İlginiz için teşekkür ediyorum.
Fotoğrafları tekrar ayarlamaya çalıştım ancak benim bilgisayarımda sadece link olarak gösterdiği için sonuç nasıl oldu göremiyorum.
Ağacın yaşı hakkında değişik bilgiler geliyor. Dedemin babası 1900 doğumlu idi.
Bu ağaç dedemin dedesi zamanında o arazideymiş. 1870 li yıllarda balkanlardan göçüp gelmişler (Rus harbi için).
Olaya bu yönüyle bakınca insanın canı daha çok sıkılıyor.
Yapan vatandaş kendisi telefon ile aradı. Komşu köyden genç birisi. Arıcılığa merak salmış. Arı oğul verince ardıcın içine konuçlanmış. Demişler kes çıkar. O da öyle yapmış. Çok pişman. Bilsem yapar mıydım falan diyor. Banada gerçekten çok üzülmüş gibi geldi. Neyse bundan sonra tövbe ağaca dokunmam diyor bu da bana yetiyor şu anda.
Ağaç için değişik öneriler sunulabilir. Bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi orman ve park müd. ne bir e-posta gönderdim. Hem bu konuda uzman olan kişiye hem de genel mesaj sayfalarına. Şimdilik bir ses çıkmadı. O kurum yaşlı ağaçların restorasyon ve tedavi işleri ile ilgileniyordu bildiğim kadarıyla.
Diğer yandan ise her geçen gün ağaç için kötü olur diye bir görüş hakim. Ağacı en hızlı hali ile tedavi
vb. ne yapılacaksa yapmak gerekiyor. Tuhaf olan şu ki bir çok ziraat müh. arkadaş bu konuda görüş belirtemiyor. sanırım bunlarla ilgili bir eğitim söz konusu değil. Oysa ki badem ağaçlarımda ya da kirazlarda kırılma
vb bir sorun olduğunda bir çok öneri getirebiliyorlar. Sanırım yaşlı ağaçlarda durum farklı oluyor.
konuya hakim bir arkadaş yönlendirebilirse bir an önce müdahale etmek istiyorum. İlginize ve yardımlarınıza teşekkür ederim.
Selam
Yüksel