[malina]

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?
Üniversite 3. sınıfta süs bitkileri diye bir dersimiz vardı. Hocamız bana Erica verticillata ve Euonymus fortunei diye iki bitkiyi araştırıp, bunlar hakkında hem görsel hem de yazılı bilgi edinip ödev olarak istemişti. Tabi o aralar bilgisayar kullanmayı da yeni öğreniyordum.

Agaclar.net ilk karşıma çıktığında sitenin anasayfasından biraz tırsmıştım şahsen. Ağaçların ve sis. O zamanlar bilgisayara yabancı olduğum için yadırgamıştım tabi. Tabi o zaman üye olmadım üye olmam okulu bitirdikten yaklaşık 1 yıl sonra oldu. Ne zaman Google’de bir şey arasam % 90 Agaclar.net çıktığı için en sonunda üye olduk.

Burada neler öğrendiniz?
Benim bitkilere olan merakım sadece okuduğum bölümle sınırlı değil. Değişik türlere hep bir merakım var. Burada da epey yeni bitki öğrendim. Tabi okulu bitirince her şeyi öğrenmiş olmuyorsunuz o yüzden de internetten bilgiye ulaşmak günümüzde daha kolay. Ben de bu sitedeki değerli üstatlardan epey bilgi aldım. Daha öğrenecek çok şey var tabi hepsini öğrenmek imkansız.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?
Siteye yaklaşık 6 yıldır üyeyim, son bir yıldır daha çok yardımcı olmaya çalışıyorum elimden geldiğince. Birilerine yardım edebiliyorsam ne mutlu bana. Bu soruyu üyelere sormak lazım aslında.

Sizi tanıyalım
1981 Adana doğumluyum. Küçüklüğümden beri bitki ve hayvanları seviyorum. Belki de ailemin payı büyük bunda. Babamın 2.5 da turunçgil bahçesi vardı biz küçükken sürekli oradaydık. Bahçenin içinde hayvan beslediğimiz kapalı ve açık küçük ahır da var. İnek, koyun, tavuk, köpek, kedi vs hep hayatımızda oldu.

Okul hayatımda başarılı bir öğrenciydi ama okumayı sevemedim gitti. O yüzden de daha fazla okumadım hocalarımın ısrarına rağmen.
2008 yılında evlendim ve 2009’da da biricik kızımız dünyaya geldi şimdi ona doğa sevgisini aşılamaya çalışıyorum. Bitkilerle aramız iyi ama hayvanlardan korkuyor, inşallah alışacak onlara da.
Şimdi bir zirai ilaç bayisinde çalışıyorum ama bu işi sevmiyorum.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?
Tam bir süre verememekle beraber günde ortalama 2-3 saat diyebilirim.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?
Bir sürü gereksiz mesaj var konu başlıklarında. Tekrar tekrar sorulmuş sorular, bilenlerin tekrar tekrar cevaplayıp sıkıldığı cevaplar… Genel olarak en fazla bilgiye ulaştığım site Agaclar.net.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?
Üyeler soru soracakları zaman ya da tohum vs. isteyecekleri zaman karşıdaki üyenin durumunu da göz önünde bulundursunlar. Sonuçta burada kimse kimseye cevap vermek ya da tohum, çelik, fidan vb. ürünler göndermek zorunda değil. Bazı arkadaşlarda bu durumu gördüm o yüzden söyleme gereği duydum. Tabi herkes aynı değil.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?
Bitkiler ailemden sonra en değerli varlıklar benim için. Hepsini çocuklarım gibi seviyorum. Eşim bazen şakayla karışık beni gördüğünde bu kadar sevinmiyorsun diyor. O da alıştı tabi artık bu duruma. Benim kumalarım diyor bitkilere.

Bütün bitkileri seviyorum yabani ot dediklerimizi bile. Sebze yetiştirmeyi çok seviyorum. Uzun ömrü olan ağaçları da çok seviyorum. Çınar, zeytin gibi. Meyvelerin de yeri ayrı ama bulunduğunuz iklimde yetişmeyenler nedense daha çok ilgimizi çekiyor.


Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
En trajik olan evin bahçesine ektiğim lahanaları birisinin göbeklenmeye yeni başlamışken koparması.

Komik olan tohumluk bıraktığım saksılık bodur domatesleri kızımla beraber yeğenlerimin yemesi ve beni görünce sırıtmaları.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?
Benim okul yıllarından beri düşüncem sera kurmak ve serada sebze yetiştirmekti. Şimdi süs bitkilerini de düşünüyorum. Ama sebzelerin yeri ayrı sebze yetiştirmeyi daha çok seviyorum.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?
Katılmadım, kısmet olursa bir sonrakine katılacağım.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?
Bitkilerle ilgili şimdilerde daha internetten yararlanıyorum ama Hasat Yayıncılık’ın kitapları ve işyerine gelen dergilerden de yararlanıyorum.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
Bir isim vermek bence yanlış olur, doğaya saygılı herkes örnek alınabilir.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?
Bahcesel.com, bizimbahce.net aklıma gelenler. Agaclar.net hem daha aktif hem de aktif üye sayısı daha fazla. Bir şeyi aradığınızda diğer sitelere göre bulma ihtimaliniz oldukça fazla. Bilgi konusunda diğer siteler zayıf kalıyor. Diğer sitelere o yüzden pek uğramıyorum.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?
Evet.
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitkisel Üretim 2006 mezunuyum. Tabi okulda öğretilenler yeterli değil dediğim gibi öğrenmenin sınırı yok.

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?
İşyerinde olduğum zamanlar epey sayfa açık kalıyor. 3-4 saat kalıyorum. Müşteri olmadığında tek sıkıntımı gidereceğim yer internet. Ben de daha çok buraya takılıyorum.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?
Şu anda bitkiler dışında pek bir şeyle ilgilenmiyorum. Fotoğraf çekmeyi seviyorum ama pek becerebildiğim söylenemez. Bir de küçükken kamıştan sepet yapmayı öğrenmeye çalışmıştım. El sanatlarıyla uğraşmak keyifli, zamanım olursa bonsaiyle de uğraşmak istiyorum.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?
Evet. “Veren el alan elden üstündür” diye bir söz vardır. Vermek almaktan daha güzel bir duygu. Ben istendiğinde vermeye çalışırım ama alırken istemeye pek yüzüm olmaz yine de.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?
Yok.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?
Katılmadım ama gerekli bizim için olmasa da çocuklarımızın geleceği için.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?
Yeterli olmadığı aşikar, tabi olmasını istemeyenler de olduğu için belki de durum öyledir. Tarımla ilgili olanlara bile bakarsanız yine pazarlamacı zihniyeti görürsünüz. Yani o programların içinde kendi ürünlerini sunuyorlar. Yani tek amaçları para kazanmak. Belgesel kanalları da genelde doğadaki yaşamı anlatıyor, üstünkörü insanların yaptıkları, doğanın dengesinin bozulduğunu anlatıyorlar ama çizgilerinin dışına çıkmıyorlar ya da çıkamıyorlar. Milletin uyanmasını istemiyorlar belki de durumun vehametini anlamamaları için kimbilir?

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
İnsanların özüne dönme istekleri diyebilirim. İnsanların negatif elektriğini topraktan daha iyi alacak bir şey bilmiyorum kendimce. Bence herkes toprakla, bitkiyle, hayvanlarla uğraşmalı.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
ağaç: Zeytin
çiçek: Gül
kitap: Ufak Şeyleri Dert Etmeyin
şarkı: Uzun ince bir yoldayım
müzik grubu/müzik sanatçısı: MFÖ/Funda Arar
ressam:-
şair: Aşık Veysel
film: İncir Reçeli
web sitesi: agaclar.net