Elle yemek deyince nerelere götürdünüz beni, yetmiş beşli yıllarlar da istanbuldaydım, ustam işyerimiz de bazen güveç yapardı o tadı hala unutamam, manava gider istediği sebzelerden bir miktar alır hemen karşıda komşumuz kasaptan güveç için en uygun yerden kemikli etini alır gelip dükkanda bir sıra sebze bir sıra kemikli et sıralar gerekli malzemelerini de koyduktan sonra jelatin kağıdıyla ağzını bağlar ve fırına götürürdük, yarım saat bir saat kadar pişmesi sürerdi.
fırından da iki somun ekmek, inanırmısınız güvecin başına bir üşüşürdük ekmekle bana bana yerdik, o ne tat o ne lezzetti.
|