Konu: Zeytinyağı
View Single Post
Eski 16-12-2018, 10:30   #48
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
TAMAMI ALINTIDIR..

Bilgi veren kişi hekim, facebook grubundan alıntıladım, ayrı ayrı yazıları alıntıladığım için dikkat etsem de mükerrer yazıları kopyalamış olabilir. Kendisi hakkında yazdığı bilgiyi de aktarayım: 'Ben Zeytinyağı Tadım Panelistiyim. İtalya Tadımcılar Birliği O.N.A.O.O ' dan akredite sertifikam var. Türkiye İtalya ortaklaşa yapılan 3. Ulusal Zeytinyağı Tadım Eğitiminde Türkiye 2. oldum.'

***

(Extra Virgin Olive Oil )Naturel sızma zeytinyağı Türk Gıda Kodeksine Zeytinyağı Tebliğine göre bir zeytinyağı sınıfıdır. Asitlik derecesi 0.8 ve altında olan zeytinyağ sinıfıdır. Taş baskı ve kontinü sistem ise bir üretim şeklidir. Geleneksel Taş baski sistemi ile Modern Kontinü sistem arasında fark varmıdır ? Hangisi dogrudur ve faydalıdır ?
Önce biraz zeytinyağını tanimanız gerekiyor.
Zeytinyağın en büyük düşmanı ısı ışık oksijen ve nem dir.
Bu şartlarla karşılaştığında hemen okside ve fermente olmaya ve bozulmaya başlar.
Tadı kokusu lezzeti değişir. Kusurlu hale geçer. Taş baskı denilen açık sistemde zeytinyağı ortamda yoğun oksijene ve ortam ısısına maruz kalir . Bu durum istenmeyen bir durumdur. Artı etraftaki kötü kokuları tozları ve pisliğide içine çeker.
Kaliteli bir zeytinyağı için taş baskı doğru ve sağlıklı bir üretim yöntemi değildir.
Kaliteli üreticiler tarafından tüm dünyada bu yöntem terk edilmiştir.
Kapalı modern hijyenik ve soğuk sıkım yapabilen kontinü sistem zeytinyağlarını tüketmenizi önerriyorum.
Ayrıca burun yağı kafa yağı ayak yağı vs şekkinde isimlendirilen yağların tamamı uydurmadır.
Türk Gıda kodeksinde ve zeytinyağ yònetmeliğinde bu şekilde tanımlama ve adlandırmalar yoktur. Bunlar uyanık ve sahtekar firmaların yaptıkları ticari manipulasyonlardır.

***

- Zeytin ağaçtan toplanırken şu hususlara mutlaka uyulmakî
- elle toplanmalı
- yere düşenler alınmamalı
- taşınırken çuvallara değil hava alan plastik kasalara konulmalı
-bekletilmeden 24 saat içinde ( ideail ilk 4-8 saat )
- Soğuk sıkım yapılmalı ( 27 C ve altı )
- Krom tanklarda bekletilmeki
- Ortam iklimlendirilmiş olmali

****
- Gerçek naturel zeytinyaği hiçbir zaman zeytin kokmaz. Zeytinyağını kokladığınîzda güzel yeşil kokular almalısıniz. Taze biçilmiş çimen yeşil elma yeşil muz çağla badem enginar gibi kokuları size çağrıştırmali. Birçok tüketici piyasadaki kusurlu kötü kokulu zeytinyağına rastladığından zeytinyağını gerçektede böyle zannediyor. Ama değil.
Kaliteli ve doğru üretilmiş bir zeytinyağînda duyusal olarak 3 temel özellik bulunur.
1.Meyvemsilik
2. Acılık
3.Yakarlık
Duyusal tadım şu şekilde yapılır
Zeytinyağı ilk önce burnu ikna etmelidir.
Küçük bir fincana alıp kokladığınızda burnunuza taze ve güzel yeşil kokular gelmelidir.
Ardından bir yudum dilinizin üzerinize aldığınızda dilinizde bir acılık ve kekremsilik bırakmalıdır. Sonra ağzınıza bir miktar hava çektiğinizde boğazınızda biber yanmasına benzer bir yakıcılık oluşmalıdır ama asla yemek borusuna inmemelidir. Ham yeşil zeytini dalından koparıp çiğnediğinizde de ağzinızda acılık ve kekremsilik oluşur. Bu durum zeytin meyvesindeki antioksidan ve polifenoller nedeniyledir. Meyvenin doğal hali böyledir. O yüzden zeytinyağı hiçbir zaman tatlı olmaz. Zeytinyağında duyusal kalite özellikleri Meyvemsilik , Acılık ve Yakıcılık tır.

Zeytinyağ direkt meyvenin kendisinden mekanik ekstraksiyonla elde edilen tek bitkisel yağdır. Diğer bitkisel yağlar ayçiçek fındık kanola mısır susam vs hepsi tohum yağıdır.
Elde edilirken ısıl işlem görür. Riviera zeytinyağı ; asit derecesi yüksek işlem görmüş rafinajlık zeytinyağına yüzde 15-20 oranında naturel sizma katılarsk elde edilir.
Dolayısıyla elbetteki belli oranda sağlık özellıklerini yitirmiştir.
Ancak ayçiçek yağına göre kızartmada yanma ve yapısının bozulma derecesi daha yüksek olduğu için daha avantajlıdîr. Sonuçta besinleri kızartmak zaten sağlıklı bir yol olmadığı için kızartmada en sağlıklı yağ aramak pek anlamlı değildir. Naturel sizma soğuk ve çiğ tüketim içindir. Riviera yemeklik ve sıcak kullanım için uygundur.

***

Eylül Ekim aylarında zeytin meyvesi henüz tam olgunlaşmadan yeşil ve alaca renkli iken yapılan hasata Erken Hasat denir.
Aralık Ocak Subat aylarında zeytinler siyahlasıp kararip olgun hale geçtikten sonra yapılan hasata Olgun hasat denir.
Erken hasat döneminde elde edilen zeytinyağları olgun hasata göre antioksidan ve polifenoller yönünden çok daha zengindir. Sağlık bileşenlerinin içeriği çok daha yüksektir. Ayrıca Erken hasat zeytinyağları koku aroma tat ve nefaset açısından olgun hasattan çok daha üstündür.

***

Plastik pet ve şeffaf ambalajlardaki zeytinyağlarını asla almıyoruz.
Çünkü zeytinyağı ışık ile bozulur okside olur
Alacağımız zeytinyağı koyu renk cam şişelerde veya teneke ambalajda olmalıdır.
Evde zeytinyağını karanlık ve serin ortamda saklamalıyız. Etrafındada kokulu herhangi bir deterjan vs bulunmamalı. Koyu renk şişelerde aldığımızda sorun bulunmuyor.
5 kl teneke ambalaj aldiğınızda bunu 1 litrelik koyu renk cam şişelere hemen boşaltıp ve pay edip bu şekilde muhafaza edelim. Zeytinyağ için ideal saklama ortamı 18- 22 C arasıdır.

Şarabın eskisi , zeytinyağının yenisi makbuldür.Zeytinyağı taze olarak tüketilmelidir
Bekledikçe ve durdukça eskimeye başlar.Tadı kokusu ve nefaseti azalır.

Zeytinyağı neden diğer bitkisel yağlardan kıymetlidir ??Kısaca özetlersek tekli doymamış yağ asitlerine sahip olduğu için ve bünyesinde birçok antioksidanlari biyopolifenolleri sterolleri vs barındırdığı için. Zeytin hamurunun sıkım esnasında sıcağa maruz kalması içerdiği uçucu sağlık bileşenlerinin kaybına neden oluyor.bZeytin hamuru mutlaka soğuk sıkım şartlarında ( 27 derece ve altı ) işlenmelidir. Hatta en doğrusu hiç su verilmeden sıkılmasıdır. Sıcak su verilince alınan zeytinyağı miktarı artar ama zeytinyağının kimyasal ve duyusal kalitesi ve aynı zamanda içindeki sağlik bileşenleri azalır ve kaybolur.

***

Türk Gıda Kodeksi ve Zeytinyağı Tebliğine göre 27 C ve altında yapılan sıkımlara soğuk sıkım denir. Mevzuatın izin verdiği maksimum sıcaklık derecesi budur. Zeytinin kırılıp hamur hale getirildiği malaksör kazanlarının çeperinden borular geçer. Bu borulara su verilerek zeytin hamuru belli derecelere kadar ısıtılır. İşin mantığı kısaca budur.
Ancak bazı üreticiler daha fazla zeytinyağı elde etmek için zeytin hamurunu çok yüksek sıcaklıklara kadar ısıtırlar. Örneğin 50 - 60 C . Elde ettikleri zeytinyağı miktarı artar ama zeytinyağı kalitesi bozulur. Antioksidan ve polifenolleri azalır ve kaybolur.
Yukarıda söylediğim gibi 27 C ye kadar yapılan tüm sıkımlar soğuk sıkımdır.
Ancak birde ultra güzel üretim yapanlar vardır. Zeytinyağ hamuruna 19-20-21-22 C de su veren üreticiler tanıyorum. Yani mevzuatın izin verdiği 27 C nin çok altında.
Duble Soğuk Sıkım.. İşte onların zeytinyağları çok daha kıymetlidir.
Aslına bakarsak ****** en doğrusu ve ideali zeytin hamuruna hiç su vermemek.
Ancak bu zeytinyağ üretim maliyetlerini karşılamadığından sanırım pek tercih edilmiyor.
Zeytinyağını mutlaka güvendiğiniz yerden satın alınız.

**
Her sabah 2 yemek kaşığı ( 30 ml ) aç karnına çiğ olarak tüketim şifa etkisi yaratır.
Ancak erken hasat , soğuk sıkım , doğru şartlarda üretilmiş ve gerçek naturel sızma olmak şartıyla.

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön