View Single Post
Eski 10-08-2012, 14:17   #70
Emre İlhan
Ağaç Dostu
 
Emre İlhan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2010
Şehir: Adana/Denizli
Mesajlar: 1,989
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tömürcek Mesajı Göster
Arkadaşlar köyde olan ya da köyden söğüt gübresi alma imkanı olan arkadaşlar kesinlikle denemelerini tavsiye ederim menekşeler bayılıyor söğüt gübresine başka hiç bir toprak gübre karıstırmanıza gerek yok içi oyulmuş yaşlı söğüt ağaçlarının ( salkım söğüt değil normal söğüt salkım söğüt hiç denemedik ) içinde bolca gübre bulunuyor bu gübreyi alıp eleyin ( içindeki taş ağaç parçaları vs. den temizlenmesi için ) ve menekşenizi bu gübreye dikin sonuç mükemmel ben bütün menekşelerimde denedim yavrulamayan bütün yapraklarım yavruladı anaç menekşelerimin yaprakları acayip parladı ve bu sıcakta bile deli gibi tomurcuk yaptılar bu tavsiyeyi yıllarını menekşeye vermiş teyzemden aldım dediğim gibi sonucu beni çok mutlu etti hiç olmadı bir iki menekşenizde deneyin bana hak vericeksiniz
Söğüt;



Alıntı:
Tıbbi özellikler

Eski Sümer ve Mısır kayıtlarında söğüt ağacı kabuğunun ağrı ve ateş tedavisinde kullanıldığı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. M.Ö. 5.YY'da Yunanlı doktor Hipokrat söğüdün ilaç olarak kullanımından bahsetmiştir. Amerika yerlilerinin de söğüdü tedavi amacıyla sık sık kullandığı bilinmektedir.

Söğüt ağacı kabuğundaki aktif madde Salisin'dir. Kristal formu ilk olarak 1828'de Fransız eczacı Henri Leroux tarafından izole edilmiştir. Saf formu İtalyan kimyager Raffaale Piria tarafından elde edilmiştir. Suda çözündüğü zaman asit özelliği gösterdiğinden (ph 2.4) Salisilik asit olarak adlandırılmıştır.

1897'de Felix Hoffmann sentetik olarak salisin'in değiştirilmiş bir formunu elde etmeyi başardı. Yeni bileşik salisilik asitten daha az mide problemlerine yol açıyordu. Bu yeni ilaç, yani Asetil Salisilik Asit Hoffman'ın işvereni olan Bayer firması tarafından Aspirin olarak adlandırıldı ve dünyanın en çok kullanılan ilacı haline geldi.

Kaynak: Wikipedi
Söğüt ağacının kabuğunda asetilsalisilik asit(aspirin) olduğuna göre; bitkinin kabuğunun çürüntüsünün de asitik olması yüksek bir olasılık.

Mine Hanım'ın yeri geldiğinde, aspirini bitki aktivatörü olarak kullanmamızı önerdiğini biliyoruz

Ayrıca burayı bir okumanızı öneririm.

Bir şeye daha değinmek istiyorum. Asetilsalisilik asit, aynı zamanda fungusit etkisi gösteriyormuş. Yani; menekşelerinizde yaşanan saksı harcı kaynaklı fungal problemlerle mücadelenizde, bir nebze de olsa size yardımcı olabileceğini düşünüyorum

Gelelim mantarlara. Biliyorsunuz, yaşlı ağaçların kovuklarında ama küçük ama büyük mantarlar olur ve bu mantarların altında ağacın kabuk çürüntüsü olur. Bahsedilen şey de bu zaten

Alıntı:
Önemleri

Mantarlar insanlık tarihi açısından büyük öneme sahiptirler. Ekosistemin önemli parçalarıdır. Son 2 milyar yıldır bitki ve hayvansal yapıları çürüttükleri bilinmektedir. Bu yapılardaki elementlerin serbest bırakılmaları mantarlar tarafından sağlanır. Orman ekosistemlerinde karbondioksit salınımı gerçekleştirmektedirler. Ayrıca toprağın yapısını bitki gelişimi için uygun hale getirirler. "Mikoriza" denilen ortaklıklar oluşturarak bitkilerin köklerine tutunurlar ve bitki köklerinden karbonhidrat alırlar, bu sırada bitkide mantarın hifleri yardımı ile topraktan su ve suda çözünen tuzları absorblar. Bazı eklembacaklı türlerinde "mycangium" denen yapılar olarak bulunurlar ve selüloz sindirimine yardımcı olurlar.

Mantarlar nemli olan heryerde yetişebilirler.
Alglerle birleşerek ekosistem için çok önemli olan likenleri oluştururlar. Bazı parazitik mantarlardan tarım zararlıları ve hastalıklarıyla biyolojik mücadelede yaralanılmaktadır. Bazı marketlerde "Collego" adıyla satılan ürün, yabancı otlarla mücadelede kullanılan Colletotrichum gloeosporoides türünden elde edilen bir mikoherbisitdir.

Kaynak: Wikipedi
Gördüğümüz gibi tüm bunları birleştirince, bu çürüntünün neden bitkilere yararlı olabildiğini az çok anlayabiliyoruz.

Malzeme konusunda hiç bir deneyimin yok. Sadece okuduklarıma dayanarak, bu malzemenin gübre değil de bitkiler için daha uygun bir yetiştirme ortamı sağladığını(saksı harcı bakımından) düşünüyorum.

Menekşelere gelince; tüm bunlar menekşeleri ne yönde etkiler, o konuda bir fikrim yok. Menekşe konusunda bilgili olan arkadaşlar bu konuda bizleri aydınlatacaklardır...

Güzel bir keşif bence. Bizimle bu tecrübeyi paylaştığınız için teşekkürler sevgili, tömürcek

Emre İlhan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön