View Single Post
Eski 21-09-2014, 23:11   #362
MeyveliTepe
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Proje No: TAGEM-BB3-07-3-1
Projeyi Yürüten Kuruluş: Konya Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü
Proje Başlığı: Farklı Miktarlarda Bor Uygulamalarının Verim Ve Toprak Bor Kapsamı Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi

Proje Yürütücüsü: Nihal GÖKSU
Yardımcı Araştırmacılar
Dr.Yusuf IŞIK, Talip ATÇEKEN, Naci DEMİRCİ

Başlama-Bitiş Tarihleri: 2008-2013

Proje Özeti: 27 Nisan 2009 tarihinde deneme 5x5 latin karesi deneme desenine göre iki deneme şeklinde kuruldu. Çıkıştan 3- 4 yaprak olunca seyreltme ve çapa işlemleri yapıldı. Çapadan sonra sulama ve gübreleme işlemlerine başlandı. Gübreleme ve sulama işlemleri damlama sulama ile gerçekleştirildi. Ekim ayında denemenin hasat işlemleri yapılarak denemelerin değerlendirmesi yapılmıştır.

Varyans analizine göre; bor uygulaması yumru veriminde %95 ihtimal seviyesinde önemli derecede verim artışı sağlamıştır. LSD testine göre 200gr/da bor dozu verimde önemli artışa sebep olmuştur.
Regresyon analizi sonucunda; uygulanan bor miktarı ile pancar verimi arasında istatistik anlamda önemli bir ilişkinin olduğu,bu ilişkinin Y= 5181,9+1,39x-0,0014X2 eşitliği ve r=0.9993 ile ifade edilebileceği görülmüştür. Regresyon analizine göre ise verim artışlarının 500gr/da dozuna kadar olduğu ve bunun üzerindeki dozların verim artışına sebep olmadığı görülmüştür.
TAGEM-BB3-07-3-1 kodlu projenin final dökümanı internet'de yayınlanmamış. Muhtelif yerlerde muhtelif içeriklerle özetleri var.
Sizin alıntıladığınız adresteki özette bulunan sonuç tablosunda kontrol parselde 105,85 olan yumru verimi (bu rakam neyi temsil ediyor belli değil) bor uygulamasıyla 111,1'e kadar çıkmış. Fakat bu yumrulardan elde edilebilir şeker miktarı için özette bir şey söylememişler.

Aynı projenin bu adresteki özetinde ise bu çalışmanın "bor noksanlığı" olan yerler için yapıldığını anlıyoruz ama bu özette noksanlığın mertebesi belli değil.

Projenin başka bir adresteki yine farklı içerikteki bir özetinde ise söz konusu noksanlıkla 0,2 - 0,3 ppm seviyelerinin kastedildiğini anlıyoruz.

Aslında aynı bölge için daha önce yapılmış bir araştırma daha var.

Burada da 0,55 ppm bor seviyesindeki tarlada toplam 300 gr/dekar borun yaprak ve toprak uygulamasında verim artışı elde edildiği ancak bor miktarının 600 gr/dekar'a çıkması durumunda verimin düştüğünü tesbit etmişler, öyle ki hiç bir bor uygulaması yapılmamış tarlanın bile altına düşmüş.

2003-2005 yıllarını kapsayan bir araştırmada, tuzlu toprak ve 0,5 ppm bor oranı olan arazide 2 kg/acre bor kullanımıyla elde edilebilir şeker miktarında 4,1 ton/acre'den 5.5 ton/acre'a artış sağlanmış.

1940-1943 yılları arasında yürütülen saha araştırmalarında, farklı özelliklerde bor konsantrasyonlarında toprakta şekerpancarı üretme saha çalışmalarında bor eksikliğinin verim düşüşüne sebep olduğu ve ideal olarak 1 ppm bor oranının en uygun koşulları yarattığı sonucuna varmışlar (bu konudaki doğrular ortaya çıkalı çok olmuş yani).

Bu araştırmada muhtelif bor ürünleri şeker pancarına uygulanmış ama hiç bor uygulaması yapılmayan kontrol alanında yetiştirilenlere göre kök miktarı ve şeker miktarında kayda değer bir fark elde edilememiş. Bu araştırmada kullanılan topraktaki bor değerlerinin toprak derinliğine göre 1,06 - 1,27 ppm olması dikkat çekici.

1992 yılında şekerpancarı okulunda sunulan Tresure Valley bölgesinde yapılan bir dizi araştırmanın sonucu ise biraz sürprizli olmuş. Toprak analizlerine göre düşük bor seviyesine sahip şeker pancarı tarlalarında muhtelif dozlardaki bor uygulamaları yumru tonajında bir artış sağlamamış, bunun yanısıra bazılarında şeker oranlarında azalma olmuş.
Bu yüzden o bölgede şekerpancarı için bor uygulanmaması tavsiye edilmiş.

Böyle daha başka şekerpancarı araştırmaları da var. Coğrafya bağımsız araştırmalardan çıkarabileceğimiz ortak sonuç şekerpancarının bor eksikliğine duyarlı olduğu ve noksanlık durumunda ortalama %10 - %15 seviyelerinde yumru ağırlığında azalma olduğu, noksanlığın tamamlanmasıyla (diğer tüm koşullar da optimum seviyede ise) olması gereken seviyelere geldiği yönünde.

Aynı şekilde bor miktarının normal seviyeyi aşması durumunda verimde yine azalmalar görüldüğü de net olarak tesbit edilmiş.

Yani tüm araştırmalar, bor (veya başka bir şey) uygulamasının, uygulama öncesi ölçülen koşullara göre yapılması (veya yapılmaması), noksanlık varsa doğru dozajın saptanması durumunda olumlu sonuç verdiğini gösteriyor. Hiç biri ezberden, uygula gitsin kesin ürün artar, yaprak konsantrasyonu 7 ise de 77 ise de binde ikilik çözelti iyidir mantığı ile değil.

Bunlar sadece bor için bakıldığında görülenler. Benzer şekilde diğer iz elementler için de geçerli. Toprak yapısı ve özellikle yüksek PH seviyesi borun kökler tarafından alımını zorlaştırıyor fakat yüksek PH seviyesi aynı şekilde demir, bakır, mangan, çinko iz elementlerinin de alımını azaltıyor, dahası fosfor alımı da azalıyor, 8 seviyesinden itibaren azot da aynı şekilde.

Toprak organik maddesinin ve canlılığının azalmış olması duyarlılığı daha arttıran bir durum. Çünkü bu durumda ana ve iz elementleri şelatlayacak humik maddeler de yetersiz oluyor, dahası her türlü besini bünyesinde tutan ve yaşam döngüleri içinde bünyelerindeki besinleri bitki köklerine teslim eden mikroorganizmaların depolama kaabiliyetleri de kaybolmuş oluyor.

Uzun lafın kısası, ne bor, ne de başka bir iz elementin herhangi bir bitkinin verimini arttırdığı gibi bir şeyi telaffuz etmek olsa olsa şehir efsanesi yaratmaya yarar. Şayet toprak organik olarak yönetilemeyen bir toprak ise tüm minerallerin varlığı, alınabilirliği ve dengesi fazlasıyla önemli, herhangi birinin eksikliği ya da fazlalığı bitkiye ve ürüne doğrudan etki yapıyor.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön