View Single Post
Eski 18-03-2018, 18:27   #304
birnefestoprak
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Bugün size iyi niyetle başlanan bir iş kibirle gölgelendiğinde, o işin nasıl fiyaskoyla sonuçlanabileceğinin hikayesini anlatacağım.

Bundan birkaç sene önce, tohumlarını bu sene burda da paylaştığım 150 yaşındaki Bradford karpuzunun, Bradford Ailesi'nin 7. nesil üyesi Nat Bradford tarafından geri getirilmesi büyük olay olmuştu. Bradford karpuzu, bu ülkenin bugün tohumu bulunabilen en eski atalık karpuzlarından birisi. Geri getirilmesine önayak olan kişi yukardaki mesajlardan birinde de bahsettiğim, önemli bir yemek tarihçisi olan Prof David Shields. Shields'in yönlendirmesiyle, daha önce vefat eden dedesinin sakladığı tohumları bulan torun Bradford, 2015 yılında karpuzu bu tohumlardan yeniden yetiştirdi. Burda böyle hikayeler önemseniyor ve teşvik ediliyor çünkü hem tohum koruma altına alınmış hem tohumun bekçiliğini yapan çiftçiye hem de karpuzdan üretilecek yeni ürünlerle restoranlara ve diğer yerel iş kollarına ek gelir kaynakları sağlanmış oluyor. Şimdi bu karpuz Slow Food'un Ark of Taste listesine girmekle kalmadı; aynı zamanda turşusundan reçeline, viski türevlerine kadar çeşitli ticari ürünlerin ana maddesi olarak, yetiştirildiği yörenin restoranlarında menülere girerek kendi çapında hatırı sayılır bir pazar oluşmasını sağladı. Bu başarıda, çiftçinin meraklı, istekli ve yetenekli olmasının büyük payı var.

Bradford karpuzun geri getirilme hikayesi, atalık tohumların koruma altına alınması bakımından rehber niteliği taşırken aynı zamanda "bu iş nasıl yapılmaz?" sorusunun cevabını da içinde barındırıyor. Kötü örnek de öğretici olduğu için çok faydalıdır. Bu tip bir örnek için, yukardaki mesajlardan birinde de bahsettiğim Pulitzer'e de aday gösterilen başarılı bir araştırmacı gazeteci ve Tampa Bay Times'ın yemek eleştirmeni olan Laura Reiley'nin Haziran 2017'de kaleme aldığı şu yazıya bakmak yeterli.

Yazıyı kısaca özetleyeyim:

Daha önce Bradford karpuzun geri getirilmesine önayak olan Prof David Shields, o çalışmanın başarısının ardından Bradford karpuzla Georgia Rattlesnake adındaki bir başka önemli atalık karpuz çeşidinin hibritlenmesiyle 1911 yılında ıslah edilmiş Florida Favorite adını taşıyan karpuzun geri getirilmesi için Tampa'da iki başarılı restoranı (The Refinery ve Fodder & Shine) bulunan şef Greg Baker'la iletişime geçiyor.

Name:  BR4.jpg
Views: 817
Size:  71.6 KB
Bradford karpuz

Name:  gr.jpg
Views: 818
Size:  9.3 KB
Georgia Rattlesnake karpuz

Shields, saygın bir akademisyen olmasına karşın, ıslah konusunda saha tecrübesi yok. Sonradan anladığıma göre, genetik konusunda da literatür araştırması yapmadan telkinde bulunmuş. Shields, Baker'a şunu öneriyor:

"Georgia Rattlesnake'in tohumu zaten mevcut. Bradford'ı da geri getirdik. Bu durumda Georgia Rattlesnake'le Bradford'ı hibritleyerek, Florida Favorite karpuzu da geri getirebiliriz."

Bu tavsiye üstüne heyecanlanan Şef Baker, restoran için sebze aldığı çiftçi Will Crum'la iletişime geçip ıslah çalışması için çiftçiyi teşvik ediyor ama sonradan anlaşıldığı üzere, çiftçi de bu iş için gereken okumaları ve araştırmayı yapmadan teklife balıklama atlıyor.

Çiftçi Will Crum, Bradford ve Georgia Rattlesnake karpuzlarını arıların çiçekleri tozlamaları için yanyana yetiştirerek, iki çeşidi birbiriyle insani müdahale olmadan hibritliyor. Meyvelerden karışık şekilde tohum alarak sonraki sene tohumları yeniden ekiyor.

İki kafadar, bir bilene, tohum ıslahçılarına ya da üniversitedeki uzmanlara danışmadan Florida Favorite karpuzunu ıslah yoluyla geri getirdiklerini sanarak üç sene boyunca uğraşıyor

Araya girip neden yanıldıklarını anlatayım:

100 sene önce iki farklı karpuz kullanılarak ıslah edilmiş atalık bir karpuzu, aynı iki anaç çeşidi kullanarak yeniden elde etme olasılığı koca bir sıfır.

Bradford ve Georgia Rattlesnake, meyve şekli bakımından birbirine çok benzeyen iki karpuz. Bunların hibritlenmesiyle elde edilecek karpuzun F1 neslinin de şekil bakımından (oval meyve şekli her iki karpuzda da baskın bir özellik) her iki karpuza benzeme olasılığı yüksektir. Curcuna, F2 neslinden itibaren, farklı genetik olasılıkların (farklı çekirdek renginde, şeker oranında, kabuk kalınlığında ve belki de şekilde meyvelerle) ortaya çıkmasıyla başlar. Önünde sonunda, ıslahın amacına göre stabil bir tohum elde edilecektir ama bu tohumun 1911'deki Florida Favorite'la aynı olması mümkün değil.

Bir de F1 nesil, ebeveynlerden daha uniformdur. Hibrit tohum piyasasının müşterisinin bu kadar bol olmasının nedenlerinden birisi bu. Hibrit tohumdan elde edilecek meyvelerin büyüklüğü, verimi, şekli, açık tozlanan bitkilere kıyaslandığında birörnektir. Dolayısıyla, sonuçlanmamış bir ıslah çalışmasında F1 nesle bakarak nihai bir değerlendirme yapmak çok yanıltıcı olabilir.

Buraya kadar, ıslah çalışması uygulayıcılar için öğretici bir süreç olarak kabul ediliyorsa hiçbir sorun yok fakat işin içine kibir, haksız kazanç ve doğru ve saygısızca yapılan bir işten nemalanma karışacaksa, burda haftanın yedi günü bu işlerle uğraşan biri olarak müdahale etmemem düşünülemezdi

Şef Baker'a, yaptıkları çalışmanın Florida Favorite karpuzu geri getiremeyeceğini, tohumlar stabil hale geldikten sonra bile ancak orjinal karpuzun benzer bir kopyasını elde edeceklerini, bu yüzden ıslah çalışması tamamlandıktan sonra, tohuma yeni bir isim vermeleri gerektiğini defalarca anlatmaya çalıştım. Hiç bilmediği bir işte, üstelik kendisine işi yanlış yaptığı söylendiği ve yardımcı olmak üzere düzeltme imkanı verildiği halde ısrar edip müşteriye "geri getirdiğim atalık karpuzdan yaptığım yemek" diyerek yüksek fiyattan karpuz kakalamaya çalıştığı ve kendine haksız bir ün getirmek için bunun reklamını restoranı aracılığıyla yapmaya devam ettiği ve üstelik yanlış sonuca ulaşsa da bütün işi yapan çiftçinin ta kendisi olduğu için peşini bırakmadım.

Sonuç: Yöremizde ve bu ülkede benim gibi tarım yapan atalık tohum çiftçilerine, tohum ıslahçılarına ve en önemlisi atalık tohuma saygısızlık yaptığını düşündüğüm bu şef, karpuzun bir daha lafını edemez hale geldi. Bu gibi kişilerle açlıktan öleceğimi bilsem çalışmam mümkün değil. Büyük ihtimalle bana da çok kızgın ama işini doğru yapanlarla işbirliği yapmamız yeterli olduğuna ve herkesin beni sevmesi gibi bir derdim olmadığına göre bunda da hiçbir sorun yok.

Bütün bunlar olurken bir yandan da gazeteci Laura Reiley'le birçok kez email yoluyla görüştüm. Nasıl oldu da böyle kötü bir yazı kaleme aldı anlayamasam da, sonradan onun da pişmanlık duyduğunu düşünüyorum. Yaptığı yanlışlardan biri, tohumun tarihçesini tam anlamıyla araştırmamış olması. Halka açık arşivlerde bulunmasa bile, şahsa ait arşivlerdeki belgelerde atalık çeşitlerle ilgili detaylı bilgi/fotoğraf/çizim bulmak mümkün.

Yazıyı ilk okuduğumda, Florida Favorite adının tanıdık geldiğini düşündüğüm için hemen arşivimin altını üstüne getirdim. Karpuz, 1948 yılına ve o zaman Florida'da iş yapan bir fidanlığa ait fide kataloğunun 10. sayfasında karşıma çıktı.

Name:  FF1.jpg
Views: 808
Size:  43.2 KB
Name:  FF3.jpg
Views: 819
Size:  68.1 KB

Başka bir ifadeyle, tohum 100 yıl önce kaybolmamış, 1948 yılında yani bundan yaklaşık üç nesil önce bir fide kataloğunda yer bulacak şekilde yaygın şekilde yetiştiriliyormuş. Bugüne kadarki tecrübeme göre, eğer böyle çok uzak sayılmayacak bir süre önce bulunabiliyorsa, tohum bugün mutlaka biryerlerde ekilmeye devam ediyordur.

Reiley, tarihleme konusundaki hatasını kabul etti. Bilimsel açıdan da yanlışlarla dolu bir makale olduğu için editörleriyle görüştü fakat editörler, makalede anlatılan hikayeyle yapılan işin aynı olmadığını ve farkın sadece çeşit adlandırmasından ibaret olmadığını anlamadıkları ve düzeltme konusunu genel okuyucu anlayamayacağı için düzeltme yayınlamak istemediler.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön