Merhaba,
Ben de komşularımı anlatayım size. Benim komşularım göçebe, yazın yaylalara gidiyorlar herhalde, şimdilik bilmiyorum nereye gittiklerini, sordum kendilerine, bir şeyler anlattılar, ama, dillerinden çok iyi anlamadığım için öğrenemedim. Bir ara takılacağım peşlerine. Sonbaharda geliyorlar ama, bu üçüncü senemiz komşulukta. Yan daire dediysem, iki daire arasındaki ufak boşlukta kendilerine yaptıkları yuvaya. Büyük bir sığırcık sürüsünün ufak iki bireyi olarak geliyorlar sonbaharda ve ilk baharda 3-4 birey olarak sürüyle beraber gidiyorlar. Her sabah onların o uzun ıslıklı güzel cıvıltıları ile uyanmak o kadar güzel geliyor ki, sabah hiç kalkamayacak halde olduğumda bile onların o çağrıları kaldırıyor beni yataktan. Balkonumuzdaki çiçeklerin tohumlarını 'ödünç aldıklarını' yaz gelip, açmasını beklediğimiz çiçekler açmayınca anladık. Hangimiz komşusundan birkaç şeker, çay ya da kahve ödünç almamıştır ki hem, kendi evinde kalmadığında? Kısacası biz memnunuz komşularımızdan, sonbaharın kasveti gelip çöktüğünde, sabah bizi cıvıl cıvıl bir ortama uyandırıp, o kasveti unutturmalarından ve akşamüstü balkona oturup, çaylarımızı yudumlarken bize izlettikleri o muhteşem danslarından.
