Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Bizim İrfan çayı adını verdiğimiz aerob çay yurt dışında bilinen bir şey değil. Bu yüzden yurt dışında anaerob tercih edilmesi gibi bir şey yok çünkü aerob taze yaprak çayını bilmiyorlar. İrfan çayı, bizim meyvelitepede 2 yıllık bir projemizde, biraz da tesadüf ile ortaya çıkan bir şey.
İçinde patojen organizma olan çayı seyreltseniz, yine de o patojenleri bitkilere vermiş oluyorsunuz. Leş gibi kokan bir şeyin iyi bir şey olma ihtimali yok. Burnunuza güvenin, bir çok laboratuardan daha iyidir
Anaerob çaylarda bitkideki minerallerin suya geçmesi en az 3 hafta sürer. Bu süreyi göze alıyorsanız mutlaka lactobacillus ile fermente edilmesini tavsiye ederim. Hem içinde zararlı değil, faydalı bakteri olur hem de yapraklardaki mineraller suya geçmiş olur.
İrfan çayında ise havalandırmanın etkisi ile yapraklardaki mineraller 4 günde suya geçiyor ve içinde yoğun bir aerob faydalı bakteri popülasyonu oluyor.
|
Esasen yurtdışındaki kullanıcılar da havalandırılmış sıvı gübre yapımı hakkında fikir sahibiler. En azından okuduğum, yazıştığım kişiler böyle aktarıyor. Ancak genelde o meşhur kokuluyu kullanmayı tercih ediyorlar ve sorduklarımdan genelde olumsuz geri bildirim almadım. Sulu anaerob çayın yanında da bir kova da konsantre hazırlayacağım, biyokütle sıkıntımız yok nitekim. 40 tane bitki olunca yapraklara yetişilmiyor. Her ikisini de kontrol grubu oluşturarak uygulayabilirim belki.
Ancak tüm bunların yanında oturmuş bir sistemde İrfan çayı elbette güzel, hatta nihai bir seçenek. Ancak domatesler, salatalıklar, kabaklar çiçeklenirken taze yaprak bulamaz veya hazır gübremiz olmazsa sıkıntı çıkar bu durumda
. Hepsi belli bir düzen içerisinde ayarlanabilir elbette. Teşekkürler bilgiler için.