View Single Post
Eski 15-12-2017, 13:51   #112
BayEğrelti
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-11-2017
Şehir: İzmir
Mesajlar: 26
Merhabalar, ben de sizlere Zengarden hikayemi anlatayım madem.
Kargo firmalarından muzdarip olduğumuz için, seraları da evimize yakın olduğundan seraya bir ziyarette bulunduk. Mevsimden ötürü sera sıkıntılıydı, bahar canlılığı yoktu ve bu mevsimde satılmayacak bir çok tür satıştaydı. Sukulentlerin çürümeye yüz tutmuş yapraklarını çöpten bile almamıza izin vermemişleri ki bu hakikaten tuhaftı. Bitkilerin başında duran kişi ne bitkiler hakkında adam akıllı bir bilgi veriyor, ne de adını sanını, gereksinimlerini tam anlamıyla anlatıyordu. Fakat sonuçta insan değil, bitki satın alacağız diye takmadık, biraz gezdik. Derken etobur bitki tohumları,nane fideleri ve kedi nanesi tohumları almak istedik birkaç çeşit. 10 tür karışık VFT tohumu almak istedim, çok zor olduğunu söyledi sorumlu kişi. ''O kadar zor ki biz bile yapmadık.'' dedi, komiğime gitti, güldük karşılıklı, fakat gene de yetişkin bitkidense tohum almak istedim. Her neyse bunu da takipte olduğum bir facebook grubunda anlattım, fakat bir ithamda bulunmaktan ziyade, komik olduğu için anlattım. Ayrıca da ''çok zor, olmaz.'' denilen şeyin zor olmadığını, kimsenin tohumun zorluğundan korkmaması gerektiğini anlattım kıssadan hisse. Sukulent mevzusundan bahsettim biraz. Ayrıca %100 çimlenme garantili tohumların neden çimlenmediği üzerine de esprili bir dille yorumlar yaptık grup sakinleri olarak Nitekim VFT tohumlarım ilk denemem olduğundan 5 kayıpla çimlendi, nanem büyümeye başladı, bir tür kedi nanesi tohumları güzelce çimlendi, diğer kedi nanesi tohumları 5 deneme yapmama rağmen çimlenmedi. Biz de tekrar bir ziyarette bulunduk. Bu sefer de portakal kokulu nane,yetişkin drosera aliciae ve nephentes highland tohum karışımı aldım. Portakal kokulu nanenin esasen fesleğen gibi koktuğunu, bunun nedeninin ne olduğunu,acaba bir fesleğen aşısı mı yoksa fesleğen melezi bir nane mi olduğunu merak ettim. Çünkü bu naneyi alan bilir, portakal değil, nane ile karışık fesleğen kokar. Ki benim için sorun değil, her bitkiyi severim, aman bu portakal kokmuyor, genetiği ile mi oynadınız gibi bir soru da çıkmadı ağzımdan ki bana naneler hakkında bilgi veremeyen kişi o anda beni dinliyor olsaydı zaten sorularımın masumane sorular olduğunu ve merakımın 1-2 mantıklı ve ilgili cevapla son bulacağını anlamış olurdu. Her neyse. Ben bu izlenimlerimi de aynı grupta paylaştım ve birçok kişinin bu firmadan şikayetçi olduğunu fark ettim. Kışı toprak üstünde geçireceği söylenen çikolata nanem de solmaya başlamıştı, portakal nanem nane gibi davranmasına rağmen, güneş gördükçe daha da fesleğen kokmaya başlamıştı ki tekrar söylüyorum, sorun değil, sadece bilgi eksikliği kafamı karıştırmıştı, bilgiye doymak istemiştim. Bahsettiğim facebook grubunda yazdıklarım ise genellikle ilgilenmedikleri, anlatmadıkları, kargoda, paketlemede veya gönderimdeki sorunlardan dolayı seradan, seçerek almanın daha doğru olacağı ve bazı tohumların çimlenmediği üzerine yazılardı. Gel zaman git zaman, 3-4 gün önce eşimle tekrar seraya ziyarete gittik. İşte olaylar burada başlıyor. Biraz gezdik, sonra etobur bitki tohumu mevzusunda konuştuğumuz kişi geldi seraya ve ben de internette stokların yenilendiğini fakat burada göremediğimi, nedenini sordum. ''Göremezsiniz tabii,artık burdan satış yapmıyoruz. '' dedi. Neden dedik, ''Siz daha iyi bilirsiniz aslında.'' dedi . Anlam veremeyip gülmeye başladık. Eşim ''Peki sebebini öğrenebilir miyim?'' dedi ve bunun üzerine sevgili zengarden sorumlusu ''Madem size fesleğen tohumunu nane diye KAKTIRIYORUZ, madem sukulent yapraklarını vermiyoruz, madem öyle, madem şöyle biz de o zaman size burdan hiçbir şey satmıyoruz, internet sitemiz de var, gidin ordan sipariş verin.'' dedi. Ben de üzerine yorumlarımı okumuş olduğunu düşünerek, ''keşke yorumların tamamını okusaydınız.'' dedim ve üzerine sevgili zengarden sorumlusu beni şaşırtmayarak, ''Zaten biz okumadık, eski bir müşterimiz gösterdi.'' dedi ve biz kahkahalar atarak seradan çıktık. Bu işin sebebi ise daha komik, kesinlikle etobur bitki çimlendirme muhabbetini yaptığımız insan, yorumlarıma içerlemiş, kısacası egosuna dokunmuş olmalıyım ki şişkin bir balon gibi üstümüze patladı. Çünkü bizi 2. kez gören kişi yalnızca o insandı ve daha adımı dahi bilmiyorken beni yüzümden hatırlayabilmesi ve yorumlar üzerinden kim olduğumu anlayabilmesi için 2. bir sohbeti ediyor olmamız gerekirdi, yani bu ne eleştirilerimle, ne de olumsuz yorumlarımla alakalı, bu yalnızca birinin gereksiz alınganlığından,acayip huyundan dolayı bize karşı bulunduğu bir itham haline geldi. Basit bir eleştiriyi kaldıramayıp, kendi insiyatifiyle değil de ''eski müşterisinin'' gazıyla, planlar yaparak bizi beklemiş yani, madem buldular beni, facebooktan mesaj atıp durumu izah edip, bir yanlış anlaşılma ya da bilgi eksikliği olmuşsa bunu telafi edip üzerlerindeki lekeyi temizleselerdi daha hoş olurdu ve ben de bir hatam olmuşsa efendi gibi kabul ederdim. Ama onun yerine kaldıramadıkları bütün sosyal medya şikayet ve eleştirilerini benim üzerime kusmayı tercih etti, çünkü müşteri kaybetmekten korkuyorlar. Ben kimim, bana kim inanır ki, onlar koskoca zengarden, herkese yapamasalar da alışverişinin toplamı 100 lirayı geçmeyen 2-3 kişiden çıkartırlar acılarını. İçleri rahatlar, egoları okşanır. İşin özeti bence budur. (: Sizin de bilginiz olsun. Dikkatli olun, bol çeşit vardır ellerinde ama hata kabul etmezler onları zengin etmediyseniz, pervasızdırlar ve sizle kavga etmek için bekliyor haldedirler eğer onları biraz olsun eleştirmişseniz. (: (Tabii ki diğer çalışanlar ve sahibi iyi insanlardır muhtemelen,günahlarını almayayım.)
Esen kalın.


Düzenleyen BayEğrelti : 15-12-2017 saat 15:22
BayEğrelti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön