View Single Post
Eski 18-07-2014, 13:46   #19
Muda
Ağaç Dostu
 
Muda's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2013
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 3,802
Hepimizin bildiği kuş gribi nedeni ile nerede ise bir katliam yaşandı. Kuş gribi olma ihtimali olmayan evin içinde beslenen muhabbet, kanarya kış ortasında serbest bırakılarak kuşlar dışında kaz, ördek, tavuk gibi yaşamını sürdüren kendileri gurk olup kendi yavrularını çıkaran genetiği ile oynanmamış kümes hayvanları yok edildi. Yok olduktan sonra bunların geri getirilmesi mümkün değil. Bana göre kamuoyu oluşturularak insanların aşırı korkutarak yapıldı. Aynı şey tohumlar için de söz konusu. Tohumu ekmez iseniz bir süre sonra yok olmaya mahkum. Eskiden her çiftçinin kendi kullandığı tohumlar vardı. Sürekli olarak aynı tohumu eker ürün alırdı. Fide halinde alınan tohumlardan yüksek verim alınınca bunlar terk edildi. Ekilmeyen tohumlar bir süre sonra yok oldu gitti.

Bundan senelerce önce izlediğim bir belgeselde çeşitli yerlerden gelen tohumlardan çıkan domatesleri aynı şartlarda nasıl oldukları, dayanıklılıkları vs. görsel olarak anlatılıyordu. Bahsedilen domatesler içerisinde Türkiye'den gelen bir domates de vardı. Almak isteyen zaten istediği zaman biraz uğraşırsa temin edebilir.

Türkiye çoğu bitki, hayvan ve böcek çeşidi açısından oldukça fazla sayıya sahip. Büyük bir gen havuzu mevcut. Zaman zaman alınıp yurt dışında faydalanılıyor. Benim bildiğim iki yabani kuş cinsi yurt dışına götürülmüş durumda. İmkanları fazla olduğu daha fazla bilgi birikimi olduğu için onları yaşatıp üretebiliyorlar. Bizde de yeni yeni bu işe meraklılar sayesinde bir şeyler yapılmaya çalışılıyor.

Tohum takas etkinliği ile insanlar yeni yeni bir kısım tohumlarımızı farklı yerlerde üretilmesi, çoğaltılmasına katkı sağlıyor. Benim üniversitede iken pazarda en yüksek fiyatla alıcı bulan ve görünümü güzel olan domates bile nasıl yok oldu halen anlamış değilim. Daha önce böyle bir tehlikenin farkına varmadığımız için alıp saklamak, dağıtmak hiç aklıma gelmemişti.

Bildiğimiz hikaye gözleri görmeyen ve fili bilmeyen dört kişiye bir file götürmüşler. Biri kulağını tutmuş, biri bacağını, biri hortumunu diğeri de kuyruğunu sormuşlar fil nedir diye. Kulağını tutan yelken gibi demiş, bacağını tutan sütun gibi olduğunu söylemiş, hortumunu tutan hortum gibi olduğunu söylemiş, kuyruğunu tutan ise ip gibi olduğunu söylemiş. İddialarının doğruluğu için kavga etmeye başlamışlar. Dördünün de söyledikleri kısmi olarak doğru ancak filin tamamı için yanlış. Kısmi bakış açısı ile olayın tamamını yorumlamaya çalışmak bana göre yanlış. Hepimiz iyi niyetle birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Keşke tüm Türkiye çapında, dünya çapında yaygınlaşabilse. Çocukluğumda bildiğim bir kısım tohumları şu anda tam olarak bulamıyorum. Elinde olan yok veya çok az yerde var.
Dağlar arasında bir yerde mor domatesler yetiştirildiğini öğrenmiştim. Bu yıl onlardan almak istedim. Ancak orada bile muhtemelen kalmamış. Bana bunu söyleyen arkadaşlar bulabilirlerse alacaklar.
Öğretmen bir akrabam gittiği bir köyde köylülerin yoz domates diyerek bir kısım kendi çıkan domatesleri çapalayıp attıklarını görmüş. Onlara bunun çeri domates olduğunu söylemiş. Şimdi bu domatesleri yetiştirmeye başlamışlar. Her yıl da o öğretmene bir miktar domates gönderiyorlarmış. Ben domatesin daha kendi kendine çıkan yabani formunu görmedim. Tayini başka bir yere çıktığı için eğer öğretmene gelirse onun tohumlarından da almaya çalışacağım. Yeter ki sadece bir köyde kalmasın. Ulaşılabildiği kadar her yere ulaşılsın.

Birbirimizin moralini bozmayalım. Hepimiz iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışan kişileri töhmet altında bırakmaya kalkmayalım.

Muda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön