Bundan 3 yıl kadar önceydi. Bir yere düğüne gitmiştik. Düğün salonunun kapısında bakımsızlıktan perişan olmuş, etli yaprakları olan bitkiler vardı. Onlardan bir dal almak istediğimi söyleyince, yanımdakiler onların ot olduğunu söyleyip dalga geçmişlerdi.
Meğer ben o akşam farkına varmadan ilk sukulentlerime sahip olmuşum. O zamandan beri sürekli dışarıda. İşte bir toprak saksıya dikip, siteyi tanıyana kadar orada yaşamaya mahkum ettiğim güzel: Sedum palmeri... Yaz başında saksımızı süzek bir toprak hazırlayıp değiştirdikten sonra iyice serpildik.
Yeni tomurcuklarımız görülmeye başladı bile.
Geçen yıl baharı böyle müjdelemiştik...