Çocukluğumda evimizin bahçesinde çeşit çeşit akşam sefaları vardı sonra cok uzun yıllar bu çiçeği hiç görmedim. Nihayet 2001'de Cunda Adası' nda tatildeyken (eylül ayıydı) akşam sefalarına rastladım. Tohumlarından 4,5 tane aldım, geldim. Ben tohumları mart ayında toprağa attım ama aslında o kadar beklemeye gerek olmadığını düşünüyorum, hemen atsaydım da bence mevsimi geldiginde canlanacaklardı. Herneyse yaklaşık 5 yıldır terasımda akşam sefası var ve bu çiçek kadar kolay üreyen başka bir çiçek görmedim. Rüzgar aracılıgıyla bir şekilde toprağı bulan tohumlar, bir sonraki yaz mutlaka büyüyor ve çiçekleniyor. Benim neredeyse tüm saksı çiçeklerimin yanında bir de akşam sefası var. Ben vallahi başa çıkamıyorum. En mantıklısı bunu bahçesi olan arkadaşlarımızın yetiştirmesi. Balkonda, terasta olmuyor, engellenemez bir şekilde genişliyorlar ve eger siz de benim gibi kıyımsızsanız, sadece kara kara "ne yapsam acaba?" diye düşünebiliyorsunuz o kadar...
Akşam sefalarının rengi mevzusuna gelince, tohumunu aldığınız çiçeğin rengi ister sarı, ister beyaz, ister pembe olsun farketmiyor, illa aynı renkte çiçekler açacak diye birşey söz konusu bile degil... Tamamen sürpriz... Ben denedim, her rengi kullandım ama sadece pembe akşam sefalarım var. Tabii bunun bilimsel bir açıklaması var
Akşam sefaları,
"eş (eksik) baskın" genlere sahip canlılardan birisidir. Bilindiği gibi tüm canlıların karakterlerini DNA üzerindeki genler belirler ve karakteri oluşturan bu genlerden biri anneden diğeri ise babadan gelir. İşte anne ve babadan gelen bu gen çiftlerine
"alel gen" denir. Eş baskınlık durumunda ise karaktere etki eden alel genlerin hepsi eşit etki gücüne sahiptir yani birbirine göre baskınlık veya çekiniklik özellikleri yoktur. Bu durumda genler etkilerini, oluşan yeni bireyin fenotipi yani dış görünüşü üzerinde birlikte gösterir bu sebepten de yeni dölütün dış görünüşü anne ve baba fenotipinin aynısı olamaz. Örneğin; kırmızı ve beyaz akşam sefası çiçeklerinden oluşan yeni dölüt kırmızı veya beyaz değil, %100 pembe yani melez olur.