View Single Post
Eski 30-09-2018, 16:05   #5
fraktur
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 13-09-2018
Şehir: ankara
Mesajlar: 38
GİRİŞ
Toprak pH’sı, toprak reaksiyonudur. Başka bir
deyişle toprağın asit, nötr ya da alkali olduğunun
göstergesidir. Kimyasal olarak ise pH ifadesi hidrojen
iyonları (H+
) ve hidroksit iyonlarının (OH-
) toprak
solüsyonundaki nispi konsantrasyonunu gösterir. Asit
topraklarda H+
iyonları, OHiyonlarına
göre daha
yüksek bir konsantrasyondadır. Alkali topraklarda ise
OHiyonları,
H+
iyonlarından daha fazladır. pH ile ifade
edilen toprak reaksiyonu bitki gelişimi için önemlidir.
Çünkü pH’ın; (1) Bitki Besin Maddesi alımı, (2) Toksik
iyonların suda çözünürlüğü, (3) Mikro organizmaların
aktivitesi üzerinde büyük ölçüde etkisi vardır. Toprak
pH'sı doğrudan ve/veya dolaylı olarak toprak içerisinde
meydana gelen birçok fiziksel, kimyasal ve biyolojik
olayı etkiler. Toprak pH’sı derecesi, toprakta mevcut
bitki besin maddelerinin bitki için yarayışlılığında
önemli rol oynamaktadır. Yüksek pH değerleri
topraklardaki bitki besin maddelerinin bitkiler
tarafından alınabilirliği, toprağın verimliliği ve
gübreleme programları üzerinde çok önemli rol oynar.
Yüksek pH’lı toprakların genellikle verimsiz olmasının
baş nedeni yüksek pH’nın fosfor ve iz elementlerin
(demir, mangan ve çinko) toprakta hareket etmez hale
gelmesine yol açmasıdır. Genelde bitkilerin optimum
toprak pH isteklerinin 7.0’den aşağı olduğu hafif asitlik
durumunda olduğu dikkat çekicidir. Yüksek pH’lı
toprakların verimi pH’yı düşürerek iyileştirilebilir.
Ancak böyle toprakların etkin bir biçimde
Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (1): 175-180, 2012
ISSN: 1308-3945, E-ISSN: 1308-027X, Nobel International Journals
Sera Koşullarında Toprağa Uygulanan Mikronize-Bentonitli-Kükürt ve Organik
Maddenin Toprak pH’ sı, Domatesin Bitki Büyümesi, Verimi ve Meyve Kalitesi Üzerine
Etkisi
Kerim YARAŞ1 H.Yıldız DAŞGAN1
1Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, 01330, Adana, Türkiye
*Sorumlu Yazar: Geliş Tarihi:11 Nisan 2012
E-mail: dasgan@cu.edu.tr Kabul Tarihi:3 Temmuz 2012
Özet
Bu çalışmanın amacı, sera domates yetiştiriciliğinde, yüksek pH’ lı topraklara mikronize-bentonitli-kükürt ve organik madde olarak
leonardit uygulayarak toprak pH’sının düşürülmesi bunun verim, bitki besleme ve meyve kalite özelliklerine yansımasının araştırılmasıdır.
Denemede toprak pH’ sını düşürmek üzere 2 uygulama yapılmıştır. Bunlardan birisi mikronize-bentonitli kükürt diğeri organik madde
leonardittir. Toprak pH’sının düşme düzeyini ortaya koymak için hiçbir uygulama yapılmayan kontrol uygulamasına da yer verilmiştir.
Kükürt ve leonardit tek doz olarak sırasıyla 15 kg/da mikronize-bentonitli kükürt ve 200 kg/da leonardit olarak kullanılmıştır. Sera
toprağının pH değeri 8.1 olarak önceden belirlenmiştir. Çukurova bölgesinde serada ilkbahar dönemi koşullarında 5 ay civarı bir dönemde,
toprağa uygulanan mikronize-bentonitli-kükürtün 0.51 birim ve organik maddenin ise 0.45 birim pH düşürdüğü ortaya konmuştur. Toprak
pH’sının düşmesi verimde artırıcı etkide bulunmuştur. Sera ilkbahar yetiştiricilik sezonunda leonardit, mikronize-bentonitli kükürt
uygulanan ve kontrol bitkilerinden sırasıyla 5.6 kg m-2, 5.8 kg m-2 ve 4.7 kg m-2 toplam domates ürünü alınmıştır. Bitki büyüme ve
gelişmesi, besin maddelerinin alınımı ve meyve pomolojik analiz sonuçlarında da toprak pH’sını düşürmeye yönelik uygulamalardan
önemli sonuçlar elde edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Örtüaltı sebze yetiştiriciliği, toprak ph’sı, mikronize-bentonitli kükürt, leonardit, Solanum lycopercsicum
Effects of Soil-applied Micronized-sulphur with Bentonite and Organic Matter on Soil
pH, Tomato Plant Growth, Yield and Fruit Quality under Greenhouse Conditions
Abstract
The aim of the research is decreasing greenhouse soil pH by micronized-sulphur with bentonite and organic matter applications. The
effects of the soil pH on fruit yield, fruit quality properties, plant growth and plant nutrition have been investigated. Micronized-sulphur
with bentonite and leonardite were applied 150 kg/ha and 2000 kg/ha, respectively. Greenhouse soil pH at the beginning was 8.1 and the
end of the experiment (approx. 5 months) it was decreased 0.51 unit and 0.45 unit by the application of sulphure and organic matter,
respectively. The treatments were increasingly affected tomato yield in the experiment; 5.6 kg/m2, 5.8 kg/m2 ve 4.7 kg/m2 tomato yields
were obtanied from organic matter, sulphur and control, respectively. Plant growth and development, nutrients uptake and fruit properties
were also positively affected by the soil pH decreasing applications.
Key words: Protected vegetable cultivation, soil ph, micronized- sulphur with bentonite, leonardite, Solanum lycopercsicum
K. Yaraş ve H. Y. Daşgan / TABAD, 5 (1): 175-180, 2012 176
düzeltilebilmesi toprağın alkalinite (baziklik) yapısı ve
düzeyine, sulama suyunun kalite ve miktarına, toprak
tipine ve yetiştirilen bitkiye bağlıdır.
Genellikle alkali karakterli topraklarda; ortamdaki
H
+
iyonları konsantrasyonunu arttırmak ve/veya mevcut
H
+ iyonlarını aktif hale geçirmek için, toprağa elementel
kükürt, sülfürik asit, amonyum sülfat, kalsiyum sülfat
uygulamaları veya toprağa organik madde eklenmesi
yapılabilir. Burada sunulan çalışmada Mikronizebentonitli-kükürt
ve organik maddenin toprak pH’sını
düşürmedeki etkinliği incelenmektedir. Geleneksel
olarak eskiden beri süre gelen uygulamada, kükürt
kaynağı olarak sarı-toz kükürt kullanılmakta iken, şimdi
yeni teknoloji ile üretilen ve çok küçük partikül
çaplarına sahip kükürt parçacıklarından oluşturulan ve
bentonit kiline emdirilen mikronize kükürt ürünleri
yetiştiriciler tarafından tercih edilmektedir. Herhangi bir
kükürt kaynağının toprak iyileştirmedeki görevini
yerine getirmesinde en önemli unsur kükürt
kolloidlerinin (partiküllerin) boyutudur. Mikronize
kükürt teknolojisi ile üretilen ve bentonite emdirilen
kükürt kaynağı ve toprak iyileştiricisinde kükürt partikül
büyüklükleri mikron düzeyinde ultra küçüktür. Kükürt
parçacıkları ne kadar küçük olursa, elementel kükürtün
oksidasyonu; sülfürük asit oluşumu ve bundan bitkilerin
kullanabileceği SO4
-2
formuna dönüşümü ile hidrojen
iyonlarının ortaya çıkması o kadar hızlı olacaktır.
Ayrıca kükürt partikülleri mikron düzeyinde ne kadar
küçültülürse, toprak bakterileri ile interaksiyon için o
denli büyük bir yüzey alan var demektir dolayısıyla
daha hızlı asit oluşumu gerçekleşmektedir.
Mikronize-bentonitli kükürt ürünlerinde, mikron
düzeyinde partikül büyüklüğüne sahip olunmasının yanı
sıra bir diğer özelliği bentonit ismi verilen kil
mineraline emdirilerek üretilmiş olmasıdır. Kükürtün
pH düşürebilmesi için H+
iyonlarının açığa çıkma
aşamasında ortamda suyun olması çok önemlidir.
Bentonit bünyesine yüksek miktarda su alarak
oksidasyon sürecinde ortamda suyu da sağlamaktadır.
Devreye kükürt bakterilerinin de girmesiyle uygun
sıcaklık koşullarında ve toprak tekstürüne de bağlı
olarak mikronize kükürtün toprak pH sı üzerindeki
etkisi başlamaktadır
Kükürt toprak pH’sını düşürme yanında diğer 2
önemli özeliğe daha sahiptir. Bunlardan birisi azot,
fosfor, potasyum gibi bitki için gerekli temel
elementlerden biri olmasıdır. Diğeri ise toprak kökenli
hastalık ve zararlılar aleyhinde bitkiler için koruyucu ve
tedavi edici bilinen en bitki sağlığı materyali olmasıdır.
Toprak pH’sını düşürmek için kullanılan
yöntemlerden bir diğeri ise organik madde eklenmesidir.
Burada sunulan çalışmada organik madde olarak
leonardit kullanılmıştır. Denemede kullanılan leonardit,
katı granül formda olup toprağın fiziksel ve kimyasal
özelliklerini iyileştiren, fizyolojik aktivitesini arttıran,
yüksek oranda hümik asitler içeren toprağa karıştırılarak
uygulandığında humus oluşturan organik materyaldir.
Leonerdit’in tanımına bakılırsa, bitki ve hayvan
kalıntılarının tarih öncesi zamanlarda gölsel ortamlarda
ve bataklıklarda çökelerek basınç, sıcaklık ve anaerobik
koşullarda volkanizma hareketlerinin de etkisiyle
milyonlarca yılda parçalanıp bozuşması,
hüminifikasyonu, oksidasyonu ve başkalaşıma uğraması
sonucu tabakalaşmış killi organik sedimenter bir
kayaçtır. Kaynağına göre değişmekle birlikte, organik
Madde içeriği % 40 – 80, hümik asit içeriği % 40 – 70,
nem % 20 – 30 ve pH değeri 6 - 7 arasında
olabilmektedir. Organik maddenin faydalarına genel
olarak bakmak gerekirse; Türkiye toprakları (Karadeniz
bölgesi hariç) organik madde içeriği bakımından fakir
olup, ülkemiz topraklarının % 65’inde organik madde
içeriği az veya çok azdır (%1’den az) olduğu
görülmektedir. İdeal bir sera toprağında ise en az % 5,
ideali %10 oranında organik madde bulunması arzu
edilmektedir. Organik madde öncelikle kil, silt ve kum
taneciklerinin bir araya gelerek toprağın küme yapı
(agregat) oluşturmasını sağlamaktadır. Organik
maddece zengin olan topraklar, iyi havalanmakta daha
çabuk ısınmaktadır. Toprak sıcaklığının artması ile bitki
kök gelişimi, toprakta besin maddelerinin çözünmesi ve
mikroorganizma faaliyetleri artmaktadır. Havalanma
kapasitesinin artması etkili kök derinliğini artırmakta,
bitkiler daha geniş toprak kitlesinden
yararlanabilmektedir. Organik madde, toprağın su
infiltrasyon (su emme) kapasitesini artırdığı gibi, su
tutma kapasitesini de artırmaktadır. Topraklardaki
mikroorganizmaların temel besin ve enerji kaynağı
organik maddedir. Organik madde olduğu sürece
mikroorganizma faaliyetleri devam etmektedir. Organik
maddenin mikroorganizmalarca ayrıştırılması sonucu
karbondioksit açığa çıkmakta, bu da karbonik asite
dönüşmektedir. Karbonik asit pH düşürücü etkide
bulunmaktadır.
MATERYAL VE METOT
Bu çalışma, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Araştırma ve Uygulama alanında
bulunan 270 m2
alana sahip plastik bir serada
yürütülmüştür. Bu deneme kapsamında bitki materyali
olarak Yüksel Tohumculuk Ltd. Şti.’ ye ait Alsancak Rn
F1 domates çeşidi kullanılmıştır. Tohumlar 28.12.2007
tarihinde viyollere 2:1 oranında torferlit karışımına
ekilmiştir. Domates fideleri 5 yapraklı olduğunda
08.03.2008 tarihinde seraya dikilmiştir. Denemede
toprak pH’ sını düşürmek üzere 2 uygulama yapılmıştır.
Bunlardan birisi; %90 elementel kükürt ve %10 bentonit
içeren “Sicostar” ticari ismi ile mikronize-bentonitli
kükürt, diğeri ise yaklaşık %60 hümik asit içeren “Pearl
Humus” ticari ismi ile bilinen pellet şeklinde tanelere
sahip bir leonardittir. Toprak pH’ sının düşme düzeyini
ortaya koymak için hiçbir uygulama yapılmayan kontrol
uygulaması 3. uygulama olarak yer almıştır. Kükürt ve
leonardit tek doz olarak; 15 kg/da kükürt ve 200 kg/da
leonardit olarak kullanılmıştır. Kontrol parsellerine
hiçbir uygulama yapılmamıştır. Sera toprağının
başlangıç pH değeri 8.01 olarak önceden belirlenmiştir.
Sera toprağına kükürt ve leonardit uygulamaları
dikimden önce toprak hazırlığı sırasında karıştırılmıştır.
Denemedeki her 3 uygulamada bitkileri beslemek için
K. Yaraş ve H. Y. Daşgan / TABAD, 5 (1): 175-180, 2012 177
aynı gübreler kullanılmıştır. Bu amaçla, N, P, K
gübrelemesi olarak dekara saf 40 kg N,12 kg P2O5 ve
65kg K2O verilmiştir. Deneme 3 tekerrürlü ve her
tekerrürde 16 bitki olacak şekilde ʻʻTesadüf blokları
deneme deseni” ne göre kurulmuştur. Fidelerin
dikiminde sıra arası 100 cm sıra üzeri 50 cm mesafe
kullanılmıştır. Bitki yoğunluğu 2000 bitki/da olmuştur.
Bitki büyümesi üzerine uygulamaların etkisini
görmek için bitki boyu, yaprak sayısı 12/05/2008
tarihinde dikimden sonra bitkiler 64 günlük iken ve
yaprak alanı ile toplam yeşil aksam taze ağırlığı ise
deneme sona erdiğinde 25/06/2008 tarihinde
kaydedilmiştir. Meyveler hasada başlayınca verim
değerleri alınmıştır ayrıca domates meyvelerinde kalite
özelliklerini ortaya koymak için pomolojik analizler
yapılmıştır. Meyve hasatları 19.05.2008 tarihinde
başlamış ve 24.06.2008 tarihine kadar yaklaşık 5
haftalık bir sürede toplam 7 hasat yapılmıştır. Pomolojik
analizler için meyve örnekleri her tekerrüden 10 adet
olmak üzere 10/06/2008 tarihinde alınmıştır. Bitki
beslenmesi üzerine uygulamaların etkisini görmek için
14/05/2008 tarihinde domates bitkilerinin yukarıdan 5.
yaprakları alınarak örnekleme yapılmış ve bunlarda
mineral element (N, P, K, Ca, Mg, Fe, Mn, Zn ve Cu)
analizleri yapılmıştır. Son olarak uygulamaların toprak
pH’sı üzerine etkisini ortaya çıkarmak için pH ölçümleri
deneme sonunda 25/06/2008 tarihinde yapılmıştır.
BULGULAR VE TARTIŞMA
Bitki Boyu ve Yaprak Sayısı
En uzun bitki boyu organik parseldeki bitkilerde en
kısa bitki boyu kontrol parselindeki bitkilerde
ölçülmüştür (Çizelge 1). Yaprak sayısı ele alındığında
organik parseldeki bitkiler ayrı bir grupta yer alırken,
kontrol parselindeki bitkiler ayrı bir grupta, kükürt
uygulaması yapılan parseldeki bitkiler ikisinin ortak
oldukları grupta yer almıştır. En fazla yaprak sayısı
organik parseldeki bitkilerde, en az yaprak sayısı
kontrol parselindeki bitkilerde sayılmıştır (Çizelge 1).
Mikronize-kükürt ʻʻSicostarʼʼ uygulanan bitkilerden
hiçbir uygulama yapılmayan kontrol bitkilerine göre %
5 bitki boyu artışı sağlanırken, organik madde leonardit
ʻʻPerl Humusʼʼ uygulanan parsellerden kontrole göre %
13.08 bitki boyu artışı elde edilmiştir. Mikronize-kükürt
ʻʻSicostarʼʼ uygulanan bitkilerden hiçbir uygulama
yapılmayan kontrol bitkilerine göre % 2.07 yaprak
sayısı artışı sağlanırken, organik madde leonardit ʻʻPerl
Humusʼʼ uygulanan parsellerden kontrole göre % 6.2
yaprak sayısı artışı elde edilmiştir (Çizelge 1). Hümik
asit uygulamasının Rio Grande domates çeşidinde
bitkinin gelişimi üzerine etkisinin incelendiği
araştırmada [1], farklı ticari markalarda hümik asit
uygulamalarının bitki büyüme ve gelişimini artırıcı etki
yaptığı bildirilmiştir. Biber yetiştiriciliğinde hümik asit
uygulamalarının bitki gelişimi üzerine artırıcı olumlu
etki yaptığı bildirilmektedir [2].
Yaprak Alanı
Yaprak alanı verileri incelendiğinde yapılan
uygulamalara göre değişim göstermiştir ve istatistiksel
olarak önemli bulunmuştur (Çizelge 2). İstatistiksel
olarak kükürt uygulanan parseldeki bitkilerle organik
madde uygulanan parseldeki bitkiler aynı grupta kontrol
parselindeki bitkiler ayrı grupta yer almıştır. En yüksek
yaprak alanı kükürt uygulanan parseldeki bitkilerde
ölçülürken en düşük yaprak alanı kontrol parselindeki
bitkilerde ölçülmüştür (Çizelge 2). Biber
yetiştiriciliğinde hümik asit uygulamalarının bitki
gelişimi üzerine artırıcı olumlu etki yaptığı
bildirilmektedir [2].
Çizelge 1. Domates bitkileri dikimden sonra 64 günlük iken,
bitki boyu ve yaprak sayısı ölçüm değerleri
Bitki Boyu
(cm)
Yaprak Sayısı
(adet/bitki)
Leonardit 156.21 a 26.18 a
Mikronize-bentonitli kükürt 145.02 b 25.73 ab
Kontrol 138.14 c24.66
P 0.0037** 0.0485*
Çizelge 2. Uygulamaların “Yaprak Alanı” üzerine etkileri
Yaprak Alanı (cm²/bitki)
Leonardit 34737.28 a
Mikronize-bentonitli
kükürt 35364.02 a
Kontrol 21551.58 b
P 0,0062**
Çizelge 3. Domates bitkilerinde deneme sonunda kaydedilen
“Toplam Yeşil Aksam Taze Ağırlığı” (Meyve hariç).
Toplam Yeşil Aksam
Taze Ağırlığı (g/bitki)
Leonardit 2009.57 a
Mikronize-bentonitli kükürt 2096.28 a
Kontrol 1354.70 b
P 0.0063**
Toplam Yeşil Aksam Taze Ağırlığı
Toplam yeşil aksam taze ağırlıkları incelendiğinde
yapılan uygulamalara göre değişim göstermiş ve
istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (Çizelge 3).
Leonardit uygulanan parseldeki bitkilerle mikronizebentonitli-kükürt
uygulanan parseldeki bitkiler aynı
grupta, kontrol parselindeki bitkiler ayrı bir grupta yer
almıştır. En fazla toplam yeşil aksam taze ağırlığı
mikronize-bentonitli-kükürt uygulanan parseldeki
bitkilerden ölçülürken en az toplam yeşil aksam taze
ağırlığı kontrol parselindeki bitkilerde tartılmıştır
(Çizelge 3).
Meyve Verimi Üzerine Uygulamaların Etkisi
Yapılan hasatlarda toplam verim uygulamalara göre
değişiklik göstermiş ve bu değişim istatistiksel olarak
K. Yaraş ve H. Y. Daşgan / TABAD, 5 (1): 175-180, 2012 178
önemli bulunmuştur (Çizelge 4). Bu denemedeki sırık
domates bitkilerinde 5 salkım üzerinden tepe budaması
yapılmıştır. Bu durumda toplam meyve verimleri 5
salkım üzerinden alınmıştır. Organik madde leonardit,
uygulanan parseldeki bitkilerle mikronize-bentonitlikükürt
uygulanan parseldeki bitkiler aynı grupta yer
alırken kontrol parselindeki bitkiler ayrı grupta yer
almıştır. En yüksek verim kükürt uygulanan parselde
olurken en az verim kontrol parselinde olmuştur.
Mikronize-bentonitli-kükürt ʻʻSicostarʼʼ uygulanan
bitkilerden hiçbir uygulama yapılmayan kontrol
bitkilerine göre % 22.78 verim artışı sağlanırken,
organik madde leonardit ʻʻPerl Humusʼʼ uygulanan
parsellerden kontrole göre % 18.35 verim artışı elde
edilmiştir (Çizelge 4). Hümik asit uygulamasının Rio
Grande domates çeşidi bitkisinin gelişimi ve bazı
özellikleri üzerine etkisinin incelendiği araştırmada [1],
farklı hümik asit uygulamalarının domateste meyve
verimi arttırdığını bildirilmektedir. Biber
yetiştiriciliğinde hümik asit uygulamalarının toplam
ürün verimi üzerine kontrole göre artırıcı olumlu etki
yaptıklarını bildirmektedir [2].
Kireç içeren siltli tınlı sera toprağına 0, 30, 60, 120
kg/da elementel kükürt uygulanarak yetiştirilen domates
bitkisinde meyve verimi, meyve kuru madde oranı,
meyve asitliği ve yaprak klorofil içeriğinin arttığı,
meyve pH'sı ve meyve titrasyon asitiğinde önemli bir
değişiklik olmadığı, ayrıca bitkinin yaprak ayası, yaprak
sapı ve meyve dokularındaki toplam S, N, P, K, Ca, Mg,
Na, Zn Mn, Cu ve aktif demir içerikleri genellikle
artarken, toplam Fe içeriğinin azaldığı bildirilmiştir [3].
Görüldüğü üzere rapor edilen bu araştırmada [3],
geleneksel-sarı-toz-kükürt 120 kg/da dozunda bile
toprak pH’sı ve domateste meyve verim ve kalitesi
üzerine önemli bir etki yapmamıştır. Burada sunulan
çalışmada, kullanılan mikronize-bentonitki kükürt
uygulamasında ise daha az dozlarda hızlı ve beklenen
olumlu etkiler alınabilmiştir. Bu durumda mevcut
toprak faktörlerinin (tekstür, aktif kireç içeriği vb)
devreye girerek etkin olabildiği söylenebilir.
Çizelge 4. İlkbahar ürünü serada domates bitkilerinden 5
salkım üzerinden hasat edilen durumda “Toplam verim”
değerleri
kg/m² kg/bitki
Leonardit 5.613 a 2.806 a
Mikronize-bentonitli
kükürt 5.816 a 2.908 a
Kontrol 4.736 b 2.369 b
P 0.0142* 0.0144*
Çizelge 5. Deneme boyunca hasat edilen “Toplam Meyve
Sayısı”
Adet/m² Adet/bitki
Leonardit 44.75 22.37
Mikronize-bentonitli
kükürt 49.26 24.63
Kontrol 44.24 22.12
P 5.898 2.949
Hasat Edilen Toplam Meyve Sayısı Üzerine
Uygulamaların Etkisi
Yapılan hasatlarda elde edilen meyve sayısının
uygulamalar arasında farklılık oluşturduğu
görülmektedir ancak istatistiksel olarak farklı
bulunmamıştır (Çizelge 5). En fazla meyve sayısı kükürt
uygulanan parseldeki bitkilerden elde edilirken en az
meyve sayısı kontrol parselindeki bitkilerden elde
edilmiştir. Kükürt uygulanan parsellerde birim alana ve
bitki başına meyve sayısının fazla olduğunu başka bir
deyişle, organik uygulama ile benzer bir verim
oluşturmakla birlikte meyve tutum oranının S ile arttığı
görülmektedir. Hümik asit uygulamalarının kontrole
göre biber bitkilerinde meyve sayısını artırdığı
bildirilmektedir [1].
Bitki Besin Maddelerinin Yapraktaki İçeriği
Üzerine Etkisi
Makro elementlerin içeriğine bakıldığında toplam
azotun yapraktaki konsantrasyonu (%) uygulamalara
göre değişiklik göstermiştir ancak bu değişim
istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. (Çizelge 6).
En yüksek N organik madde uygulaması yapılan
parseldeki bitkilerde bulunurken, en az N kontrol
parselindeki bitkilerde bulunmuştur. Yaprakta P miktarı
uygulamalara göre değişiklik göstermiş ve bu değişim
istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. En yüksek P
konsantrasyonu mikronize-bentonitli-kükürt uygulanan
parseldeki bitkilerde bulunurken en az P kontrol
parselindeki bitkilerde bulunmuştur (Çizelge 6). Yaprak
P içeriği bakımından, leonardit uygulanan parsellerdeki
P konsantrasyonları kontrol parsellerinden yüksek ve
fakat kükürt uygulanan parsellerden ise düşük olarak
belirlenmiştir (Çizelge 6). Yaprakta K miktarı
uygulamalara göre değişiklik göstermiştir ve bu değişim
istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. En yüksek K
kükürt uygulaması yapılan parseldeki bitkilerde
bulunurken, en az K kontrol parselindeki bitkilerde
bulunmuştur. İstatistiksel olarak organik madde ve
kükürt uygulanan parseldeki bitkiler aynı grupta yer
alırken, kontrol parselindeki bitkiler farklı grupta yer
almıştır (Çizelge 6). Yaprakta Ca miktarı uygulamalara
göre değişiklik göstermiş ve bu değişim istatistiksel
olarak önemli bulunmamıştır. Deneme bitkilerinin
yapraklarında Ca miktarı organik madde ve kükürt
uygulanan parsellerde birbirine benzer bulunurken, bu
ikisinden düşük Ca konsantrasyonu kontrol parselindeki
bitkilerde belirlenmiştir. Yaprak Mg miktarı
uygulamalara göre değişiklik göstermiş ve bu değişim
istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. En yüksek
Mg miktarı kontrol parselindeki bitkilerde bulunurken
en az Mg kükürt uygulanan parseldeki bitkilerde
bulunmuştur (Çizelge 6). Yaprak Na miktarı
uygulamalara göre değişiklik göstermiş ve bu değişim
istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. En yüksek Na
kontrol parselindeki bitkilerde bulunurken en az Na
kükürt uygulanan parseldeki bitkilerde bulunmuştur.
Kükürt ve organik madde uygulamasının bitkilerde Na
bakımından tuzluluk azaltıcı etkisi olduğu anlaşılmıştır.
Organik madde ve özellikle de hümik asit hali,
K. Yaraş ve H. Y. Daşgan / TABAD, 5 (1): 175-180, 2012 179
topraktaki mineral besin elementlerinin bitkilerce
alınabilecek hale getirilerek serbest bırakılmasında
etkindir. Bu özellik mineral gübrelerin verimli
kullanılmasını artırmaktadır. Dolayısıyla bu şekilde
bitkiler için gerekli besinlerin alınabilmesini en yüksek
düzeye çıkartmaktadırlar [4, 5]. Toprakta pH
düşürülmesi ve katyon değişim kapasitesinin
artırılmasına hizmet eden organik madde böylece besin
maddelerinin alımını desteklemekte ve toprağın,
bitkinin verimini artırıcı rol oynamaktadır [6].
Mikro elementleri incelediğimizde yaprakta Cu
içeriği uygulamalara göre değişiklik göstermiş ve bu
değişim istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır.
Çizelge 6. Farklı uygulamalar ile yetiştirilen domates yapraklarında “Makro Element Konsantrasyonları” (%)
N P K Ca Mg Na
Leonardit 7.297 0.54 ab 4.72 a 2.68 0.82 0.43
M-B-Kükürt 6.977 0.62 a 5.60 a 2.64 0.80 0.29
Kontrol 5.803 0.41 b 2.71 b 1.92 0.89 0.67
P 0.0775 0.0378* 0.0040** 0.2128 0.6394 0.0718
En yüksek Cu kükürt uygulanan parseldeki
bitkilerde bulunurken en az Cu organik madde
uygulanan parseldeki bitkilerde bulunmuştur (Çizelge
7). Yaprakta Mn miktarı uygulamalara göre değişim
göstermiştir ve bu değişim istatistiksel olarak önemli
bulunmamıştır. En yüksek Mn organik madde
uygulanan parseldeki bitkilere bulunurken kükürt
uygulanan ve kontrol parselleri bitkilerinde Mg
konsantrasyonu birbirine benzer bulunmuştur.
Yaprakta Fe miktarı uygulamalara göre değişiklik
göstermiş ancak bu değişim istatistiksel olarak
önemli bulunmamıştır (Çizelge 7). En yüksek Fe
organik madde uygulanan parseldeki bitkilerde
bulunurken en az Fe kontrol parselindeki bitkilerde
bulunmuştur. Yaprakta Zn miktarı uygulamalara göre
değişiklik göstermiş ve bu değişim istatistiksel olarak
önemli bulunmamıştır. En yüksek Zn kükürt
uygulanan parseldeki bitkilerde bulunurken en az Zn
organik madde uygulanan parseldeki bitkilerde
bulunmuştur. Valensiya portakal çeşidinin
yetiştirildiği alkali toprakta, yüksek pH nedeniyle
topraktan kükürt, jips ve amonyum sülfat
uygulamaları yapılmıştır. İki yıllık besin element
analizleri sonucuna göre; kükürt ve jips
uygulamalarında birinci yılda toprakta alınabilir P
miktarı, ikinci yılda ise Na miktarı kontrole göre
düşük Meyve pulpu Zn miktarı uygulamaların ikinci
yılında, Mn ise birinci yılında kontrole göre (p <
0.01) artış göstermiştir [7].
Çizelge 7. Domates yapraklarda “Mikro Element
Konsantrasyonları” (ppm)
Cu Mn Fe Zn
Leonardit 31.77 46.53 70.76 82.40
M-B-Kükürt 48.11 42.44 62.31 140.91
Kontrol 42.97 42.50 49.84 102.15
P 0.4536 34.41 0.5041 0.2348
Meyve Kalite Özellikleri Üzerine
Uygulamaların Etkisi
Meyve fiziksel ölçümlerinde meyve ağırlığı,
meyve boyu, meyve çapı, meyve hacmi bakımından
uygulamalar arasındaki fark istatistiksel olarak
önemsiz bulunmuştur (Çizelge 8). En yüksek
ölçümlerin kükürt uygulaması yapılan parseldeki
bitkilerden elde edilen meyvelerde olduğu
belirlenmiştir. Meyvelerde kimyasal analiz sonucu
elde edilen asitlik ve pH bakımından uygulamalar
arasındaki fark istatistiksel olarak önemsiz
bulunmuştur (Çizelge 9). Ortalama SÇKM (Suda
Çözülebilir Kuru Madde) değerleri ise uygulamalar
arasında fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
Kontrol parselindeki bitkilerle organik madde
uygulanan parseldeki bitkiler aynı grupta yer alırken,
kükürt uygulanan parseldeki bitkiler başka grupta yer
almıştır (Çizelge 9). Hümik asit uygulamasının Rio
Grande domates çeşidinde meyve ağırlığını ve meyve
sertliğini arttırdığı bildirilmektedir [1].
Çizelge 8. Uygulamaların domates meyvelerinde fiziksel
kalite özellikleri üzerine etkileri
Meyve
Ağırlığı
(g)
Meyve
Boyu
(mm)
Meyve
Çapı
(mm)
Meyve
Hacmi
(ml)
Leonardit 167.08 55.39 70.87 159.00
M-B-Kükürt 172.44 56.19 72.00 175.17
Kontrol 163.39 55.24 69.60 170.50
P 0.2766 0.4255 0.3236 0.3741
Çizelge 9. Uygulamaların domates meyvelerinde kimyasal
kalite özellikleri üzerine etkileri
Meyve Asitlik
(%) SÇKM (%) pH
Leonardit 0.65 5.00 b 4.37
M-B-Kükürt 0.62 5.47 a 4.42
Kontrol 0.54 5.00 b 4.40
P 0.056 0.0336* 0.5938
Toprak pH’ sı Üzerine Uygulamaların Etkisi
Deneme sonunda ölçülen toprak pH’ ları
incelendiğinde uygulamalara göre değişiklik
göstermiş ve bu değişim istatistiksel olarak önemli
bulunmamıştır. En yüksek toprak pH’ sı kontrol
parselinde en düşük toprak pH’ sı kükürt uygulanan
parselde bulunmuştur. Toprağa uygulanan mikronizebentonitli-kükürdün
0.51 birim ve organik madde
leonarditin ise 0.45 birim pH düşürdüğü
belirlenmiştir (Çizelge 10). Farklı dozlarda toprağa
hümik asit ilave edilerek toprağın fiziksel ve
K. Yaraş ve H. Y. Daşgan / TABAD, 5 (1): 175-180, 2012 180
kimyasal yapısında iyileşmeler bildirilmektedir [8];
hümik asit ilavesi toprak pH’ sını düşürürken, EC’ nin
hümik asit oranına bağlı olarak yükseldiği belirtilmiştir.
Sera domates yetiştiriciliğinde yapılan bir çalışmada [9],
toprak pH’sını düşürmek için elementel sarı-toz-kükürt
dozları 0-50-100-150 kg/da olarak, organik madde
leonardit dozları ise 0-25-50-75 kg/da olarak
kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre, toprak pH’sının
kükürt uygulamaları ile deneme koşullarında daha etkin
düştüğü görülmüştür. Toprağın başlangıç pH’sı olan
7.63, kükürtün 150 kg/da uygulaması ile 7.06 civarına
düşmüştür. Bununla birlikte, leonardit uygulanan
topraklardaki domates bitkileri verim bakımından
kükürt uygulamalarından biraz daha yüksek değerler
oluşturmuştur.
Çizelge 10. Deneme sonunda mikronize-bentonitli kükürt ve
leonarditin toprak pH’ sı üzerine etkileri
Toprak pH’ sı
Leonardit 7.64
Mikronize-bentonitli kükürt 7.58
Kontrol 8.09
P 0.1651
SONUÇLAR
Elde edilen bulgulara göre toprak pH’ sını düşürmek
amacıyla uygulanan bentonitli-mikronize-kükürt ve
organik madde leonardit, toprak pH’ sını düşürücü etki
yapmıştır. Adana ekolojik koşullarında serada ilkbahar
üretim sezonunda Şubat-Haziran periyodunda 5 ayda
kontrole göre, leonardit uygulanan parsellerde 0.45
birim ve mikronize-bentonitli kükürt ise 0.50 birim pH
düşürmüştür. Toprak pH’sındaki bu düşüşler verim,
ürün kalitesi ve bitki beslemeye, kontrol ile
karşılaştırıldıklarında, göre önemli denebilecek olumlu
katkılar yapmıştır. Güncel ekonomik değelere
bakıldığında (2012), serada toprak pH’sını düşürmek
için mikronize-bentonitli kükürt veya leonardit
kullanıldığında bu ürünlerin maliyeti; dekara 200 kg
Leonardit (yerli) 80 TL civarında ve dekara 15 kg
mikronize-bentonitli- kükürt 23.4 TL olarak
belirlenmiştir. Bu durumda, mikronize-bentonitli-kükürt
leonardite göre yaklaşık ¼ daha ucuz olduğu
belirlenmiştir.
KAYNAKLAR
[1] Padem H. ve N. Öcal, 1999. Effects Of Humic
Acid Applications On Yield And Some Characteristics
Of Processing Tomato. Acta Horticulturae, 487; 159-
163
[2] Paksoy M., ve N. K. Yücel, 2007. Biberde bazı
hümik asit preperatlarının verim ve meyve özelliklerine
etkileri. Türkiye V. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi (4-
7 Eylül, Erzurum) Bildirileri . Cilt 2 :17-20
[3] Topçuoğlu B., S. R. Yalçın, 1997. Kireçli
toprağa elementel kükürt uygulamasının örtü altı
yetiştirilen domates bitkisinin verimi ile bazı kalite
özellikleri ve bitki besin maddesi içerikleri üzerine
etkisi. Akdeniz Üniv. Ziraat Fak. Dergisi 10: 196-210.
[4] Erdal İ., M. A. Bozkurt, K. M. Çimrin, M.
Sağlam, S. Karaca, 2000. Kireçli bir toprakta yetiştirilen
mısır bitkisi ( Zea mays) gelişimi ve fosfor alınımı
üzerine humik asit ve fosfor uygulamasının etkisi.
Turkish Journal of Agriculture and Foresty 24: 663-668
[5] Çelik C., 2003. Tabiat Ananın Gizemli
Hediyesi; Hümik Maddeler. Hasad Dergisi Mayıs
sayısı: 30-31
[6] Dasgan H. Y., 2011. Sera Sebzelerinde Bitki
Besleme. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Yüksek
Lisans ve Doktora dersi notları, Adana (yayınlanmamış).
[7] Güneri M., A. Mısırlı, İ. Yokaş, B. Yağmur,
2012. Valensiya portakal çeşidinde kükürt, jips,
amonyum sülfat ve sitrik asit uygulamalarının bitki
besin elementleri içeriklerine etkileri. Ege Üniv. Ziraat
Fak. Dergisi 49 (1): 83-92
[8] Kütük C., Çaycı, Baran ve Baskan O., 2000.
Effect of humic acid on soil properties. International
Symposium on Desertification, 324-328.
[9] Erkoç İ. ve H. Y. Dasgan, 2010. Sera Domates
Yetiştiriciliğinde Kükürt ve Leonardit Uygulamalarının
Fosfor Yarayışlılığına Etkileri. VIII. Sebze Tarımı
Sempozyumu Bildirileri (23-26 Haziran 2010), Van,
217-223

fraktur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön