Dün bir kilo kadar kırlangıç yavrusu dışkısını 4 adet 5'lik pet şişeye paylaştırdım..suyla doldurdum ve biraz da potasyum oksit ile humat ilave edip karıştırdım..bugün bunları domates, kabak ve karpuzlara döküp tüm sebzeleri 3. kez suladım..3 saat sürdü sulama..
Ayrıca bugün kavunları kemiren kaplumbağayı buldum..minik bir yavruymuş..fazla yaramazlık yaptığı için ben sebzeleri sularken onu teneke kutu içine koydum firar etmesin diye
sulama bitinceye kadar tıkırdayıp durdu..
Akşam sulama bitince aldım onu kulübenin önünde azad ettim
Derken, dinleneyim diye çekyata oturup yaslandım..bi cigara telledim..karşıya denize bakarken, 3 metre önümdeki asmanın dibinden bana doğru bir kara yılan çıktı..gözgöze geldik..hiçbirşey yapmadan birkaç dakika bakıştık..o da hiç kımıldamadı..derken kalkıp ona doğru yürüdüm, kışkışladım ama hiç tınlamadı..şaşkındı..belki de aç..aşağıda sebzelerin yalaklarındaki kurbağa yavrularını bitirdiler belki de kulübenin ara ara akan çeşme dibinde bir kurbağa yavrusu bulurum umuduyla gelmişti..
Kımıldamayınca ben de minik bir eternit kırığını kuyruğuna doğru attım..vınladı yine asmanın dibine..
İnşallah cumartesi günü eşim gelince yine ortaya çıkmaz
Eşim donakalır ve adımını atmaz bir daha fidanlığa
Bugünlük bu kadar ..işte böyle köyden manzaralar..
Haa, bütün dikkatim zeytinler üzerinde..çok şanslı bir yıl..baya irileştiler..yarın ve öbürgün belki de onları sulayacağım 2. kez..