Yine en kuytu bir köşeye 2 adet Mandevilla sarmaşığı diktim. Yapı marketten ufak saksılarda uygun fiyata almıştım. Sadece bir sürgünü cılız bir şekilde 1,5 metre kadar uzadı, gerisi aldığım günkü gibi duruyor ama hiç çiçekleri eksik olmadı üzerinden.
Orman Fidanlığından 4 adet
Hatmi Ağacı almıştık. "Ne çıkarsa bahtına" diye satıyorlar orada, rengini, nasıl çiçeklendiğini bilmiyorlar. Hepsi aynı renk ve katmerli çiçekli çıktılar, çok sevdim bu ağacı... Yalnız hatmini çiçeğinin ömrünün aynı Japon Gülü (kimi Çin Gülü diyor ama biz Japon diye biliriz) gibi 1 gün olduğunu bilmiyordum, sabah açan çiçek akşam pörsüyor ama o kadar çok tomurcuğu oluyor ki her gün üzeri çiçek doluyor.
3 adet Çalı
Oya 1 adet te Ağaç
Oya aldık. Ağacın çiçekleri geçti ama çalılar devam ediyorlar. Çalı Oyayı ilk Çanakkale'de görmüş (Belediye tüm kaldırımlara dikmişti) ve aynı Adalardaki Zakkumlar gibi hayran olmuştum. O zamana kadar Oyanın sadece ağaç olduğunu sanıyordum.
Güler hanım'ı dinleyip Limonsuz Limon/Bahçe olmaz diye 2 adet epey gelişmiş Limon Ağacı aldık. Aldığımızda çiçek tomurcukları vardı ama yerini sevdi herhalde şimdi bolca Limon var üzerinde... Fotoğraf ta öyle çıkmış ki dikenini göstererek "Dokunanı yakarım" diyor sanki... Gel de kopar.
2 adet Portakal 1 adet te Mandalin ağacı diktik.