Konu: Kuş Gribi
View Single Post
Eski 18-01-2006, 22:39   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Kuş Gribi

Kapsamlı bir yazı görünce buraya da alayım dedim..


KUŞ GRİBİ ve GÖÇMEN KUŞLAR

Kuş gribinin ülkemizde de görüldüğünün açıklanmasıyla göçmen kuşlardan, bu virüsün kaynağı ve taşıyıcıları olarak söz edilmeye başlandı. Aslında insan sağlığı ve ekonomimizin yanısıra göçmen kuşlarımız da kuş gribi tehdidi altında.
Göçmen kuşların, göç rotaları üzerinde ya da farklı göç rotalarını kullanan kuşlarla kışlama ya da konaklama alanlarında biraraya gelme yoluyla bu virüsü yaymaları olasıdır.

Ancak bu virüsün, ilk ortaya çıktığı Güneydoğu Asya'dan son olarak görüldüğü Rusya'ya göçmen kuşlarca yayıldığı halen kanıtlanmış değil, çünkü yaz aylarında kuzeye doğru görülen bu yayılış göçmen kuşların o dönemde göstermeleri beklenen doğal hareketle ters yönde! Ayrıca şimdiye kadar şiddetli patojen kuş gribine yakalanmış bir göçmen kuşun hayatta kalacağına ve uzak mesafeler göç edebilip virüsü yayabileceğine dair bir kanıt da elde edilememiştir.

Birçok Avrupa ülkesini kapsayan, yakın geçmişte yapılmış bir araştırmada 15 türe ait çok sayıda göçmen kuştan alınan örneklerin %20 sinde düşük patojenik kuş gribi virüsüne rastlanmıştır. Bu virüslerin bazıları mutasyonla yüksek patojenik kuş gribine (HPAI) dönüşebilirler. Bu tür mutasyonların ise en başta tavuk çiftlikleri gibi hızlı virüs kopyalanmasının görüldüğü yerlerde oluştuğu biliniyor.

Yabani kuşların kuş gribini yaymadaki rollerinin tam olarak aydınlatılabilmesi için en kısa sürede daha çok araştırma yapılması ve dünya genelinde yabani kuşlarda kuş gribini izleyecek bir sistem geliştirilmesi gerekiyor. Göçmen kuşların hareketlerine ve populasyonların ilişkilerine dair soruları cevaplayabilmek için Türkiye Ulusal Halkalama Programı’nın da üyesi olduğu Avrupa Halkalama Birliği (EURING) ve Uluslararası Sulakalanlar Örgütü (Wetlands International) birlikte çalışacaklarını duyurdular. Ulusal Halkalama Programı’nın koordinasyonunu üstlenmiş olan Kuş Araştırmaları Derneği de bu konuda üzerine düşeni yapacaktır.

Kuş Araştırmaları Derneği olarak insan sağlığı ve ekonominin yanında göçmen kuşlarımızın geleceğini de etkileyen bu ciddi sorun karşısında farklı disiplinlerden uzmanların birarada çalışması gerektiğine inanıyoruz. Kuş göçü konusunda önemli çalışmaları olan derneğimiz, bu konudaki uluslararası çalışmalara katkı sağlamaya hazırlanıyor. Ulusal Halkalama Programı’nın çalışmaları sırasında elde edilmiş veriler, Avrupa Halkalama Birliği ve Uluslararası Sulakalanlar Örgütü’nün çalışmalarına katkı sağlayacak.

Göçmen sukuşları ülkemizde yalnızca Manyas Kuşcenneti’ni değil Çukurova Deltası, Kızılırmak Deltası, Sultansazlığı gibi birçok sulakalanı kullanıyor. Bu nedenle özellikle kümes hayvanlarıyla yakın temasın kurulabileceği diğer sulakalanlarımızda da kuş gribinin izlenmesi önemli. Yüksek risk taşıyan bölgelerde yabani kuşlarla kümes hayvanlarının aynı su ve besin kaynaklarını kullanmaları azaltılmalıdır.

KUŞ GRİBİ ile ilgili SIK SORULAN SORULAR

Kuş Gribi (avian influenza) nedir?
Kuş gribi kuşların solunum, dolaşım ve/veya sinir sistemlerini etkileyen bulaşıcı bir virüs hastalığıdır.

Hastalığın düşük (LPAI) ve yüksek (HPAI) patojen özellikte iki formu vardır. Hastalığın düşük patojen özellikteki formu az miktarda, özellikle hastalığı belirti göstermeden taşıyabilen sukuşları (ördekler, kazlar, kıyıkuşları ve martılar) başta olmak üzere birçok kuş türünde görülür.

Kuşlarda LPAI belirtileri tüylerin kabarık olması ya da yumurta üretiminde azalma şeklinde görülür. İlk kez 1878 yılında İtalya’da görülen HPAI formu ise kuşlarda çok bulaşıcıdır ve hızlı ölümle sonuçlanır. Bu forma yakalanan kuşlar hastalık belirtilerini gösterdikleri gün ölebilirler.

Bazen LPAI formları (H5 ve H7) mutasyona uğrayıp HPAI formuna dönüşebilir. Bu mutasyonun gerçekleşme koşulları tam olarak anlaşılabilmiş değildir ancak kümes hayvanlarının bulunduğu koşulların (hijyenik olmayan koşullarda, çok sayıda hayvanın bir arada olmasının) bu mutasyonu hızlandırdığı düşünülmektedir. Bu yüzden kümes hayvanları hastalığa en çok yakalanma riski taşıyan gruptur.

Kuş gribi ülke içinde nasıl yayılır?

Ülke içinde kuş gribi virüsü kolaylıkla çiftlikten çiftliğe yayılabilir. Kuşların dışkılarıyla çok miktarda virüs salınarak toprağı ve havayı kirletir. Havada yayılan virüs hastalığı kolaylıkla bir kuştan diğerine geçirebilir. Solunan virüs enfeksiyona neden olur. Virüsle bulaşık araçlar, kafesler ya da giysiler – özellikle ayakkabılar- virüsü çiftlikten çiftliğe yayabilir. Kuş gribi virüsü ayrıca kemirgenler gibi hastalığın yayılmasında mekanik vektör rolü üstlenen hayvanların ayaklarıyla, vücutlarıyla da taşınabilir.

Kuş gribine yakalanmış yabani kuşların dışkıları da virüsü hem ticari amaçlı, hem de evlerde beslenen kümes hayvanlarına geçirebilir. Virüsün yabani kuşlardan kümes hayvanlarına geçme riski kümes hayvanlarının serbestçe dolaştığı, yabani kuşlarla aynı su kaynaklarını kullandıkları ya da kullandıkları su kaynaklarının virüsü taşıyan kuşların dışkılarıyla kirlendiği durumlarda en fazladır. Örneğin, hastalığın görüldüğü Kızıska’daki açık hava hindi üretim tesisinde böyle bir kirlenme olasılığı beklenebilir.

Canlı kuşların satıldığı kalabalık ve çoğunlukla hijyenik olmayan hayvan pazarları da virüsün yayılmasına sebep olabilir.

Kuş gribi virüsü ülkeden ülkeye nasıl yayılır?



Kuş gribi virüsü, en kolay canlı kümes hayvanı ticareti sırasında ülkeden ülkeye yayılabilir. Yabani sukuşları, deniz kuşları ve kıyı kuşları başta olmak üzere göçmen kuşlar da bünyelerindeki virüsü uzak mesafelere taşıyabilirler; nitekim geçmişte yüksek patojenik özellikteki kuş gribi virüsünün uluslararası yayılımından sorumlu görülmüşlerdir.

Özellikle göçmen su kuşları, kuş gribi virüsünün doğal rezervuarlarıdırlar ve enfeksiyona karşı en dayanıklılardır. Virüsü uzak mesafeler boyu taşıyabilirler, dışkılarıyla etrafa bırakabilirler ancak sadece hafif ve kısa süreli hastalık yaşarlar.

Öte yandan, patojen kuş gribine yakalanmış çoğu göçmen kuşun kısa sürede öleceği için uzak mesafelere göç edebilip virüsü yayması düşük bir olasılıktır. Ayrıca, insanlar için de tehdit oluşturan H5N1 virüs soyu bugüne kadar yabani kuşlardan nadiren saptanmıştır.

Yabani kuşlar kümes hayvanlarına yüksek patojenik özellikte virüs bulaştırabilir mi?

Şimdiye kadar yabani kuşlardan elde edilmiş virüs tiplerin hepsi düşük patojenik özelliktedir ve bu yüzden kümes hayvanlarına geçer geçmez kuş gribine yol açmazlar. Ancak günümüz tavuk çiftliklerindeki kuş yoğunluğunda yabani kuşlardan geçen düşük patojenik özellikteki virüsün kaygı verici hızda bir mutasyonla yüksek patojenik özellikteki formlara dönüşebilmesi kuş gribi sorununun temelini oluşturuyor.

Yabani kuşlarda yüksek patojenik özellikteki kuş gribine çok nadiren rastlanmıştır. Görülen vakalarda da bu tipteki virüsün yaban kuşlarına kümes hayvanlarından ya da onların dışkılarından bulaştığı anlaşılmıştır.

Yüksek Patojenik Özellikteki Kuş Gribini ( HPAI ) bir ülkeden diğerine göçmen kuşlar mı yayıyor?

Şimdiye kadarki kanıtlar yabani kuşlarda yüksek patojenik H5N1 soyunun kuşları virüsü uzaklara taşımalarına imkan vermeyecek kadar kısa sürede öldürdüğünü gösteriyor.

13 Kasım 2004 tarihli New Scientist dergisi bu sonbahar Sibirya’da bir ördekte bulunan kuş gribi virüsünün Asya’da salgına yol açanla aynı olmadığını bildiriyor.

ABD Jeoloji Servisi Yaban Hayat Sağlığı Merkezi, Hong Kong’da test edilmiş 6000 yabani kuşun yalnızca birinde virüsün çıkması bilgisine dayanarak yabani kuşların virüsü yayıyor olmalarının düşük olduğu görüşünü savunuyor. Merkez ayrıca başta sukuşları olmak üzere yabani kuşlarda kuş gribi tiplerine yaygın olarak rastlansa da yeni virüs soyu H5N1’in yabani kuşları etkilediği ya da yabani kuşların bu virüsü yayabildiklerine dair çok az kanıtın bulunduğunu bildiriyor.

Ünlü tıp dergisi The Lancet’deki bir makalede, H5N1’in Güney Kore’den (17 Aralık 2003) Vietnam’a (8 Ocak 2004) ve Endonezya’ya (6 Şubat 2004) sıçradığının rapor edildiği zamanların bilinen hiçbir kuş göçüyle yer ve zaman olarak eşleşmediği, çünkü kışın bir takım sınırlı kuş hareketi görülmekle birlikte kuşların Kasım sonu ve Aralık başı itibariyle güneydeki kışlama bölgelerine ulaştıklarını belirtiliyor.

Dahası karasal kuşların kuş gribi ekolojisindeki rolleri bilinmezliğini korumakla birlikte, H5N1’in gözlenen yayılımının zamanlaması ve görüldüğü coğrafya, Güney Çin’deki kümes hayvanlarının yanında ve balık çiftliklerinde beslendikleri bilinen serçe, güvercin, sığırcık gibi kuş türlerinin hiçbirinin bilinen göç bilgisiyle paralellik göstermemektedir.

Virüsün Güney Çin’de patlak verdiği bölge içinde ve dışında yayılmasını hızlandıran ise büyük olasılıkla hijyen ve biyogüvenlik uygulamalarında aksaklıkların olduğu bir bölgedeki günlük aktivitelerdi.

Göçmen kuşların kuş gribi için doğal kaynak oluşturdukları bilgisinin ışığında H5N1’in yayılmasındaki potansiyel rolleri yok sayılamaz ancak insanların da virüsü yaymada oynayabilecekleri rolü küçümsememek gerekiyor.

İnsanlar yabani kuşlardan bu virusu kapar mı?

Şimdiye kadar insanların yabani kuşlardan H5 N1 virüsünü kaptıklarına dair hiçbir kanıt yok. Bilinen tüm insan enfeksiyonlarının kümes hayvanlarıyla temas sonucu oluştuğuna karar verilmiştir.

Yabani kuşlar ve kuş gribiyle ilgili ne gibi önlemler alınmalı?

Dünya Tarım Örgütü (FAO) kuş gribi salgının patlak vermesinin ardından Asya’daki ülkeleri yabani kuşları öldürmemeleri konusunda uyardı. FAO’nun Hayvan Sağlığı Merkezi’nden Juan Lubroth yabani kuşları öldürmenin kuş gribi salgınlarını önlemede ya da kontrol etmede yardımcı olmayacağını belirterek yabani kuşların ekosistemlerin önemli bir parçası olduklarının altını çizdi.

FAO, kuş gribi virüsünün yayılmasındaki başlıca sebeplerin kümes hayvanlarının üretimi, işlenmesi ve pazarlanmasıyla ilgili kötü hijyen koşulları, kirlenmiş ürünler, biyogüvenlik önlemlerindeki boşluklar ve önerilen kontrol kurallarına uymayan kişiler olduğunu belirtiyor.

FAO’nun Eylül 2004 tarihli “Asya’da yüksek patojenik kuş gribini kotrol altına alma ve yok etme için öneriler” adlı yayınında da yabani kuşların ya da yaşam alanlarının tahrip edilmesinin büyük olasılıkla kuşların yayılmalarına neden olacağı ve kümes hayvanlarındaki HPAI enfeksiyonun riskini ve akışını azaltmada çok küçük bir etkisi olacağını belirtiyor. Konuyla ilgili yetki sahipleri daha çok üretim çitliklerindeki biyogüvenlik yöntemlerinin artırılarak kümes hayvanlarıyla yabani kuşların temasının engellenmesi/sınırlanması konusunda çalışmalılar.

Kimler yüksek kuş gribine yakalanma riski altındadır?

Hiç kuşkusuz ticari tavuk ve diğer kanatlı çiftliklerinde çalışanlar en önemli risk grubunu oluşturmaktadır. Kesimhanelerde çalışanlar ve kanatlı sağlığı ile ilgilenen meslek sahipleri de gerekli önlemleri almak zorundadırlar.
Her ne kadar yabani kuşlardan insane bir bulaşma kaydedilmemişse de, avcıların başta sukuşları olmak üzere, avladıkları kuşlarla temasta bulunmamaları uygun olur. Kuş Araştırmaları Derneği, mevcut riski azaltmak için 2005-2006 av sezonunda ördek ve kaz avının yasaklanmasını önermektedir.

Kuş gözlemcileri ve yaban hayatı biyologları kuş gribi ile ilgili ne yapabilirler?

Her ne kadar yabani kuşlardan insana bu virüsün bulaşması vakasına rastlanmamış olsa da yaban kuşlarının kuş gribi virüs tiplerinin doğal kaynakları olduğu ve virüslerin karmaşık yapıları unutulmamalıdır. Kuş gözlemi sırasında arazide karşılaşılabilecek kuş ölüsü ya da dışkısıyla temas edilmemelidir. Ancak şüpheli görülen ölümlerde örnek toplanması yararlı olabilir. Toplu halde ölümlerle karşılaşıldığında, özellikle su kuşları söz konusuysa, durum rapor edilmelidir.

Hazırlayan: Özgür Keşaplı Didrickson
www.kad.org.tr


KAYNAKLAR:
www.birdlife.org
www.fao.org
www.wetlands.org

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön