Yaz başı bir akrabamız, istersem elindeki birkaç kaktüsü bana verebileceğini söylemişti. Çok sevinerek akrabamı ziyarete gittim. Gerçekten de birkaç çeşidi vardı ama oldukça bakımsız haldeydiler. Bu zavallıcık ise balkonun bir kenarına atılmış, iyice bakımsız kalmış, buruşmuştu. Üzerinde yara izleri vardı. Hatta sadece bu yaralı loblardan ibaretti. Niçin attığını sorunca, "o tükürüyor" yanıtını aldım.

Tükürmesine aldırmadan eve getirdim onu. Nasıl tükürdüğünüyse saksı değiştirirken bizzat yaşama şansına eriştim.

Eldiven falan kâr etmiyor. Öylesine can acıtan minicik sarı dikenleri var ki, günlerce parmak uçlarım şiş dolaştım.
Sonuçta verdiğim emeğe, çektiğim acıya değdi. Bir sürü yeni lob çıkardı, hem de oldukça sağlıklı bir görüntüye ulaştı. Suyu diğer türlere göre biraz daha fazla seviyor gibi geliyor bana. Zira biraz susayınca buruşuveriyor teni...
