Turkiye'de kurulu bulunan kuzeyden guneye, dogudan batiya tohum sirketlerinin altini ustune getirip tohumlarini denemis biri olarak, havasi alinmis, albenili paket yapmanin tohum kalitesine pek de katkisi olmadigini soyleyebilirim. Tohumluk kalitesi yuksek olan bir iki firma disinda, taze uretim tohumlarda oldukca dusuk cimlenme oranlari soz konusu olabiliyor.
Bir diger sorunsa, tohumlarin kaplandigi Thiram. Bu da, tarimin kalitesini yukselten bir diger uygulama olarak ve "tohumun hastalik direncini arttiriyor" denerek pazarlaniyor (bir kere "direnc" terimini mi kullanacagiz yoksa "tolerans" mi diyecegiz, bunu da dusunmeliyiz). Bu cok tartismali bir konu. Thiramli tohumdan yetistirdiginiz bitkiden aldiginiz tohumu yine Thiramla kaplayip ektiginizde ve bu uygulamaya her yil yeniden basvurdugunuzda, tohumu "Thiramsiz yapamaz" duruma getirmis olmuyor musunuz?
Bana burdaki etkinlikten de Anadolu'nun bircok yerindeki amator yetistiricilerden de tohum geliyor. Thiramla kapli tohumlardan yetistirdigim bitkilerin hastaliga yakalanma orani, Thiramsiz amator tohumlarin hastaliga yakalanma oranindan daha dusuk degil. Buyuk uretici de olsa, ureticinin ayni cesidin Thiramsiz paketini de kataloguna ekleyebilecek sartlarin yerinde olmasi gerekir. Bu durum sadece organik sertifikali birkac cesit icin mumkun ama onlarin paketlerinde de sadece amator yetistiricilere yetecek kadar tohum var.
Butun mesele, yetistiricinin tohumu hangi bitkilerden nasil alacagini bilmesiyle ilgili. Anadolu'nun dort yaninda tohum ciftciligi yapan, urettigi az miktarda tohumu soyle sakin sakin, yavas yavas, bir domates tohumu paketine 8,000 tane degil de evinin arkasinda birseyler yetistirecek hobi bahcecileri icin 20-25 kadar paketleyecek aile ciftliklerinin kurulacagi gunleri umutla bekliyorum
