayatta kaldılar. Besin açısından böyle bir lapa aşağı yukarı yulaf ezmesine denktir. Amerikan yerlileri kaygan karaağacı tıbbi amaçlarla da kullanırlardı, göçmenler bu yöntemleri de öğrendiler. Bitki Amerikan bitkisel tıbbında önemli bir öğe olarak kaldı, ağız, boğaz, mide ve bağırsak rahatsızlıklarını yatıştırmak için kullanıldı.

Kaygan karaağaç Kuzey Amerika’nın doğusundaki kabilelerce yüzyıllar boyunca tıbbi amaçlarla kullanıldı. Öğütülmüş iç kabuk çeşitli yağlarla karıştırılarak yanık, deri ülseri, çıban ve hafif yaralanmaların tedavisinde harici olarak kullanıldı. Boğaz iltihabı, öksürük, mide ve bağırsak tedavisi için de dahili olarak kullanıldı. Şerokeler kaygan karaağacı göz yıkamak için kullanırdı. Amerikan kolonicileri bu yöntemlerin birçoğunu yerlilerden öğrendiler. Kaygan karaağaçtan yapılan lapalar 1700’lü yılların sonunda silah yaralanmaları için kullanılan önemli bir ilaçtı. 19. yüzyılda kaygan karaağaç, hekimler ve bitkisel tıp uygulayıcıları tarafından zatürree ve diğer akciğer enfeksiyonları, bağırsak kurtları, kızarıklık ve çıban, frengi döküntüleri, kırıkkemikler ve hatta cüzzam için tavsiye ediliyordu. Kaygan karaağaç yaygınlığını bugüne kadar devam ettirmiştir. ABD Gıda ve İlaç Yönetimi tarafından onaylanan ve reçetesiz ilaç olarak satılan az sayıdaki bitkiden biridir. Kaygan karaağaç iltihaplı mukoza dokularının, örneğin boğaz, mide ve bağırsak iç dokuları, tedavisi için kullanılır. Bitkisel tıp uygulayıcıları ayrıca gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve ishal için de önerirler.

HANGİ YILLARDA NASIL KULLANILDI?

1787; Schoepf Materia Medica American eserinde kaygan karaağaçtan “tedavi edici kabuk” olarak söz etti.

1812; ABD ordusu 1812 savaşında saman bittiğinde atlarını kaygan karaağaçla besledi.

1875; Boston’da okul müdürü olan George Emerson kaygan karaağacın gereğinden fazla hasat edildiğini belirtti.

1800'LERİN SONU Thayer Kaygan Karaağaç pastilleri, bugün hâlâ mevcuttur, ABD’deki marketlerde satılmaya başladı.

Ulmus cinsinin 30-40 kadar türü Kuzey Yarımküre’dedir. Kaygan Karaağaç, Amerika’ya özgü 7 türden biridir. Kışın yapraklarını döken ve boyu 18 metreyle 30 metre arasında değişen bir ağaçtır. Kullanılan kısım sarımsı kahverengi renkli iç kabuklardır –kahverengi dış kabuğun altında bulunur. İç kabuk zamk gibidir ve dokunduğunuzda kayganlık hissi oluşturur. Kaygan karaağacı diğer Kuzey Amerika karaağaçlarından ayıran belirgin özellikler vardır. Kışın ortasında açmadan önce çiçek tomurcukları koyu kırmızı renkleriyle kolayca ayırt edilir (tür adı olan rubra “kırmızı” anlamına gelir). Kışın sonunda ve ilkbaharın başında çiçek açar. Kağıdımsı, ince ve kanatlı meyveler ilkbaharda yapraklar belirmeden önce olgunlaşır. Meyvenin kenarlarında tüy bulunmaz. Yaprakların boyu 10-22 cm arasında değişir, eni de boyunun yarısı kadardır. Dikdörtgen ya da oval biçimindedir. Kenarlar ikilidir, büyük sivri dişlerin arasında daha küçük sivri dişler vardır. Üst yüzey ve özellikle de alt yüzey zımpara kağıdına benzer. Kaygan karaağaç sık sık Amerikan karaağacıyla karıştırılır. Ağaçları birbirinden ayırt eden özelliklerden biri yaprakların yüzeyleridir. Amerikan karaağacının (Ulmus Americana) alt ve üst yaprak yüzeyi oldukça düzdür, tüyler varsa bile kaygan
karaağacın tüylerine göre daha yumuşaktır.

Yetişme Alışkanlıkları

Kaygan karaağaç farklı toprak tiplerinde yetişebilir, ama daha çok tepelerin alçak yamaçlarında, alüvyonlu taşkın alanlarında, nehir kenarlarında ve ovalık arazideki ormanlarda bulunur. Bu geniş yaşam alanı St. Lawrence Vadisi’nden, New England’a ve Kuzey Florida’ya, batıda Teksas’ın doğusuna, Kuzey Dakota’nın kırsal bölgelerine uzanır. Ulmus, karaağacın Latince’deki karşılığıdır, karaağacın İngilizce karşılığı olan “elm” kelimesi “ulmus”tan türetilmiştir. Anglo-Sakson, Kelt, Gotik ve Töton diyalektlerinde de bu kelimenin türevleri kullanılmıştır.

Ekim ve Hasat

Meşhur Amerikan karaağacı kadar görkemli olmasa da kaygan karaağacın geniş ve düz tepesi güzel bir gölgelik yaratır, özellikle de nemli topraklarda. Kaygan karaağaç farklı toprak tiplerini tolere edebilir, ama en çok sık, nemli ve kireçli toprağı sever. Çoğalma tohumla olur. Tohumlar ilkbahar ya da sonbaharda ekilebilir. Kaygan karaağaç çoğu bölgede yabani olarak yetişir, bu yüzden nadiren insan eliyle yetiştirilir. İç kabuklar ilkbaharda hasat edilir. Hasat için en iyi zaman ilkbaharın başında özsuyun yükseldiği ve sıcaklığın gündüz artıp gece hızla azaldığı zamandır. Zamanı geldiğinde, kabuk kolayca şeritler halinde alınır. Ticari üretimin çoğu Appalachia’daki yabani popülasyonlardan elde edilir.

Tedavi Amaçlı Kullanımı
✚✚ Ara sıra olan mide ekşimesi
✚✚ Öksürük
✚✚ Boğaz iltihabı
✚✚ Deri kaşıntısı ve iltihabı

Kaygan karaağaç gıda ve ilaç olarak yüzyıllardır kullanılmaktadır. 1820-1936 yılları arasında Birleşik Devletler Farmakopesi’nde resmi olarak yer alan bir bitkiydi. Günümüzde gerçek anlamda yapılmış bir çalışma olmasa da Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA) kaygan karaağacın hafif boğaz rahatsızlıkları ve doku tahribatları için güvenli bir reçetesiz ilaç olduğunu onaylamıştır. Kaygan karaağacın dokulara olumlu etkisi mukopolisakkarit diye adlandırılan ve suyla temas ettiğinde zamklı ya da yapışkan bir özellik gösteren bir grup bileşenle ilgilidir. Kaygan karaağacın boğaz iltihabı, kuru öksürük ve ara sıra olan mide ekşimesine iyi gelmesinin nedeni bu özelliktir. Bitki, Britanya Bitki Dergisi’sinde yemek borusu ve mide iltihabı ve ishal için bir tedavi yöntemi olarak listelenmiştir.

ŞİFALI BİTKİLER ANSİKLOPEDİSİ İSİMLİ KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN

Kullanım Şekli

ÇAY: 1 bardak kaynar suya 1 ya da 2 çay kaşığı toz haline getirilmiş kabuk koyun ve 5 dakika demleyin. Günde 2-3 defa için.

KAPSÜLLER: Günde 3 defa bir bardak suyla birlikte 800-1000 mg alın.

PASTİL: Birçok yerde bulabilirsiniz. Etiketin üzerindeki talimatlara göre kullanın.

LOKAL: 2 yemek kaşığı toz haline getirilmiş kabuğu çeyrek bardak suyla karıştırıp hamur haline getirin. Gerekiyorsa su ekleyebilirsiniz. İltihaplı ya da kaşınan bölgeye 20-30 dakika uygulayın. Gerekirse yeniden uygulayın. Açık yaralara uygulamayın.

Uyarılar

Kaygan Karaağaç vücut tarafından iyi tolere edilir. Ancak safra kanalı obstrüksiyonu ya da safra taşı olanlara tavsiye edilmez.

kaynak: Kaygan Karaağaç bitkisi nedir, faydası nelerdir? - Son Dakika Haberler

derder Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön