İstanbul'a taşınınca kimsesiz kalan köyümüzdeki ağaçlar için çok üzülürdüm.
bahar gelip de dallarına su yürüdüğünde,çiçek açıp da meyveye durduğunda, onun
sevincini paylaşmadığımıza, onun çiçeklerini nazlamadığımıza, ta pencereye kadar
uzanan dallarını pencereyi açıp okşamadığımıza üzülürdüm, hatta ben de bir şiircik yazmıştım onun için.
çocukluğun ve ilk gençliğin anıları na kadar canlı, gönlünüze sağlık..
|