View Single Post
Eski 22-06-2013, 16:41   #128
MeTePe
Ağaç Dostu
 
MeTePe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-03-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 209
Ben HES karşıtı veya taraftarı değilim.

Ancak metodoloji olarak konuda gözlemlediğim bazı yanlışları dile getirmek istiyorum.

Öncelikle tartışma, HES karşıtlığı veya taraftarlığı gibi bir zemin üstünde yürüyor. HES karşıtlığının doğal olarak en önemli unsuru çevresel etkileri.

Ben olaya bu kadar katı çizgilerle bakılmasını pek doğru bulmuyorum. İnsanlık tarihi 20-30 bin yıldan eski... O zamanlar insanlar karnı acıktığında ağacın dalından elma koparıp yiyor, neslinin tükenip tükenmediğine aldırmadan önüne gelen hayvanı avlıyor, tuvaleti gelince bir ağaç dibi bulup yaprakla temizleniyordu.

Bugün yaşadığımız koşullarda ise yaptığımız her eylemin kaçınılmaz çevresel sonuçları var. Ya bu sonuçları kabul edip asgari düzeye çekmeye çalışacağız, ya da binlerce yıl önce yaşamış insanların tarzını tercih edeceğiz.

Kendi adıma konuşacak olursam, tuvalet kağıdı yerine ağaç yaprağı kullanmayı tercih etmiyorum. Tuvalet kağıdı benim evime ulaşana kadar ağaç keserek elde edilen selülozikden, bunu markete getiren aracın mazotuna kadar pek çok çevresel kirlenmeye yol açıyor. Oldukça çevreyi önemseyen biri olmama rağmen yaşam tarzımdan -kahretsin ki- vazgeçemediğim için bir tuvalet kağıdı kullanabilmek için bu çevresel etkilere de katlanmam gerekiyor.

Bu durumda yegane talep edebileceğim şey, çevresel etkilerin minimuma indirilmesi...

Bu uzun girişten sonra, benim HES'ler konusundaki bakış açım da bu şekilde... Enerji gereksinimi kaçınılmaz bir gerçek. Bundan vazgeçemiyoruz. Tasarruf yapabiliriz, enerji kayıplarını azaltıcı önlemler alabiliriz, bunlarla 2-3 baraj tasarruf edebiliriz falan ama sonuçta enerji gereksinimi sürekli artıyor.

Bildiğim kadarıyla dünyada "ekonomik" enerjiyi elde etmenin belli başlı yolları var. Bunlar fosil yakıtlar, nükleer enerji, HES'ler, Güneş ve Rüzgar.

Güneş ve rüzgar da dahil olmak üzere hepsinin az veya çok çevresel etkileri ve enerji üretim maliyetleri, kullanım sınırlamaları var. Bu durumda, şundan vazgeçtik, sadece bunu yapmalıyız gibi bir yaklaşım bana rasyonel bir düşünce tarzı gibi gözükmüyor.

Burada bence yapılması gereken, o enerji veya bu enerji elde etme yönteminden çok en az çevresel etki ile en fazla yararlanımı, en ekonomik şekilde elde edebileceğimiz yolları tespit etmek. Güneş ve rüzgar bu testi başarıyla geçemiyor. Çevresel etkileri başarılı olsa da maliyet yüksek. Fosil yakıtlar ekonomik olsa da çevresel etkileri fazla. HES'ler akan suyu paraya çeviriyor ama geri dönüşümü zor etkileri var. Nükleer enerjinin toplumsal, psikolojik etkileri var.

Bunların her biri tek tek tartışılabilecek yöntemler. Ama eldeki malzeme bu!

O zaman yapılması gereken şey, mevcut yöntemlerin en etkili ama en az çevre zararı yaratacak şekilde kullanımını sağlamak. Kaçınılmaz bir şekilde enerjiye gereksinimimiz var. HES'ler kullanabileceğimiz bir kaynaktır. Bu kaynaklara tümüyle karşı çıkmak yerine bunların çevresel etkilerinin nasıl minimize edilebileceği tartışılmalıdır. Elbette, bunu yaparken maliyet/yararlılık oranı gözden kaçırılmamalıdır.

Bu aynen şuna benziyor... Araba kullanmaktan vazgeçemiyoruz ama egsoz emisyonunu azaltacak önlemler alabiliriz. Tümüyle elektirkli otomobile geçene kadar buna katlanmak zorundayız. Aksi takdirde yürümekten başka seçeneğimiz kalmaz.

Eh, binlerce yıldır koşan insanlığın şimdi yürümeye dönmesi biraz abes olur haliyle...

MeTePe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön