View Single Post
Eski 05-09-2007, 12:00   #20
mcege
Ağaç Dostu
 
mcege's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-08-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 112
Evet "sayat"
Senin dediğine benzer şeyler oldu. Üç değişik yerle irtibata geçtik fotoğraflar, planlar, projeler v.s ama hepsi boştu. Yine hiçbirşey elde edememiştik. Ve bir süre beklemeye karar verdik.

Bu arada yaptığımız tek şey Karaburun'daki ağabeyimin kulübesine gidip manzaraya karşı rakı, balık, mangal yapmaktı. Birkaç ay sonra fabrikada birlikte çalıştığımız bir arkadaşın babası vefat etti. Cenazeyi toprağa vermek için birlikte arkadaşların köyüne gittik.

Biz daha önce bu köye hiç gitmemiştik. Sürekli Karaburun'a gidiyorduk ve bu köy kullandığımız yola çok yakın olmasına rağmen hiç bu yöne gelmemiştik. Bu köy Barbaros Köyü idi. En yakın denize mesafesi 8 km., eski taş binaları, çam ormanı, ve heryer zeytinlik olan biryerdi. Cenaze işleri sırasında arkadaşımın çok yaşlı olan annesiyle de tanışmıştık. Artık Karaburun'a gidiş güzergahımız Barbaros köyü üzerinden ve o tatlı ihtiyarı ziyaret ederek oluyordu. Eski, taş, bir köyevinde oturuyordu her gidişimizde çocuklarının kendisini ziyarete gelmediğinden, bizim onu daha çok ziyaret ettiğimizden, artık onun gerçek çocuklarının bizler olduğumuzu gözleri dolarak anlatıyordu. Bu ziyaretlerimiz sırasında köyün kahvesinde sohbetler ediyorduk çeşitli bilgiler topluyorduk. Karaburun'a alternatif olabileceği konusunda karar veremiyorduk. Taa ki tarla fiyatlarını öğreninceye kadar. Birikimimiz buralardan bir zeytinlik almaya ve bir kulübe yapmaya rahatlıkla yetiyordu.

Köyün yerlisi olan arkadaşımıza fikrimizi açtıktan sonra araştırmaya başladık. Bir türlü istediğimiz gibi bir yer bulamıyorduk. Birkaç günlük araştırmanın ardında yorgun bir şekilde arkadaşımın annesinin evinde yorgunluk çayı içerken, ihtiyar teyze söze girdi ve oğluna çıkıştı "oğlum bizim arsayı gösterdin mi, belki beğenirler." diyerek.

Arkadaşım en küçük kardeş olduğu için abla ve ağabeylerinin tepkisinden korktuğunu söylememesine rağmen, teyze "ben daha ölmedim, ben varken kimse laf edemez, hele beğensinler para bile istemem. Otuz yıldır hiçbiriniz o tarlaya gitmiyorsunuz bile, hele benim ziyaretime ancak yılda iki bayramda geliyorsunuz" diyerek son sözünü söyledi. Ve birlikte tarlanın yolunu tuttuk.

İşte ardığımız tarla buydu. Çok büyük değildi ( 2080 m2 ), var olan 14 tane zeytin ağacı tarlanın çevresine dikilmişti, tarlanın ortası bomboştu ve biz o bölümde her türlü ağacı, sebzeyi, üzümü yetiştirebilir ve kulübemizi yapabilirdik.
Tarlayı beğendiğimizi söyleyip fiyat konusunu konuşmak için arkadaşımın en büyük ağabeyini aradık. Normalinde dönümü 5,000 YTL: olan tarlayı bize toplam 9,000 YTL.' ye verebileceğini söyleyince teyze çok kızdı. Neyse kendi aralarındaki konuşmadan sonra 7,500 YTL. olarak fiyatta anlaştık. Yıl 2004'ün Nisan ayıydı. Ve işte hayatımda ilk kez bir toprağım oluyordu. Bu çok güzel bir duygu inanın bana.

Bu günlük de bu kadar.

Tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.

mcege Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön