Konu: köy tavuğu
View Single Post
Eski 03-03-2013, 18:13   #25
makaf
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 02-09-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 21
Arkadaşlar ben tavuk beslemiyorum ancak bıldırcınlarımda bu sorunu çözdüm, önceleri yumurtlamada sorun oluyodu tüğleri dökülüyordu , piyasada satılan yemlerin kalitesine asla güvenemediğimden yem vermek istemiyordum sonra deney yapmaya başladım. bıldırcınlar için düzenli olarak buğday, mısır, soya alıyorum bunları öğüttükten sonra mermercilerden aldımğım mermer tozunu %2 kadar bu karışıma ilave ettim. Ayrıca bayat ekmek, tuzu alınmış yicek artıkları yani ne varsa yeme kattım. bıldırcınlar gayet güzel yumurtlamaya başladılar. Mermer tozu yumurta kabuğunun oluşması için mükemmel bir çözüm. Yumurta özü yapacak besin olsa bile kabuk oluşmassa verdiğiniz yemler hiçbir işe yaramazlar. Bıldırcınların altına plastikten ve serçe parmağın geçeceği pisliklerinin rahatlıkla düşeceği kadar gözenekli altlık yaptım. Bıldırcınların piliği altına kurduğum solucan çiftliğine düşüyor ve solucanlar bu pisliği işliyor. Bunun diğer avantajı hızlı çürüme yaptığı için koku inanılmaz derecede düşük oluyor. Bu solucanların bir kısmını canlı olarak yemliklerine bırakıyorum ayrıca akvaryumda belsediğim canlı pireleri kuruttuktan sonra yemlerine azar azar veriyorum. Birileri protein ihtiyacından bahsetmişti sanırım Dikkat etmeniz gereken şey bunların hastalıksız olmaları, yani temiz kültür olmalılar. Solucan çiftliğimin diğer avantajı yine bıldırcın gübresini ve daha tuzlu yiyecekler varsa onları da buraya döküyorum ve bunları öğüterek kendilerini proteine dönüştürüyorlar ve gübre üretiyorlar. Vitamin açıklarını kapatabilmek için organik buğday çimini ince ve uzun saksılarda yetiştirdim, tam otuz saksı hazırladım, her gün bir saksıyı önlerine koyuyorum çim biçme makinesi gibi dümdüz ediyorlar ve tekrar tekrar ekim yapmama gerek kalmıyor. Sürekli olarak uzuyorlar dikkat etmeniz gereken şey başak vermemeleri. Başak verirlerse çimler ölüyor. Yani saksıların hepsini önlerine koymamışsanız makasla kısaltın ki başak verecek boya gelmesinler. Kısaca bir ay içinde 30 saksının tamamını yemiş oluyorlar bu saksılara yine solucanların işlediği gübreyi vererek çimleri azar azar besliyorum. Sistem karmaşık gibi görünebilir ancak oldukça basittir sadece yeterli mekanınızın olması yeterli. Tek yaptığım şey yemleri hazırlamak ve saksıları hayvanların önüne koymak oluyor. Sonuçta hayvanlar iyice semirdi ve sağlıklı besleniyorlar kimyasal maddeler oldukça düşük seviyede, düşük dememin nedeni dışardan aldığım buğdayın mısırın dumunu bilmediğimden dolayı. Yumurtaları inanılmaz derecede lezzetli, diğer yaptığım şeyde sularıyla alakalı asla çeşme suyunu direkt olarak vermiyorum ultraviyole lamba aldım ve sularını ayrı bir tankta ultraviyole ışığın altında tutuyorum, dikkat etmeniz gereken ultraviyole ışığa mağruz kalmamanız olur, rasyasyon yaydığı direkt ışına mağruz kalırsanız kanserojen etkisi vardır. sonuçta ultraviyole sayesinde suyun içindeki tüm bakterileri yokediyorum, suluklarına şamandıra taktım su belli bir seviyeye düştüğünde sulukları otomatik olarak bu arıtılmış suyla doluyor. Su hayvanlar için çok önemli şayet bakteriyel olursa bağışıklık sistemleri sürekli bununla savaştığından yumurta verimleri düşüyor yani sürekli temiz su temiz gıda. Asla ek vitamin vermiyorum. Diğer yaptığım şeyde aydınlanma oldu. yaklaşık 200 tl ye güneş enerjili bir sistem kurdum ve led ışıklı bir aydınlanma sağladım günde 8 saat karanlıkta kalacakları şekilde ayarladım. ledler yaz kış bu sekiz saatin dışında karanlık olduğunda devreye giriyor yani aydınlanmaları neredeyse sıfır maliyetli oluyor. Güneş yetersiz olsa bile led lambalar çok az enerji harcadığı için aydınlanma maliyeti yinede düşük seviyede kalıyor. Bu ışık daha fazla yem yemeleri için yeterli oluyor. Bu sistemi ilk kurarken biraz sıkıntı yaşayabilirsiniz. Sistem olarak fazla bilgi gerektirmemesi ve istemleri hazır alırsanız biraz maliyet artabilir. Çünki birkaç devreyi ve mekanizmayı kendim hazırladım. En basitinden su piresi kültürünü ve solcan çiftliğini kurmak bile ayrı bir bilgi birikimi ve biraz maliyet gerektirir. Canlı yem vermeye dayanamamak gibi etik kurallarınız varsa hiç denemeyin derim. Avantajlarına gelince yem maliyeti önemli ölçüde azalıyor, yani %35 - 40 azaltabilirsiniz. Yemlerin % 100 doğal olduğundan emin oluyorsunuz. Düzenli olarak canlı yem yiyen hayvanın yumurtasını yediğinizde hayatımda yumurta yememişim diyeceksiniz. Bunu bir kenara yazın. Yani işin özü canlı yem diyebilirim. Hayvanların canlı yem yerken heyecanından da anlayabilirsini. Normal yem için hiçbir savaş vermezken canlı yemleri birbirlerinin ağızından almaya çalışıyorlar. Verim olarak yinede hazır yemlerin yerini tutmadığını kabul ediyorum. Belki yılda 250-300 yumurta alamıyorum ancak 150 - 180 yumurta alıyorum buda benim için fazla bile. Sağa sola dağıtıyorum **** tekrar yeme katıyorum. Aynı sistemin tavuklar içinde kurulabileceğine inanıyorum çünki bıldırcınlar da sonuçta tavukgiller ailesinden. Aynı yemleri yiyorlar hatta tavuklar gibi eşeleniyorlar.


Düzenleyen makaf : 03-03-2013 saat 19:01
makaf Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön