View Single Post
Eski 01-06-2015, 10:34   #27
nicholai hel
Ağaç Dostu
 
nicholai hel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
Estağfurullah Sn. Cemaleddin, benim de bayıldığım bir çalışmam değil bu.

Konunun ilk mesajındaki ilk cümlelerimi tekrar bir okumanızı rica ediyorum.

İki sene önce yazdığım o düşüncelerimi bugün hala koruyorum.

Ağaçlarınız arasında hiç gördüğümü hatırlamıyorum ama İzmir'de ikamet ediyor olmanızdan dolayı delice zeytinle çalışmanız olmuştur diye tahmin ediyorum. Eğer olduysa bu türün zorluklarına da vakıfsınızdır.

Delice, çalıştığımız birçok türden farklı olarak apikal değil bazal dominant bir tür. Nereden ne şekilde sürgün vereceğini büyük ölçüde kendi belirliyor, yön vermek mümkün olmuyor. Sert budama yapıp kesik çevresinden sürgün almak isteseniz, onu da kendi seçiyor, beklediğiniz tepkiyi vermeyebiliyor. Yani kısacası, yaşadığı coğrafyalar onu çok inatçı yapmış gibi bir tavrı var. Dağ keçisine benzetiyorum deliceleri.

Bu ağacı aldığımda, yukarıdaki aşıyı besleyen tek bir hat dışında tüm gövdesi ölüydü. Tabi bunu o anda farketmedim, geçen zamanla birlikte anlamaya başladım, bu seneki shari çalışmamla da tescillemiş oldum.
Ağacın aşısını kesince, aslında o canlı hat üzerinde bir yerden sürgün vermek dışında bir seçeneği yoktu, ben aşı seviyesinin altındaki gövdenin canlı olduğunu, farklı yönlerden süreceğini beklerken.
Aşıyı kestikten kısa süre sonra aynı noktadan dipdibe üç sürgün verdi. Hemen telleyip yatay ve hareketli bir dal oluşturabilmek için şekil verdim. Yeni gelecek sürgünlere göre bu üç sürgünden ikisini eleyip olması gerektiği gibi tek birini bırakacaktım.

Malesef bugüne kadar verdiği yegane nimet de o oldu bana. Delicelerde alışılagelmiş nebari üzeri sürgünler dışında kullanılabilir anlamda tek aktivitesi bu üç sürgünü vermek oldu. Şekil verdiğim ve zamanla çatallandırdığım bu sürgünler gelişirken, başka hiçbir yerden sürmeyince ağacı mecburen bu üç dalla, tek bir noktadaki taçla oluşturmak durumunda kaldım.

Elbette eğer en baştan ağacın bu durumunu öngörebilmiş olsaydım, o dallardan birini hareketli bir şekilde yukarıya doğru uzatır yeni lider yapardım. Hatta şimdi plan çizimimdeki amacım da o zaten. O dalla bir zirve şekillendirip gelecek olan yan dallarla da ağacı oluştururdum. Fakat dediğim gibi, şartlar beni bu yöne itti.

Ağaçta dal göstermek aslında kolay. Geriden yapraksızlaştırma gibi yarım saatlik bir işleme bakar. Fakat delicelerin yapısı gereği bu biraz riskli. Çünkü yeni gelecek sürgünleri de mecburen uzaklaştırmak, dolayısıyla sadece dal uçlarındaki sürgünlere bağımlı kalmak gibi bir sonucu doğuruyor. Yapraksızlaştırılıp yeni gelen sürgünleri de alınan bir zeytinde ilerleyen zamanda eğer geriye doğru biraz ağır bir budama yapılırsa dalı kaybetme durumu söz konusu çünkü.

Nebarisi şekilsiz ve yarısı (güncel halinde oyduğum kısım) ölü, gövdesi hareketsiz ve monoton, dal dizilimi tek bir canlı hatta bağlı kaldığı ve o hat üzerinden bile başka sürgün vermediği için mümkün olmayan bu ağaçta aslında mecburi yönde ilerlemiş bir çalışma görüyorsunuz. Ama elimden geldiğince geliştiriyorum. Aslında ağacı sevmiyor da değilim. İlerleyen yıllarda güzelleşeceğini düşünüyorum.



Son olarak, delice zeytin bonsaileri üzerinde dünya çapında tanınmaya başlanan yeni nesil bonsai ustalarından Andres Bicocca'nın iki çalışmasını paylaşıyorum.


andres.jpg



5250.jpg



Eminim o da çok tatmin olmamıştır.
Ama deliceyle inatlaşmak olmuyor.


Keyifli çalışmalar, sağlıklı ağaçlar dilerim.

nicholai hel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön