• Bitki türü: Sebze
• Bitki ömrü: Tek yıllık
• Tohum Türü: Kestane Kabağı, Cucurbita moschata
• Tohum çeşit adı: Yörede en çok yetiştirildiği yerlerden dolayı “Serhat Kabağı” veya “Beşik Kabağı” deniliyor
• Tohum kaç yıldır sizdedir: 1
• Tohum alınan bitkinin yetiştirildiği yer: Kazdağları(Güney) rakım:470m
• Tohumun kökeni: Bayramiç (Yoğun olarak birbirine komşu Serhat ve Beşik köyleri)
• Tohumun geldiği yer: Serhat Köyü
• Kullanılan gübreler: Keçi gübresi
• Hasat yıl ve ayı: 2015 Ağustos, Eylül, Ekim
• Yetistirme zorlugu derecesi: Kolay
• İzolasyon Uygulaması: Diğer kabaklarla araya 40 m kadar mesafe kondu. Çiçek kapama, elle dölleme gibi yöntemler uygulanmadığından ve böcekleri de kontrol edemediğimizden dolayı verdiğimiz mesafe teknik olarak yetersiz.
• Bitki tipi ve gelişim durumu: Kol atan, güçlü gelişen bir kabak.
• Yetiştirme Koşulları: Kazdağları yöresinde özellikle kuzey bakılı köylerde yetiştiriliyor. Bizim gibi dağın güney yamacındaki yerlerde güneşin alnına ekilirse nem ihtiyacını kollamak gerekiyor. Bu özelliğiyle Marmara ve Karadeniz'e uygun olduğunu düşünmek mümkün.
Ocaklar geniş açılıyor. Bilhassa Serhat ve Beşik köylerinde çapı bir metreyi, derinliği de yarım metreyi geçen çukurlar açılarak bu çukurun dibine bir el arabası gübre dökülüyor, üzeri, bir kova gübreyle çıkan toprak harmanlanarak toprak yüzeyinin bir karış altına kadar dolduruluyor(Serhat köylü İsmail amca bu seviyeyi “içine düşen kaplumbağa çıkamayacak kadar” diyerek anlatıyor), açılan bu ocağın kenarlarına bir iki karış mesafelere tohumların sivri ucu aşağıya gelecek şekilde dik olarak ekiliyor. Tohumların niçin dik ekildiğine dair bir bilgi yok; öyle gelmiş, öyle devam ediyor; gerekli değilse de yöresel bir uygulama olarak belirtmek istedim. Tohumlar filizlendiğinde ise üçü bırakılarak diğerleri sökülüyor ve bitki biraz kollandığında toprak+gübre takviyesiyle boğaz dolgusu yapılıyor.
• Meyvelerin Ayırt Edici Özellikleri: Meyveleri 5 ila 25 kg arasında değişebiliyor. (bu çeşitte yetiştirdiğimiz en iri kabak üçüncü fotoğrafta görünen 17.5 kg gelen kabak). Dilim sayısı ve çekirdekleri bir çeşit kestane kabağı olduğunu gösteriyorsa da bu bölgeye has ayrı bir kestane kabağı çeşidi olması muhtemeldir.
Kabuklarının belirgin ağsı dokusu en büyük ayırt edici özelliği. Bu doku kimi meyvelerde daha da yoğun bir hal alabiliyor ve böylelerinin kabuğu daha kalın oluyor. Bu dokular meyvenin büyümesinin sonlarına yaklaşıldığında ortaya çıkmaya başlıyor ve tüm kabuğu sararak belirginleşiyor. Aşağıdaki ilk fotoğraflarda dokular henüz ortaya çıkmaya başladığı devre görünüyor. Son fotoğraf da nihai hal ancak dokuları daha yoğun olanlar da mevcut.
Tadı oldukça lezzetli ve şekerli. Şekersiz pişirildiğinde dahi tatlı niyetine yenilebilir. Tabii ki Türk mutfağındaki o sakız kıvamlı kabak tatlısının yerini tutmaz böyle şekersiz pişirildiğinde ancak az şekerli sevenler için doğal bir alternatif olabilir.
Form olarak basıkça bir yapısı var. Aynı kabuk dokusuna sahip olup daha küremsi veya tombul fıçı formlu olanlar da var ve aynı bölgede bu çeşide de rastlanıyor. Uzun süren gözlemlerden ve yetiştirme deneyimlerinden sonra bu iki formun ayrı birer çeşit veya deyim yerindeyse alt çeşit olduğunu düşünüyorum. Bahsettiğim bu ikinci form, daha çok Kazdağlarının ve Ağı dağının doğu bölümünde (Edremit ve Kalkım’ın köylerinde rastladım) yetiştiriliyor ve bu nedenle o formun tohumlarını o yörelerden temin etmiştim. Bahsi geçen bu forma ait yetiştirdiğimiz kabağın tohumlarını başka bir çeşit olarak tanıtacağım ve paylaşıma açacağım.
Burada tanıttığım basık formlu çeşidin tohumlarını aldığımız meyvenin görsellerine ve bir takım bilgilerine aşağıdaki linkten (37. mesajdan itibaren) ulaşabilir ve aynı özelliklerde, aynı formda meyve aldığımızı, yani çeşidin kendi özelliklerini aynen sürdürdüğünü görebilirsiniz:
http://www.agaclar.net/forum/sebzeler/32030-2.htm