View Single Post
Eski 04-12-2012, 10:46   #12
denizakvaryumu
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Neden KARAKOVAN ?

Çünkü sürdürülebilir arıcılık için...İnsanların açgözlülüğüne ve hırsına gem vurabilmek için...

Tarımda ne oluyorsa şimdi fenni arıcılık denilen arıcılıkda da o oluyor...

Daha çok bal en fazla bal en kısa sürede bal....vs.vs
.

==========================

...Gelelim arılara, son 150 yıldır yaşam şartlarını kendilerinden daha iyi bildiğimizi sandık, hangi petek büyüklüğünü tercih edeceğini biz söyledik, kaç koloninin bir arada yaşaması gerektiğini biz dikte ettik ve hayatlarının her aşamasında müdahele ettik ta ki ana arının suni çiftleşmesine kadar. Ve şimdi de kendi kibrimizin meyvalarını topluyoruz! Arılar artık hayatta kalabilmek için kimyasallara ve insan müdahalesine ihtiyaç duyuyor.

Bu olgu tersine çevrilebilir mi? Bu soruya hiç kimse doğru bir yanıt veremez ama sürdürülebilir arıcılık yapan kişiler cevabın arıcılıkta daha düşük teknoloji kullanarak kendi peteklerini örmesine izin vermek, yapay kısıtlamalar yaratan çerçeve ve temel petek kullanımına maruz bırakmamak olduğunu düşünüyorlar ve bunda haklı oldukları da her geçen gün perçinleniyor. Çözüm belki de sandığımızdan çok daha basit.

Temel petek kullanımı arılara yardım amaçlı ortaya çıkmış, enerjilerinin bir kısmını petek örmek yerine bizim için bal toplamaya yönlendirmelerini sağlamıştır. Çünkü temel peteklerin boyutu sadece işçi arı yumurtalarını destekleyecek biçimde tasarlanmıştır. Şişman ve olan balı yemekten başka hiç bir iş yapmayan erkek arılar bu peteklerde yetişmez! Ve bu arada bu peteklerin boyutu doğal petek boyutlarından 0,3 ila 0,5mm arası büyük olduğu içinde işçi arının da vücudu büyümüştür.

Büyük arıların daha iyi arılar olduğu düşünülmüştür hep. Dilleri de buna nazaran büyük olduğu için daha fazla nektar toplayabilir hale gelmişlerdir fakat burada gözden kaçan çok büyük bir yanlış var. Vücudu büyüyen arının uçma mesafesi ve hayatı kısalıyor. Büyük ihtimalle parazit ve hastalıklara da daha yatkın hale geliyor. Yani arılara doğallıklarını kaybettirmiş oluyoruz.

Peteklerini kendi istedikleri gibi ördüklerinde ise varroa parazitinin azaldığı gözlemlenmiştir. Hem larva gelişirken petek içinde daha az yer var hemde arının toraksı (ensesi) küçüldüğü için parazitin tutunabileceği daha az alan. Arılara seçenek verildiğinde peteklerini hep aynı boyda örmüyorlar. Bizim sadece tahmin edebileceğimiz nedenlerle farklı boyutlarda petek örüyorlar. Temel petek vererek her şeyi kontrol etme arzumuz, arıların bugünkü problemlerini ortaya çıkardı. Bugün o güzel ve doğal örülmüş petekleri kendi yÜÇK ve dÜÇK kovanlarımda gördükçe hem bu mucizevi mimarlığa hayran hayran bakıyorum hemde kesinlikle çerçeveli arıcılığa dönemem diyorum. Bu mutluluğu benden kim alacakmış şaşarım...

Görünüşe göre arılar kendi peteklerini örmekten daha mutlular; zaten bunun için yaratılmamışlar mı? Kendi doğal yaşam döngüleri içinde ve vücutlarının yapıları gereği balmumunu üretmiyorlar mı? O zaman bu işi yapma özgürlükleri de var demektir. Eğer bu, koloni mevcudunun %15’i erkek olacak demekse varsın olsun. Neden %15 oranında erkeğe ihtiyaç duyduklarını belki hiç bir zaman bilemeyeceğiz fakat zaten bilmemize de gerek yok. Konvansiyonel arıcılıkta erkek larvalarının öldürülmesi ana arının kalitesini düşürmez mi? Arıların en iyi özelliklerinin erkek arılardan geçtiğini unuttuk mu? Etrafta bulunan kalitesiz ana arıların erkek arı yoksunluğundan dolayı olduğunu hiç düşündünüz mü?


natural beekeeping using low-cost, low impact top bar hives
adresinden çeviren Gürkan Yeniçeri

=============================

Tarımda yapılan ilaçlamalar arılarımızı yok ettigini hepimiz biliyoruz. Bunun yanısıra , belki de kabul etmek istemediğimiz 2. Dünya Savaşı'ndan sonra tüccarlar tarafından geliştirmiş modern arılıcılığın malesef arılar için önemli tehlike oluşturmakta olduğu !!

Fenni arıcılığın arıları tehdit ettiğini biliyormuydunuz ?

Fenni kovanların devamlı açılıp kapanması, çıtaların çıkarılması , arılara hazır petek ve bilimum sunni soyalı vs ürünlerin verilmesi hem hastalık taşımakta hem kolonilerin dirençlerini zayıflatmakta. Ustüne de bir de sunni döllenme binlerce sene naturel seleksiyon ile direnmiş arılarımızı doğaya karşı kırmakta. Kar amaçla bilinçsizce bal alıp arıları açlığa terk eden arıcılardan hiç bahsetmiyorum.

Etrafınızdaki arıcılara sorun; Ne zaman başlamışlar? Kaç kovana çıkmışlar? Sonra nasıl olmuş ?

Göreceksiniz çoğu arıcı kovanlarının bir kısmını kaybetmiş . Hatta birçok arıcı kolonilerini kaybettiğinden her sene yüklü miktarda arı satın almak zorunda kalıyor.

Kayıpların nedenini sorarsanız alacağınız cevaplar söyle de olabilir
1.Arılar aç kalmış
2.Ana arı yok olmuş
3.Varroa
4.Başka hastalık
5.Arı kovanı terk etmiş
6.Arı soğuya dayanamamış
7.Eşşek arısı
8.Güve
9.Bilinmeyen sebeb
10.Bakımsızlık


Ekolojik Warre kovanla, usulüne göre arıcılık yaparsanız bunlar başınıza gelmeyecek, veya gelme ihtimali azalacak, zira :

1.Arılara hep 1,5 kat bal bırakacağınız için arılar açlıktan ölmeyecek
2.Kovanı açıp arı memelerini yok etmediğiniz için arılar hiçbir zaman ana arısız kalmayacak
3.İlaçlama gerekmeden arılar varroa ile başa çıkacak
4.Diğer hastalıklar ile de daha kolay başa çıkacak veya hastalığa yakalanma riski azalacak
5.Sorunsuz bir mekanı arı terk etmez
6.Ekolojik Warre Kovanla en zor iklim şartlarına arılar dayanabiliyor, bu kovan Kanada soğunda ve Cezair çölünde bile çok başarılı. Hatta o kadar başarılı ki Kanada Tarım Bakanlığı 2 senedir bu kovanı incelemeye aldı .
7. Mevsiminde koyacağınız eşşek arısı kapısıyla veya arıların propolis ile yapacakları kendi koruma sayesinde eşşek arıları kovana giremez . (Maselef fenni kovanda hareket ettirilen çıtalar yüzün arıların kendilerini koruma mekanizmaları sistematik bir şekilde yok ediliyor )
8. Güve bu kovan için en tehlikelisi ama arı kuvvetli ise başa çıkıyor yoksa arıları yeni temiz bir kovana aktarmak gerekiyor
9.Kovanın yapısından gelen havalandırma düzeni sayesinde arılar kovan ısısı ve nem oranını kendileri,ihtiyaçlarına göre ayarlama lüksüne sahipler
10.Ekolojik Warre Kovanla bilinmeyen sebep kalmıyor !

Dünyada henüz Arılar ve Arıcılık için hiç bir yasa yok.

şu anda Arılar tüccarların insafında !

Umarız bir gün arılar yok edilmeden bir şeyler yapılır ve arılar insafsızca, kendilerine uygun olmayan koşullarda, köleler gibi , insanların sistematik yanlış müdahalelerine maruz kalmadan ulvi yaşamlarını devam ettirir. Yoksa yine mafholacak bizleriz

Bunun lütfen bilincinde olalım .

Seçimimiz

İNSANLARA GÖRE DEĞİL DE ARILARA GÖRE ARICILIKTAN YANA OLSUN...

http://ekokovan.com/

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön