View Single Post
Eski 01-07-2018, 22:41   #121
nk_tarim
Ağaç Dostu
 
nk_tarim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-06-2016
Şehir: Rusya Federasyonu - Vatsap +79182212774
Mesajlar: 219
Merhaba.

Geçen haftalardaki sulama probleminden bugüne durum stabil gidiyor denebilir. Havalar oldukça sıcak, yan yüzler açık olduğu halde üst kapalı olduğu için sıcaklık 40-45 derecelerde oluyor. Bitkilerin su tüketimi de hem sıcaklar hem de bitki gelişimi ile birlikte artıyor.

Yaşadığımız sulama probleminin etkilerine gelirsem; bitkiler yapısal olarak kalıcı zarar görmedi gibi görünüyor (gözlemleyemediğimiz etkileri kesinlikle olmuştur/oldu) iken bu su stresini yaşayan çiçeklerden oluşan meyvelerin bir pazar değeri yok. Renk, doku ve tatları negatif etkilendi. Yapılması gerekenin etkilenen çiçek gözlerinin hızla kesilmesi olduğunu düşünüyorum. Zira bu şekilde pazar değeri olmayacağı net olan meyveyi beslemenin bir anlamı yok. Zaman kaybı.

Yoğun sıcaklara ve yoğun kol oluşumuna rağmen çiçeklenme var ve meyvelerin lezzet, koku, aroma özellikleri bence amatör bir yetiştirici olan bizler için şimdilik yeterli.

Perlit ortamında ya da katı ortamda bitki yetiştirmenin sulama problemlerine karşı toleransı var. Perlitin tane boyutları da önemli, bu durumla ilgili bazı gözlemlerim var ama henüz zaman ayırıp inceleyemedim. Toz tanecik miktarı fazla olan paketlerdeki gelişimde bazı farklılıklar var. Yani bazı paketlerde bariz gelişim farkı görünüyor ve değişken olan en önemli şey kök ortamı yani perlit tanecik büyüklüğü. Bu konu önemli.

Ayrıca pH kontrolü ile ilgili eklemek istediklerim var. Genelde sülfürik asit kullanmaya çalışıyorum. Bazı günler elimde kalmadığında fosforik asit kullanıyorum. Terchim sülfirik asit. Neden?

Birincisi besim çözeltisinde asitten gelecek olan kükürt miktarı gözardı edilebiliyor. Yani formülünüzde kükürt değeri 65 ppm iken pH ayarlaması ile 75 ppm olduğunda bunu gözardı edebiliyoruz. Etkisi var mıdır? Vardır ancak daha toleranslı. Fosforik asit kullanımında eklenecek olan fosforu net olarak kontrol edemeyiz ve fosfor derişiminde oluşacak değişiklik kükürt derişimindeki değişiklik gibi tolere edilecek bir durum değil

İkincisi çökelme durumu. Sülfirik asit kullanımında çözeltide bir çökelme olmuyor. Ancak fosforik asit kullanımında beyaz çökelti oluşuyor. Nedenini incelemedim henüz.

Bu sebeplerden dolayı önceliğim sülfirik asit.

Bitkinin kültürel bakım işlerine dair olarak; çilekte yaprak ömrü 1-3 ay olarak ifade ediliyor. Yaprakların kök boğaz kısmından bitkiye bağlandığı bölgesinde en yaşlı yapraklar en dış katmanda oluyor ve sanki bitki evrimsel sürecinde yapraklarını belirli süre sonunda uzaklaştıracak şekilde form almış gibi. Yaşlı, yüzey alanı genişlemiş, rengi koyulaşmış, dokusu kalınlaşmış yaprakları dip kısmından doğru açı ile çektiğinizde kolayca gövdeden ayrılıyor. Yeterince yaşlanmamış yapraklar dış kısımda olsa da kolay şekilde gövdeden kopmuyor. Yaprak budamasının bitkiye etkileri ile ilgili bir okuma ya da çalışmaya denk gelmedim henüz. Açıkçası önceliğim olmamıştı. Ama şu günlerde gözlemlediğim belirli bir yaprak seyreltme gerekliliği var. Yaşlı yapraklar alt kısımda ve güneş almayacak şekilde kaldıklarında bir fotosentez işlevi de yerine getiremiyorlar ve yaşlı yaprak budamanın genç yaprak oluşumunu da teşvik edeceğini varsayıyorum. Bu konuyla ilgili biraz araştırma yapacağım ve bir yayın bulduğumda paylaşacağım.

Kardeşlenme durumu : Önceki paylaşımlarımda fidelere ait fotolar var. Fideler oldukça zayıf ve tek gövdeli idi genel olarak. Şu anda ki durumda kardeşlenme yoğun. Gövdeler 3, 4 gövdeye çoğaldılar. Bunları sayısal olarak kaydedip dikimden bugüne kaç zamanda nasıl bir değişim olmuş bakmak gerek.

Çiçek gözleri : : Bir gövdeden kaç çiçek gözü oluşacağı sorusu benim için önemliydi. Şu an da gözlemlediğim bir gövdeden 2-3 çiçek gözü oluşabiliyor. Bitki 2,3 gövde oluşturmuşsa 5-6 çiçek gözü oluşuyor. Her göz 10-12 civarı çiçek yapıyor. Bu çileğin cins özelliği mi yoksa tüm cinslerde bu değerler benzer mi bilmiyorum.

Hastalık, Zararlı : Henüz net bir hastalık durumu gözlemlemedim. Nem yoğun olmadığından biraz şanslı olabilirim hastalık konusunda. Su ve rüzgar stresine bağlı yanmalar, kurumalar oldu. Örneğin rüzgarlı kısımda kalan ve susuzluk yaşanan dönemde bu kısımlardaki yapraklar kurudu hızlıca. Zararlı olarak da yayılma göstermemiş durumda 3-5 fidede karıncalarla yayılan bit grupları var. Bunlara aversektin C etken maddesini kullandım. Daha önceki paylaşımlarımda biraz anlatmıştım.

Aşağıya su stresi gördükten sonra beslemeye devam ettiğimiz meyveleri ve göreceli olarak normal olarak yetişmiş meyvelerin fotolarını ekliyorum.

Name:  P_20180701_192105.jpg
Views: 2184
Size:  59.1 KB

Name:  P_20180701_192113.jpg
Views: 2161
Size:  68.0 KB

Name:  P_20180701_192622.jpg
Views: 2167
Size:  40.3 KB

nk_tarim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön