View Single Post
Eski 19-08-2012, 00:34   #39
Serpent
Ağaç Dostu
 
Serpent's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
Ülkemizde yetiştirilmiş en büyük dev bal kabağının kaç kg geldiğine dair bir araştırma yaptım.

Bu konuda herhangi bir dernek vb tarafından bir kayıt tutulmamış. En büyük kaynak agaclar.net’in forumu gibi gözüküyor. Internette diğer haber kaynaklarından yaptığım araştırmaya göre 35 ile 165 kg arası kabaklar genellikle, dev kabaktan için “şaşkınlık yarattı”, “şok etti”, “hayretle karşılandı” şeklinde verilmiş. Bunların bir kısmı ise renginden veya ifadelerden anlaşıldığı kadarıyla Dill’s Atlantic Giant.

Agaclar.net’te birkaç yıldır yapılan dev kabak yarışmasının rekorunun 77 kg olduğu görülüyor. Ayrıca, Antalya’da bir üreticinin 2010 yılında 130 kg kabak yetiştirdiği bildiriliyor. Ordu’da bir üreticinin ise yine 2010 yılında 165 kg ağırlığa ulaştığı haberi Internette yer alıyor. Sayın Todor’un Bursa tarım fuarında gördüğü 120 kg lık kabak bilgisi var.

Sonuçta, ülkemizde bugüne kadar yetiştirilmiş en büyük kabağın 165 kg olduğu bir referans olarak alınabilir.

Ben yukarıda gördüğüm türden haberleri gördükçe, yani ülkemizde taş çatlasa 165 kg lık kabak yetiştirilebildiğini gördüğüm için, iri bir kabak yetiştirmenin dahi çok zor olduğunu düşünüyordum. Dolayısıyla bu işe hiç teşebbüs etmemiştim. Kanada’ya yaptığım bir seyahatte orada 50-60 kg’lık kabakları her yerde görünce iri birkaç kabak yetiştirmenin çok da zor olmayabileceğini anladım. En ucuz tohumlardan aldım geldim ve ektim.

Eğer 60-70 kg lık kabaklar yetiştirebilirsem, kendimi çok başarılı sayacaktım. Kabaklarımdan bir tanesinde iki adet meyve bıraktım. Aslında üç kök Dill’s Atlantic Giant kabağım var. Bunlardan iki tanesinin arasında sadece 60-70 cm var. Birini bahçenin bir tarafına, diğerini öteki tarafına yönlendiririm diyerek ve sadece kök bölgesini sulayacağımı sanarak kolaylık olur diye düşünmüş ve bir birine yakın ekmiştim. Üçüncü kabak bunlardan yaklaşık 6 m ötede. Nitekim, bir birine yakın bu kabaklardan birinde meyve budaması yaptım ve iki meyve bıraktım. Bu kök iyi gelişti ve ötekini baskıladı (Onun gelişme bölgesini daralttı). Onda hiç meyve budaması yapmadığım halde onda da iki meyve var. Çünkü gelişemedi.

Bu ikisinden uzaktaki kabağın meyvelerine hiç müdahale etmedim. Saymadım ama üstünde 9-10 meyve var sanırım. Bunların bazılarının 30 kg ı geçebileceğini sanıyorum.

Dev kabak yetiştirmek için öncelikle tohum çok önemli; yani kabağın cinsi Dill’s Atlantic Giant olmalı. Şansın da etkisi vardır. Yani hastalık gelebilir, böcekler zarar verebilir, inek yiyebilir vs. Bununla beraber, Türkiye çapında kayda değer büyük bir kabak yetiştirmenin çok da zor olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Nitekim, ben 10-15 kg çiftlik gübresi (üç kök için toplam) ve bu üç kök kabak için bugüne kadar toplam 10-12 kg 15-15-15 NPK gübresi dışında bir gübre kullanmadım. Bulunduğum bölgede yaptırılan toprak analizine göre toprağımızda çinko ve demir neredeyse sıfır. Bunun için tüm bahçeye (1000 m2) 1,5-2 kg çinko, demir tuzu serptim. İşte benim gübreleme, mineralleme öyküm böyle.

Bahçem danaburnu kaynıyor. Toprağa zehir karıştırmamak için ilaçlama yapmadım. Her sulamadan birkaç saat sonra toprağın yüzeyinin hemen altı tünellerle doluyor. Böcekler muhtemelen kabağın bir kısım köklerini de kesiyordur. Ana kökü kesmesinler bana yeter diye düşünüyorum.

Yapraklarda maalesef mantar oluştu. Bunu kendi haline bırakırsam bitkiyi öldürebileceğini biliyorum. Bu amaçla Avrupa Birliği ve Rusya’ya ihraç edilecek ürünlerde kullanımına izin verilen fungusitleri bir iki yere sordum, ama bulamadım. Ben de tam uygun olmayan Captan isimli ilacı kullanmak zorunda kaldım. Mantarı yok edemese de bir miktar iyileşme sağladı.

Bizim bahçenin toprağı çok kireçli olduğu için alkalitesi yüksek. Kabak hafif asidik veya nötr toprakları seviyor. Bunu düzeltmek için amonyum sülfat (şeker gübre) atabilirdim. Ancak bu defa dozu iyi ayarlayamayıp bitkinin yanmasına sebep olabilirdim. Bu nedenle hiçbir şey yapmadım.

Sulama yaptığımız suyun sertliği de çok yüksek. Ölçümlere göre Fransız sertliği 40, yani kalsiyum ve magnezyum karbonat toplamı 400 ppm. Sertlik çok önemli bir problem değilse de, eğer kalsiyum sertliğinin magnezyum sertliğine oranı 3-5 sınırının dışındaysa, bitkinin bu oranın yüksekliği veya düşüklüğüne göre kalsiyum veya magnezyum açlığı çekmesine neden olabiliyor. Eğer oran yüksekse magnezyum alımı zorlaşıyor; eğer düşükse bu defa kalsiyum alımı zorlaşıyor. Elimizde buna ait bir su analizi yok.

Böylesine sıradan yöntemleri takip etmeme rağmen, kabağım gayet iyi gelişti. Bunda kabağın ekili alanında kabağın gelişim süresince hiç yabani ot bırakmamamın büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Şimdi biraz yabani ot var, ama onlar kabağın yaprakları altında kaldığı için önemli bir varlık gösteremiyorlar.

Bunları niçin anlatıyorum? Görülebileceği gibi ülkemiz çapında dev olmasa da iri kabak yetiştirmek domates, biber yetiştirmekten daha zor değil. Sadece bitkinin neye ihtiyacı olduğunu bilmek yetiyor gibi gözüküyor. Dünya rekorları mertebesinde bal kabağı yetiştirmek ise olimpiyatlara sporcu olarak katılmaya çalışmak gibi bir şey.

Selamlar..


Düzenleyen Serpent : 19-08-2012 saat 00:38 Neden: Kelime düzeltme
Serpent Çevrimdışı   Başa Dön