Konu: YeniGine
View Single Post
Eski 28-01-2013, 19:11   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
YeniGine

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?
Öncelikle teşekkür ediyor ve tüm ağaçlar.net üyelerine merhaba. Oturduğum sitenin bahçesine diktiğim güller ve Oya Ağacımda oluşan küllünme, mantar hastalığı için giriştiğim aramada agaclar.net ile tanıştım. Daha sonra sonra baktım site geniş ve çok güzel, aktif, heyecanlı bir site.

Ama ben nedense hiçbirşey yazamıyorum. Kızdım!.. Ve mail attım 'Böyle bir sitede yazamamak ne kadar kötü, bu siteye yakışıyor mu?' diye!.. Gelen cevapta 'Yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor' deyip ling verip izah ettiler. Çok teşekkür ediyorum. Ve ben böyle güzel bir site ile tanıştım.

Burada neler öğrendiniz?
Ağaçlar.net te o kadar çok şey öğrendim ki; hangisini söylesem ki? Topraktan tutun, bitkiler, kişiler, sevinç, heyecan, soğan, yumru, güneş, tohum, fide. Sıralamakla, saymakla bitmez. Çok şey çok diyeyim.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?
Genelde hep ben sorduğum için, sanıyorum benden hiçbirşey öğrenmediler. Yine de kendilerine sormak gerek!..

Sizi tanıyalım
Ben 4 Kasım 1958 Tokat Turhal doğumlu. Bütün büyüklerim Şeker Fabrikası çalışanlarından olup, liseyi bitirdikten sonra 1977 yılında İstanbul'a yerleştik. 1978 9 Şubat Akbank a girip, 1979 10 Şubat ta istifamı verdim. Hiç sevmedim, hiç bana göre bir meslek değil idi. O dönemler müşteri kartları açıyor idik. En son müşteri kartı 2109; ben sonraki hesabı açmışım 2200. Yani hiç bana göre bir iş değil idi. 1 sene zor dayandım ve istifamı verdim ayrıldım.

Sonra 1979 Temmuz ayı Hürriyet Gazetesi denenmek üzere girdim. İyi bir denenmeden sonra 1 Mayıs 1980 Hürriyet Gazetesi kadrolu elemanı idim. Kendi isteğim ile gece çalışabileceğimi belirten imzayı attım. 4 kez kovuldum gazeteden, onlar ön kapıdan kovdular, ben arka kapıdan tekrar girdim. Ve en sonunda 13 Şubat 2006 da kendi isteğim ile, rica ederek beni kovun artık dedim. Çalışma hayatım bitti. ki çoğu çalışana nasip olmamıştır benim çalışma hayatım. O kadar güzeldi ki işe gidemeyeceğim diye ödüm kopardı. Çok güzeldi çok; hep derdim ben işten kovulursam, emekli olursam ne yaparım.

Sonunda emekli oldum, çalışma hayatı bitti, mecburen, annemi kaybetmiş ve emekli olmam gerek idi artık. Öyle 4-5 ay boş boş geçti, ne yapsam, ne etsem; alışmışım çalışma hayatına günler geçmek bilmiyor. Çıktım bir gün kapının önüne. 7-8 adım attım mı karşımda şimdilerde üçgen tarlam diyorum, başına gelmişim. Baktım o ne öyle hiçbirşey yok tamamen kurumuş otlar. Yaktım sigaramı başladım otları yolmaya, epey bir yoldum. Ertesi gün tekrar; ot kalmadı. İyi güzel oldu. E peki ne yapmalı? Baktım ileriki blokta bir yerde güzel mor mor açmış birşeyler var. Dedim az birşey alayım tuttum bir dalından çektim o ne kocaman bir öbek kökünden geliverdi elime. Aldım geldim diktim onu üçgen tarlama. Adı: Acem Halısı. Sonra tabi bitki sahibine izah ettim ve özür diledim.

Yani bu işe ilk çalarak istemeyerek kocaman bir öbek kopararak başladım. İyi ki de başlamışım; büyük zevk alıyorum artık yine agaclar.net sayesinde.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?
Zamanımın; yazın 6-7 saati bahçedeyim, o dönemler evle hiçç ilgim yok; sadece bahçedeyim. Bahçedeyim derken de kendi bahçem değil oturduğum sitenin bahçesi. Ama kendime 5-6 yerde parçalar ayırdım üçgen tarlam, dikdörtgen tarlam, yuvarlak tarlam, girişlerdeki saksıları, yine girişlerdeki toprak alanlar kendime tahsis ettim kimseyi dokundurmuyorum. O kısımlar bana ait.
Tabi kışın bu süre 2-3 saate iniyor maalesef.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?
Bana göre ağaçlar nette olsaydı ya da olmasaydı diyebileceğim hiçbirşey yok. Herşey yerli yerinde ve gayet de güzel. Maşallah demek gerek. Bu site benim için mükemmel. İyi ki varsınız!..

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?
Benim hiçbir önerim olamaz, herşey mükemmel, harika. Tüm üyelere iyiki varsınız, emeklerinize sağlık, herşey gönlünüzce diyebilirim sadece.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri
Bitkilerle ilgilenmek?.. Öyle güzel, öyle harika birşey ki tadına doyum yok. Hatta üyelerin bahçelerini gördükçe o ne, onu nasıl yetiştirdin, ona ne yaptın, ona ne verdin, nasıl yetiştirdin. Ben bir ara ne gübre vereceğim, 20 20 20 ne, 15 15 15ne , NPK, azot ne, fosfor ne, humik ne, humus ne derdine düştüğüm bir an bir farkına vardım ki çiçeklerime su vermeyi unutmuşum. Yani ne vereyim, ne vereyim derken su vermeyi unuttum.
Ve en çok ilgilendiğim bitkiler, soğanlı bitkiler ve daha sonra da yazın tek yıllık çiçekli olanlardan.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
En başta da anlattığım gibi; bitki, çiçek olayına ilk kez çalarak başladım. Daha sonra sonra da benim çiçeklerimi çalanlar olunca gayri ihtiyari 'Allah Allah insanlar çalacak birşey bulamamışlar gelmiş benim çiçeklerimi, saksılarımı çalmışlar dediğim.' Ben her komşumdan fide isterim, tohum isterim hatta saksıdaki çiçeği bile isterim.' Ama benden fide bile isteseler vermeye kıyamam. Hoş benden habersiz koparıp aldıklarını da biliyorum.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?
Olmaz mı?.. Tabi ki oldu. Şimdi satılan, satılmayan herşeye saksı gözü ile bakıyorum. Bir sürü değişik çiçek isimleri öğrendim; bende de olsun istiyorum. Mesela bu ara iris, süsen merak. Daha önce başladı mantar, küllenme, tırtıl, bitler, budama ki hiç bir fikrim yok idi. Şimdi gittiğim gördüğüm her yerde öncelikle çiçeklere bakıyorum. En azından sitenin bahçesinde nasıl, ne tür çiçeklerle öbek oluşturabilirim diye düşünüyorum.
Tabi kafamda bir çok plan var ama en belirgini sitenin bahçesine iniyorum artık.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?
Aman da aman Ağaçlar.net toplantısına bir kez katıldım 12 Ocak İstanbul Toplantısı. Bendeki heyecan sanırım kimsede yoktu. O ne güzellikti öyle, kelimelerle anlatmama imkan yok. Çok büyük bir zevk ve keyf aldım. İnşallah tekrarlarına, devamlarına diyorum.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?
Ben pek okumayı sevmem, 27 sene yazdım. Ayrıca ağaçlar.net varken okumaya da gerek duymuyorum.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
En başta çok sevdiğim ve birebir tanıdığım Orhan Kural Bey, TEMA Vakfı Kurucusu Hayrettin Karaca Bey, sevgili Muazzez İlmiye Çığ Hanımefendi vee daha daha Ağaçlar.Net kurucuları ve üyeleri elbette.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?
Ben sadece Ağaçlar.net üyesiyim, ayıran özellikleri bilemem.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?
Hayır almadım, ağaçlar.nette almaya çalışıyorum. Evet İSMEK e sormuş idim kurslarınız var mı diye. Fakat bizim bölgemizde olmadığını söylediler. Söyledikleri bölgeye de ben gidemez idim. Zira uzak bana. Yine ne varsa Ağaçlar.Net de var dedim ve vazgeçtim.

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?
Tam olarak bir zaman veremeyeceğim fakaat fırsat buldukça daha çok kış aylarında akşam üzerleri Ağaçlar.Net teyim. Ama her gece 00.10-00.30 itibari ile başlayıp 04.00 e kadar ağaçlar.netteyim.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?
Genelde ilgi alanım bitkiler. Haricinde 3 tane sokak köpeğim var ve kendilerine saz ekibim diyorum. Ben nerede onlar orada 3 taneler çok seviyorum onları. Benim saz ekibim. Komşumlar yazın nerede olduğumu onlardan anlarlar. Onların her gün beslenmeleri, suları ve sevgileri bana ait.

Sonra çevredeki kuşlar; özellikle kumrular ve üremeleri. Daha sonra çalı kuşları, serçeler. Kumrular 4-5 senedir balkonumda yavrularını uçurdular. Ama gelin görün bizim binaların önünde polis lojmanları şu meşhur TOKİ Avrupa Konutları tarafından yıkılıp da yerlerine bir sürü 21 katlı sefer tasları yapılınca hepsinin yuvası bozulan karga ve saksağanlar geldiler bizim bahçelere. Ve tabi benim doğumhanenin tadı tuzu kalmadı. İlk başta yumurtaları yiyerek daha sonra 21 gün sonra yumurtadan çıkan yavruları yemeye başlayınca ben de artık yuvalarını bozmak zorunda kaldım. Çalı kuşları için de ta Belgrat Ormanlarından getirdiğim ve kendi yaptırdığım yuvalar mevcut.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?
Özel olarak bitki tohum gönderimine katıldım. Başardım memnunum. Sonra sitenin tohum takas etkinliğine katıldım. Başlangıç iyi bir fiyasko idi kocaman yastık kılıfında bir türü ayıklanmamış, ellenmemiş tohum demeyelim çiçekleri. Neyse ki işin arifi, bilenleri sayesinde ben de gerçekten başardığımı sandım. Kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum, sağolsunlar. Bu tür etkinliklerin olduğu sürece hiçbir bitki severin sırtı yere gelmez. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Çok güzel bir etkinlik idi.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?
En başta Güler Hanım ve Adalet Yağcı Hanım. Genelde hep derim 'İtina ile bahçeleriniz geziliir' Ben siteye ilk girdiğimde ilk gezdiğim bahçe ve ilk mesaj yazdığım kişi Adalet Yağcı'nın bahçesidir. (İlk yazdığım mesajı tabi ki kendileri hatırlamazlar.) Daha sonra arkadaş listemde olan dostlar...

Aslında beni olumsuz etkileyen 1-2 kişi haricinde tüm üyelerimiz fazlası ile çok candan etkiliyorlar sağolsunlar varolsunlar.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?
Yok!..

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?
Tabi ki katılmak gerekir ve ben katıldım... Gerekir ise yine katılırım. Katılmak gerek çünkü.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?
Üzgünüm haberlerden, dizilerden, paparazi programlarından, yarışma programlarından; maalesef belgelesllere zaman kalmıyor.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Hobi bahçeleri; tabi ki olmalı ama herkese olmalı. Yani parayı veren düdüğü çalar misali olmamalı! İmkanı olan da değerlendirmeli diye düşünüyorum.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
ağaç: Atkestanesi
çiçek:Çoğunluğu
kitap: Kitap okumayı sevmiyorum
şarkı: Şarkıları severim
müzik grubu/müzik sanatçısı: Türkü, öyle ağlayan Türk Sanat Müziği sevmem, gerisi benimdir; severim.
ressam: Resimle ilgim yok.
şair: Şiir sevmem.
film: Tabi ki çok severek izlediğim ve hâlâ etkisinde olduğum filmler var. Ama hangisi derseniz sınıflandırma da yapamayacağım.
web sitesi: Bu soruya ne gerek? Tabi kii her daim, her zaman severek, daima agaclar.net...




İçimizden biri ve "beğen" butonu

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön