Bundan yaklasik 5 sene once ozel agaclandirma yapabilmek icin yola ciktim. En buyuk hayalim bir gun kendi bahcemi capalayabilmekti. Sıkılmazsanız başımdan geçenleri kısaca anlatayım.
Ilk başlarda bu işler merkezi ilanla yapılamıyordu. Araziyi kendiniz bulmak zorundaydınız. Ben de nerden bulurum diye dolanı dolanı, ilk dolandırıcılarımla tanış olmuştum bile. Her ne kadar riski gönüllü almış olsam da, "elimizde yer var", "emlak müdürlüğünde tanıdığımız var" diyenlere zaman ve az miktar para da kaptırdım. Sonuç itibariyle maaşa tabi çalışan biri olduğumdan bu yaşananlar üzmedi, değil.
Derken bu siteyle karşılaştım ve Avanos isimli, Murat beyle irtibata geçtim. Yaşanmışlıkların korkusuyla ilk başlarda biraz çekinsem de, kendisini tanıdıkça çok ısındım. Sağolsun zaman içinde bana çok yardımcı oldu. Birlkte başvurular yaptık. Beni yönlendirdi. Hatta kimi arazileri görmeye beraber gittik.
Yaptığım onca başvuru sonuçları şöyle özetlenebilir:
- Arazi şu sebeple uygun değildir yazıları aldık. (ki bunların büyük kısmı kanuna uygun olmayan şekildeyd.) Hatta zamanında bana uygun değil diye tahsis edilmeyen arazinin, başka bir vatandaşa tahsis edildiğini bile öğrendim.
Şimdi sorabilirsiniz hukiki mücadeleye girdim mi diye? Hayır, girmedim. çünkü yasal olarak hak kazansam, ve araziyi tekrar bana tahsis ettirsem bile, sonuçta benim projemi, dava ettiğim, OGM onaylayacak. Hatta daha sonra yine onlar denetleyecekti. ve saçma bir sebeple, elimden geri alabilirlerdi. Bu yüzden en üst merciye başvuru yaptım ve Allah'a havale ettim
2-Diğer bir başvuruma, OGM olarak burayı biz ağaçlandıracağız, o yüzden başvurunuzun reddine... diye bir yazı da aldım. Bu da çok enteresan bi anıydı. Çünkü, aynı yere vatandaş olarak benim yasal önceliğim var. Devlet kendi gücünü başka bi yeri ağaçlandırmak için kolayca harcayabilir. Bunu da aynı makama havale ettim.
3-Benden alenen 3, 5 bişeyler atmamı isteyenler oldu.. yine havale..
4-yaklaşık 3 yıl koşturup durduktan sonra en son pes ettim.
Derken Avanos'tan bir telefon aldım. Ve yeni yasayla başvurumu listelere göre yapabileceğimi söyledi. Ama bende heves kalmamıştı artık. İnanmıyordum. Başvuru yapmayacaktım. Bu esnada başvurunun son gününde bir arkadaşımla konuşuyorduk ve bana "hadi ya bi kere daha deneyelim, ne çıkar ki?" diyerek, beni "motive" etti. Ve hiçbirşey bilmeden, araziyi bile görmeden bir başvuru yaptık.
Çekiliş günü OGM nin ilgili yerine gittim. Benim kuram en sonlardaydı. Bekliyorken. Hak kazananları falan izledim. Kimi kuralar 3,4 kişi arasında yapılırken kimileri 10 kişiye kadar çıkıyordu. Acaba bana da çıkar mıydı?
Derken benim başvuru yaptığım bölmeye sıra geldi. Bütün isimler için yoklama yapıldı. yaklaşık 20, 25 kişi vardı. 5, 6 yer içinse bir avukat aynı aileden birilerini temsil ediyordu. O kadar moralim bozuldu ki anlatamam. Bula bula en çok başvuru yapılan yeri bulmuştuk. Bütün isimler kağıtlara koyulup kavanoza koyulduğunda, kavanoz kağıt dolmuştu. Ben yavaş yavaş kapıya yöneldim. İlk kurayı dinliyip hemen kaçıcaktım ordan. Ve özel ağaçlandırma defterini sonsuza dek kapatıcaktım.
Tam kapının önündeyken ilk kağıt açıldı. Ve benim adım söylendi. O an sanıyorum hayattaki en keyifli anlarımdan biriydi. Bulutlardaydim sanki.. Ama o esnada içimden bi his çok erken de sevinmemem gerektiğini söylüyordu. Yaşadıklarım ortadaydı. Her an birileri hevesimi kursağımda bırakabilirdi.
Neyse sonuç itibariyle Egenin güzel ilçelerinden olan Salihlide bir bahçe kurabilmeye öncekinden çok daha yakındım artık. Kısa zamanda bizden istenen evrakları tamamladık ve OGM ye teslim ettik. Uzuun süre hiç ses çıkmadı. Sonradan merak edip sorunca öğrendk ki, İlgl bayan başka bir göreve tayin olmuş. Ve benim başvurum raflarda eskimiş. Yeni gelen zat ise bizim dosyayı göremediğnden hakkımızı kaybetmeye yazmışız. İlgili kişilerle görüştükten sonra bana dosyamızda kusurlar olduğunu projemizin düzeltilmesi gerektiğini söylediler.
Yöreden bir Orman Mühendisinin ismini verdiler. Ne düşünürsünüz: eğer bana bir mühendis ismini veriyorlarsa belli ki arada bir çeşit ilişki var. ve o tavsiye aslında bir tavsyeden çok fazlasıdır. Koştum gittim. Bir miktar ödeme yaptım. OGM den selam da getirdim ve işi verdim. Yalnız bekle bekle cevap yok. Arıyorum soruyorum makul mazeretler, yerlerini saçma sapan mazeretlere bırakmaya başladı. OGM deki muhterem, " 1 haftan kaldı yoksa hakkını kaybedersin, 2 numaralı talihliye döneriz dedi. Orman mühendisi telefonda hep şurdayım, burdayım yalanları atıp beni geçiştiriyordu. Yanınıza geleyim, dediğimde, "arazideyim falan" diyodu. 2 numralı talihliye gidilmesin diye ben Salihliye gittim. Aramadan sormadan çat kapı girdim içeri. beni görünce afalladı adam. Allah büyük, masanın üstünde kendi dosyamı gördüm. Dedim, "bu mu benimki", selam sabah vermeden. "e e evet" dedi. Çat! kaptım dosyayı. sonra bişey demeden topuk. Sonradan öğrendim ki, 2 numaralı talihli, bu arkadaşa benim dosyamı bekletmesi karşılığında para vermiş. (Allah'a yaptığım havaleler artıyordu.)
Daha sonra güvendiğim birinn referansı üzerine gerçekten düzgün bir Orman Mühendisine gittim ve düzeltmeyi 2 günde yaptı. Başvurumuz işleme alındı.
Başvuru evraklarımız başbakanlığa gitmişti. Gitmişti ama dönememişti. Çünkü eski başbakan, cumhurbaşkanı olmuştu ve yeni gelenin bu konulara gelmesine daha çok zaman vardı. Derken aylar geçti ve Davutoğlu da imzayı bastı.
Başladık İzmir OGM den dosyamızı beklemeye. Bi süre de onu bekledik. Şimdi top bizde. Tez zamanda bahçemize başlamayı düşünüyoruz.
Fakat tam bu aşamada, iş icabı 4 yıllığına bir teklif aldım ve Hamburga yerleşmek zorunda kaldım. Şu anda oradaki işleri arkadaşım takip ediyor. Umarım daha başka sorunlar yaşamayız. Henüz eşmamız gereken önemli bir sorun daha var ki, o da köylü. Bakalım onlar oraya bahçe kurulmasına karşı nasıl bakıyorlar.
Velhasılı kelam, bu işe girmek isteyen herkese tavsiyem şudur: gerçekten sabırlı olsunlar. Bu işler hiç kolay değil. Daha burda saymadığım çok daha fazla irili ufaklı sorun da yaşadım. Bu işleri kolayca halledene rastlamış da değilim. İstisnası ekonomik gücü çok yerinde olanlardır herhalde. Ki onların bile her işi kolayca akıp gitmemiştir.