View Single Post
Eski 17-04-2013, 20:17   #1
asci fok
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 17-04-2013
Şehir: İzmir
Mesajlar: 2
Mor Salkım Çiçeği Reçeli

Olur mu olmaz mı derken uzmanlara sordum… Yenir mi zehirli mi, pişer mi taşar mı, rengi mi kokusu mu, değer mi değmez mi? Her yenilik sorularla başlar ya... Bahar sanrılarına tutulma zamanı yine. Onun suçu bütün bunlar. Yani baharın!

Çiçek kokuları sarınca dünyayı, zaman kendini getirmiş demektir! Komşumun bahçe çiti boyunca sarılmış mor salkımlara dokunurken, kopuşuveren kadifemsi yapraklar neler anlatıyorlar neler. Onların anlattıklarını dinlerken pek çok yeni düşünce gelip geçiyor gözümün önünden. Sahi gerçekten yeni midir o düşündüklerim? Bana yenidir olsa olsa! Ne zaman “yeni” sözcüğünü kullansam, müstehzi bir gülümsemenin yayıldığını farkederim dudaklarıma. Kime yeni?


Dünyanın herhangi bir yerinde birileri mutlaka benden önce düşünmüşlerdir. O kadar güzeller ve o kadar ele avuca sığmayan bir dökülüşleri var ki, onlarla hiç yapmadığınız bir şeyler yapmaya yüreklendiriyorlar insanı. Yazarlar, ressamlar, fotoğrafçı ve dekorasyoncular ve de renklerle işi olan sayısız insan, bu mor salkımların peşine düşüp kimbilir neler yapmışlardır. Bir peysaj ressamı olan Claude Monet, resimlerinde mor salkımları sıkça boyamış. Vazoda, bahçede, sarmaşıklı yollarda…

Çayını, şerbetini duydum, şaraplarda kullanıldığını da biliyorum. Ehh ben de reçelini yapıvereyim dedim…

Alıntı:
15 – 18 tane kadar çiçekli mor salkım dalı
2 tane iri elma (yeşil kırmızı fark etmiyor!)
2 Su bardağı içme suyu
3 Su bardağı tozşeker
Yarım limonun suyu

Mor salkım çiçekleri dallarından sıyrılarak koparılır, Dalı çıplak bırakılır. Sıyrılan çiçekler su dolu büyük bir cam kâsede bir süre bekletilir. Böcek, toz toprak vs. varsa çıksın diye! Sonra her çiçek tek tek kök kısmından kopartılarak temiz bir bez üzerine alınır. Kök kısmından derken tam ortadaki sert dişi organını da koparıp atmak gerekiyor. Sadece kadife yumuşaklığındaki mor renkli yapraklar kalmalı. (İncecik kıl gibi erkek organları da karışabiliyor sakıncası yok.)

Diğer tarafta iki elma, kabukları ve çekirdekleriyle gelişi güzel doğranıp iki bardak içme suyu ile pişirilir. Pişince suyu temiz bir yere, reçel suyu olarak kullanılmak üzere süzülür. Eğer bu pişmiş elma suyu tam iki bardak değil de eksilmiş ise, biraz ilave su ile yine iki bardağa tamamlanır. Üç bardak tozşeker ile bu iki bardak elma suyu kaynamaya bırakılır. Şuruplaşınca, ayıklanmış mor salkım çiçeği yaprakları üzerine bırakılır tahta kaşık ile fazla örselemeden karıştırılır.

Çiçeğin pişmesinde ne var? Hepi topu 10 – 12 dakika yetiyor reçelleşmesi için. Hemen, yarım limonun suyu ile kestirip bir iki taşım daha kaynatıp ocaktan indirilir… Sonrası mı? Bolca fotoğraf çekmekle meşgul olduğumdan sonrasına sıra gelmedi henüz!

Kokusunu da mı merak ettiniz? Katırtırnağı, gül, karabaşotu reçelleri gibi keskin bir koku bırakmadı. Evimi saran taze morsalkım kokusundan olsa gerek reçelin kokusunu tam ayırt edemedim! Yalnız, rengini koruduğunu söyleyebilirim. Aranılan bir tat mıdır? Ben, vişne ve kokulu dağ çileğinden gayri reçel tanımam dersem umarım çiçek ve diğer meyve reçellerim darılmaz!

Farklılık ise, evet farklı ve şık.
Kaynak: http://www.ascifok.com/default.asp?sayfa=10&id=835

Eklenen Resimler
   

Düzenleyen malina : 19-04-2013 saat 20:30 Neden: kaynak mesaja eklendi
asci fok Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön