Geçen yıl gittiğim serada, bakımsız halde bir kenarda duran kaktüslerden biri de oydu. Evirip çevirip adam olur kararını verince, birkaç arkadaşıyla beraber gelmişti eve. Kışı ısıtılmayan odada, cam önünde geçirdi. Buruştu, kırıştı susuzluktan. Annemle ne kavgalar ettik onun yüzünden, bir bilseniz! Tüm kaktüslerime işkence ettiğimi ve öldüreceğimi düşünüyordu. Hatta birkaçına ben görmeden su vermiş, onlar yaşamıyor şimdi.
Neyse, baharda kalan sağlar bizimdir deyip yavaş yavaş başladık suya. 10 günde bir de bitki besini ekledik suyuna. Başta bir tomurcuk göründü, sonra ikinci... İkinciyi de görünce, mutluluktan kanatlandım adeta!
Büyümeye başladı ilk çıkan tomurcuk. Diğeri de arkadan geliyordu. Çiçeklerin yolunu gözlüyordum ben de...
Sonra ne oldu biliyor musunuz? Evirip çevirip bakarken tomurcuklara, nasıl becerdimse küçük tomurcuk kırılıverdi...

Üzüldüm elbette ama şükür ki büyük tomurcuk devam ediyordu açma hazırlığına...
Büyüdü, büyüdü...
