View Single Post
Eski 25-05-2015, 10:56   #101
nicholai hel
Ağaç Dostu
 
nicholai hel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tokatman Mesajı Göster
Sn. Nicholai hel; Hoşbulduk.
Mümkün olursa tabi ki toplantılara katılmak ve görüşleri paylaşmak,yeni bilgiler edinmekten mutluluk duyarım.Bayadır bu hobiye merakım vardı ama başlamak yeni kısmet oldu.Okuduklarım ve sağolsunlar forumdaki yoğun bilgilendirmeler eşliğinde işe tohumdan girdim.Sabrımla ilgili sıkıntı yok yavaş gidecek biliyorum ama bu hobinin doğasında bu var.Çabalarım sonunda çeşitli türlerden 9-10 adet acer palmatum,10-11 adet benjemina,2 adet te cüce nar cimlendirdim.1 aydırda sorunsuz bir şekilde büyüyorlar.Tabi bu sırada meşgale olsun diyede kendime 1-2 senelik 1 nar edindim bahçeden ve onda ufak çalışmalar yapacağım.Bu fideler büyürken yaz sonuna denk gelecek şekilde yeni togumlar ekmeyi planlıyorum.Ne kadar çok fide o kadar çalışma imkanı ve azim olacaktır diye düşünüyorum.
Şimdi kafamda 2 soru var: Birincisi bu acerlerimi antalyada nasıl koruyacağım? dışarıda sıcaklar başlayacak içerisini ise sevmiyorlar Allah yardımcım olsun. İkinci sorun ise yeni tohum dönemi malum sonbahar.Yeni tohumların çıkmasını bekleyip oylemi dolaba atsam veya şimdi tohum alıp dolaba atıp son bahar hava şartlarında mı çimlendirsem karar veremedim.Önerileriniz olursa memnun olurum.

Sn. tokatman, tohumdan başlayan yetiştiricilik elbette büyük bir keyiftir. Gelecekteki ağacınızın toprağın içinden kafasını kaldırmasıyla başlayıp günden güne serpildiğini görmek, doğanın işleyişine tanıklık etmek büyüleyici bir deneyimdir.

Benim de tohumdan başlayıp bir süredir büyüttüğüm 8 farklı türden çok sayıda fidanım mevcut.

Ancak ne var ki tohumdan başlanan çalışmalarda ilk 5-10 sene aslında bonsai sanatıyla değil, ziraatle meşgul olursunuz. Fidanlarınız çalışılacak yapıya ulaşana kadar onları maksimum sağlıklarında tutarak geliştirme çabasında olmanız gerekir. Belki 10 yıllık süreçte bonsai ile ilgili yapacağınız tek şey bir iki kez uygulayacağınız basit bir tellemeden ibaret olacaktır.

Üzerinde çalışabileceğiniz yapıya ulaşmış aday ağaçlarınızın sayısını imkanlarınız dahilinde çoğaltmanızı tavsiye ederim. Bonsai sanatında ilerlemeyi ancak onlarla çalışarak elde edebilirsiniz.

Yine kendimden örnek verecek olursam, bir köşede sadece su ve gübre vererek büyüttüğüm fidanlarımın dışında 60'ın üzerinde, yaşları 4 ile 40 arasında değişen bonsai adayı ağaçlarım var. Hobiyle ilgili meşguliyetimin tamamı bu ağaçlardaki çalışmalarımla geçiyor.

Şimdi gelelim sorularınıza. Sanıyorum tüm bonsai severler arasında bir anket yapılsa ve en beğenilen tür sorulsa acer varyeteleri ilk üç sırada yerini alır. Gerçekten muhteşem ağaçlar. Fakat bizim iklimimizde malesef bakımı zor, ondan bonsai yapmak ise çok daha zor.

Acer palmatum'a Antalya'nın yaz sıcaklarında bakabileceğiniz en uygun ortam, sabahları birkaç saat güneş alıp daha sonra gün boyu gölgede kalan kuzey yönlü bir balkon/bahçe cephesi olacaktır. Yine de yazın kavurucu sıcaklarda yapraklarda hasarlar oluşabilir. Sulama düzenlerine çok dikkat etmenizin dışında spreyleme de sıcağın etkisini azaltacaktır.

Yetiştiricilikte, dolayısıyla bonsai sanatında da esas kurallardan biri kendi iklimimize uygun türler seçmektir. Böylece ağacın özel isteklerini yerine getirmeye çabalamakla değil, sanatın tekniklerini geliştirmekle uğraşırız. Ayrıca uygunsuz bir türle birkaç sene sorun yaşamamak tehlikenin atlatıldığı anlamına gelmez. Beklenmedik bir sıcak hava dalgası, bir saksı değişimi stresi, sulamanın sadece bir gün unutulması gibi gelecekte yaşanacak ufak bir aksilikte ağacın kaybı her zaman olasıdır. Kaldı ki kışın yapraklarını döküp kaliteli bir uyku dönemine ihtiyaç duyan bir türdür acer. Antalya merkezde yaşıyorsanız bunu sağlamanız zor olacak ve dolayısıyla ağaçlarınız zayıf bir yapıya sahip olacaklardır.

İkinci kez tohum ekimi planınıza gelirsek, ben ondan önce fidanlıklardan aday ağaçlar alıp bonsai tekniklerine başlamanızı tavsiye ederim. Elinizde sanıyorum tek bir nar adayınız var ve o da 1-2 senelik demişsiniz, sanatta ilerlemek için bu adayları çoğaltmalı, tercihen daha yaşlı ağaçlar bulmalısınız.

Tohumları dolaba atmaktan kastınız sanıyorum soğuk katlama dönemi. Bir kere soğuk katlamaya ihtiyacı olan türün bizim iklimimize uygun olmadığını söylemek mümkün. Çünkü mantıken, bu tür ağaçlar tohumlarının çimlenmesi için üç ay gibi bir süre buzdolabı ortamı gibi bir soğuğa ihtiyaç duyuyorlar. Doğada tohumlar anaç ağaçtan çok da fazla uzaklaşmadıklarına göre bu türün yetişkin bireyleri de aynı soğuklara maruz kalıyor ve alışık olduğu ortam odur demek mümkün. Şimdi siz soğuk katlamayla o tohumlara gerekli şartları sağlayıp çimlendireceksiniz, fakat ilerleyen senelerdeki uygunsuz iklimimiz bu türleri her daim zorlayacak.

Bu kısmı geçersek, eğer yapmaya niyetliyseniz tavsiyem, sonbaharda hatta kış başında başlamanız, kışın üç ayı soğuk uygulamayla geçirmeniz, sürenin sonunda tohumları iç mekanda aydınlık, ılık bir ortamda fidelemeniz ve şaşırtmadan birkaç hafta sonra, tercihen nisan ayı ortalarında dış ortama almanız şeklindedir. Böylece doğal döngüye paralel hareket etmiş olursunuz.

Aksi takdirde, örneğin hemen şimdi işleme başlarsanız tohumlarınız eylülde toprakla buluşur, fidelenir, daha çok cılız haldelerken kış gelir, o kadar genç fideler kışı dışarıda geçiremeyecekleri için mecburen iç mekanda baharı yaşatmaya devam etmeye çalışırsınız. İç mekan yetiştiriciliğinde pek çok önemli konu vardır, biri eksik yapılırsa sorunlar başlar. Fidanlarınızı sağlıklı şekilde nisan ayına ulaştırmanız pek de kolay olmayacaktır.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. Sağlıklı ağaçlar dilerim.

nicholai hel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön