View Single Post
Eski 02-01-2019, 09:36   #16
Portakal Rengi
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Usluba dikkat etmeli !

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi su teresi Mesajı Göster
Japonlar çok katlı yapılarda canını hiçe sayarak yaşamıyor di mi? yüksek binalarda özellikle çelik yoğun kullanılıyor.
Dayanıklı yapı çelik, beton, yığma vb yapılabilir. Bu mühendislik çalışmasına ve nitelikli iş gücüne ama özellikle denetime bağlı olarak üst düzey güvenilirlikte sonuç elde edilmesine bağlıdır.
amerikada alan geniş tek katlı yapı seçim alışkanlık karıştırmayalım diyorsunuzda burada mevzu o. Alan zaten geniş (doğaya kaçmak arazi alıp ev yapmak)yapının maliyeti ve konforu dayanıklılık ve yapım süreci adına. fikir alışverişi yapıyoruz. Amerikalılar kaliteden anlıyor diyeceğiniz yerde seçim alışkanlık lüks diyerek konuyu geçiştiriyorsunuz. elbette beverlihilste ünlülerin malikanelerinden bahsetmiyorsanız orada da gayet mütevazi Prefabrik çelik evler olduğundan oldukça yaygın olduğunu hatta prefabrik çelik ev reklamı amerikan evleri diye lanse edilmişti ilk piyasa tanıtımlarında.
Tropik fırtına sonrası yıkılan kasaba fotoğraflarını inceleyin. Karton ev gibi darmadağın olmuşlar. Nerede çelik evler? Kanada evi diye tanıtan da vardı. Bu nedenle satıcılara değil yansız kuruluşlara öncelik verin dedim. Amerikalılar batının en cahil toplumudur ayrıca. Tek katlı yığma yapının maliyeti prefabrikle rahatlıkla karşılaştırılabilir. Şantiyelerde kullanılan konteynerler size satılacak konteynerlerden daha sert standartlar ile incelenerek alınır. Teknik elemanları olması nedeni ile. Şantiye deneyimlerinizde en ucuza mal edilen geçici kaldığınız konteynırları, linkte verdiğim evlerle kıyaslamıyorsunuzdur umarım. amerikada avrupada bir çok ülkede ve türkiyede de şimdilik az olsa dahi devlet eliyle betondan rant sağlayanlarının kurbanı insanımız bilinçlendikçe o tokileri ellerinde patlayacak gerçi patlamış durumda ve insanlar hem ucuza hemde depreme dayanıklı istediği gibi evlerde oturabilecek bilinçlendikçe.
Firmalar konteyner alırken Sibirya da ya da çölde kullanacaklarını kestiremeden hepsine dayanacak, birkaç şantiyeye taşınacak vb kriterler ile seçim yaparlar. Siz sadece bakabiliyorsunuz. Kim denetliyor sizin adınıza ? Nasıl bu kadar eminsiniz niteliklerinden ? Çok iyi denetim yapan kuruluşlar mı var? Kaldı ki, size satılacak yapı "hafif koşullar" sınıfından olacaktır.
Yığma binanın depremde güvenilirliğini bana izah edin lütfen bunu gerçekten bilmek istiyorum. bu zamanda hala yığma binayı tasvip etmek ve bu yapıda değişiklik yapılabilir öyle mi duvarı kırarak? hiç bir can, yapı ucuza mal olacak diye bilerek bu riske atılamaz. öceki yıllarda ErzincanVan Yalova Gölcük Düzcede yerle bir olan türkiye gerçeği varken. deprem bölgesi ülkede ölüm oranlarını hiçe sayıp yıkılmayan bi kaç yığma binayı baz alarak doğru yapılırsa kat sayısı tek olursa zemin düz olursa vs diyerek tavsiye ediyor olmanıza şaşırıyorum. kendi insanına kaliteli malzeme kalifiye elemanla kaliteli işçilik sunan bir firma bulmanın mucize olduğu ülkemde hemde. paranızla maskara olmak zor değil. çatı tamiri yapıldı diye çatıya hiç dokunmayan ve ev sahibimden 15 bin tl alan ustanın, işi tam yaparsam geçim kaynağım kesilir cümlesini bu kulaklar duydu.
Ayasofya en yıkıcı İstanbul depremlerinden hasarsız kurtulmuş bir yapıdır örneğin. Karşısında birkaç deprem eksiğiyle ayakta duran Mimar Sinan'ın Sultanahmet'i var. Taş üstüne taş konularak yapılmış kubbeleri ile hemde. Bina yükseklikleri de çok katlı yapı yüksekliğindedir. Karamürsel fotoğrafı anımsıyorum.Beton yıkıntıları arasında ayaktaki tek "iki katlı" bina. Yığma tuğladan yapılmış. Söz ettikleriniz eğitimli iş gücü sorunu. Ülkemizde eksiklik. Haklısınız. Fakat aynı şekilde davrandığınızı da farketmiyorsunuz. Bilim sahibi olmadan fikir sahibi olmamalı. Papaza kızıp oruç bozmamalı.
Zemin düz olmalı değil. Yanlış anlaşılmış. Zeminin sağlamlığına göre yapılmış yapı olmalı. Buz üstüne kazık çakılarak yapılmış bir Sovyet bloku görmüştüm. Her yıl 1-2 cm batıyordu. 30 yıldır ayaktaydı.

bi yorumda "çimento katkı maddesi olan betanaftalin sülfonat ı şeker küspesiyle karıştırıp çok önemli çimento firmalarına gönderen firmalar bilirim" diye yazı okumuştum. bu yüzden ustalık gerektiğinde daha çok bulgaristan yunanistan göçmeni türkler çalıştırıyor çoğu insan. en azından bursada çok insan tanıyorum. Öyle bir piyasa ki en ufak iş yapan işçi dahi sizi kazıklama derdinde. her malzemenin kalem kalem fiyatını daha sağlıklı alternatifi ne olabilir kendiniz teyit etmeniz araştırmanız gerekiyor. siparişle iş asla sağlıklı olmuyor.
Söylediklerinizde haklı olabilirsiniz. Ancak, her yıl yüzbinlece konut yapılıyor. Yurt dışı işleri de yapılıyor ve yapılanları denetliyor işverenler. Her yer kapkara değil yani. Evimi yaparken söylediklerinizi yaşadım. Kaporo alıp kaybolanlar dahil. Eğitim, kültür. Elimizdeki bu.
Bakımsız çelik yapı olmaz. Bahçe çiti bile olsa. Taş duvar yaparsanız, bakımı unutabilirsiniz.


http://www.spim.metu.edu.tr/turkish/...run%20Arun.pdf
http://www.spim.metu.edu.tr/turkish/...0Dilsiz-at.pdf

Elbette tercih bireyin kendisine ait.
Her çözümün iyi-kötü yönleri vardır. Uzun süreli olacak bir karar vereceksiniz. Diğer seçenekleri gözardı etmezseniz daha rahat edersiniz. Yaşadıkça istekleriniz, gereksinimleriniz değişebilir. Esnek olabilecek çözümlere yönelmek avantajlıdır. Beğenmediğiniz "mükemmel çözüm" içinde yaşamak hoş değil. Bu nedenle optimum çözüm peşindeyiz.

Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön